SON DAKİKA



Haber > Gündem > Dursun'da sandık, Temel’de dandik!.. Öyle mi?

Dursun'da sandık, Temel’de dandik!.. Öyle mi?

11 Nisan 2015 Cumartesi - 10:19








Temel; marangozlar çarşısına giderek kendine bir sandık almış.

Birkaç gün sonra bir de bakmış ki, Dursun karşıdan geliyor.

Dursun, "Ne kadar kötü bir sandık?" demiş.

Oysa Temel, sandığı "kötü" diyen Dursun'un elinde görüp beğendiği için aynı yerden gidip almıştı. İster istemez; "Ama aynı sandığı sende gördüm" deyince, Dursun; "Sandık bende olunca iyi, sende olunca kötü" cevabını almış.

Temel de; "Bu nasıl mantık?" diye kendi kendine söylenip, "Cevap vermeye değmez" diyerek yoluna devam etmiş.


*

Kıssadan hisse!.. Biz de üst düzeydeki sandık tartışmasında Temel gibi yapacaktık ama; yerel gazetelerdeki "Kınama ve özür" başlıklı ilanda İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal'ayönelik; "Sanki bütün avukatları temsil ediyormuş gibi hareketeden..." ibaresini görünce, önce Cumhurbaşkanlığı ile İstanbul Barosu sandıklarının sonuçlarına baktık. Sonra da "Helâl sandık" ve "Haram sandık" türlerinin bulunduğunu anladık!..

Ama, demokrasi adına, böyle bir mantığın Allah'ın cüzi irade hesabına kullarına verdiği aklın hangi çerçevesinde yer bulduğunu bir türlü anlayamadık. Evelemeden, gevelemeden, kıvırmadan anlatabilecek varsa, vallahi de billahi de sabırsızlık bekliyorum. Hem de çaylar benden olmak üzere.

MEHMET ATALAY İÇİN...

Usta Abdurrahim Karakoç'un; "Hak haklının en mukaddes malıdır" demesini ve ardına da; "Vermezlerse alacaksın, tamam mı?" buyurmasını kürsüden bağıra bağıra okuyanlar eliyle gasp edilmiş, üzerine yatılmıştır, Mehmet Atalay'ın AKP'de olan hakkı!


Böyle bir hak gasbını yaptıkları yetmezmiş gibi, bir de akla izana, edebe hayaya gelmeyecek şekilde perde arkası söylemlerle; "...öyle idi, böyle idi" şeklinde sahne alıp, gerekçe sıralayanların hezeyanları yok mu?

*

Az eksiği, çok fazlasıyla sevgili dostumuz, hepimiz gibi "beşer şaşar" türünden has adam Mehmet Atalay, bize göre bırakın hakkının teslim edilmemesini, üzerine üstlük bir de hak etmediği şekilde eleştirilenlerin hezeyanları ile sağlık problemi tetiklenmiştir. Ama her şeyi para pul, makam hesabıyla dünya üzerine kuranlar bilmelidirler ki, bir de bunun ötesi var: Usta, rahmetli Karakoç'un dediği gibi: 

"Yalana hayır da, gerçeğe evet...
Mücadele şarttır, kalsan da tek fert.
Bir de ötesi var buranın elbet;"




Sevgili dostum; denir ya; "Her yerde bir hayır vardır" diye... Bu şer davranışla insan sevgisi dolu yüreğinin tahribi ortaya çıktı. Gereken müdahale yapıldı, sıfır kilometre ile insan olma adına "yola devam" dedin, inşallah.

Acil şifalar diliyorum


TRABZON DEDİĞİN!..

Sevgili Hüseyin Kıran'ın yüksek perdeden seslendirdiği ben diyeyim; "iki tespiti", siz söyleyin; "iki doğrusu" var ki, yazmadan edemeyeceğim. Birincisi; "Trabzon sorsan deniz kenti. İnsanının yüzde 90'ın kayığa hiç binmemiş." Gerçi, yüzde 60'ı da hiç denize girmemiş yaa!..

*

İkincisi; "Trabzon, Trabzon değil de, sanki İran'ın bir kenti." Gerçi; şimdilerde İran'ın birçok kenti bile bizden çok daha rahat yaa!..


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap