Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, geçmişin Hariciye Nazırı’nın engin öngörüsü ve “6 ay sonra Şam’dacuma namazı kılma” hedefi ile ben diyeyim “itildiğimiz”, siz söyleyin “daldığımız” Suriye bataklığı ile öyle sözler sarf etti ki, “altına imzamı atarım!..” İşte Sayın Akdoğan’ın 3 gün önceki Suriye içerikli konuşmasından 3 cümle: “Bu mesele büyük güçlerin, büyük devletlerin rekabetine kurban giden bir mesele oldu. Filler tepişti, olan arada kalanlara oldu. Siyasi güç çekişmelerinde Suriye meselesi açıkça kurban edildi.”

*

İyi de, bu ta başından beri, hatta başlamadan da önce böyle olacağı belli değil mi idi? Bal gibi belli idi!.. Ama, gözler kör, kulaklar sağır, akıllarda durmayagörsün. Ancak aradan 4 yıl geçtikten ve binlerce insan katledildikten, Türkiye’nin de ekonomisine onca darbe vurulduktan sonra “fillerin tepiştiği” (Türkiye’de dahil herhal) fark edilebilmiş!.. Neye yarar?

KOŞAN ADAM İSMAİL AKÇAY...

Her ne kadar; “koşmak” söz konusu olduğunda gençliğimin maratoncusu İsmail Akçay aklıma gelse de, Gümüşhane ile özdeşleşmiş İsmail Akçay’ın çalışma koşusunun ondan daha fazla olduğuna inanırım. Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı iken tanıştığım, kendini memleketine adamış bir adam olan İsmail Akçay, “Koşuya siyasi kulvarda devam” dedi ve AK Parti’den milletvekili aday adayı oldu. Ban agöre, Gümüşhane için, “Bir numara bir adamdır. ”Gerisini boşu boşuna yazıp doldurmaya bile gerek yok. Siyaset böyle bir adamı bulmuş ise, hiç ama hiç kaçırmamalı, “tepe tepe kullanmalıdır.” Ama Cüneyt Zapsu’nun dediği gibi değil.  Zaten İsmail Akçay da öyle işe hiç gelmez.

SİYASETE PEKŞEN BALYOZ’U...

Herkesin, hatta karşıt olanların bile “bu kadar da olur mu? Neler yapmışlar?” diye suçlu sandalyesine oturttuğu ve de anlamına ters isimle de “Balyoz” diye adlandırdığı davanın suçsuzlarının avukatlarından olan Haluk Pekşen, beklenen bir doğruyu daha yaptı ve CHP’den Trabzon Milletvekili Aday Adaylığını açıkladı. O ki açıklamadan söz ettik, şu Balyoz diye adlandırılan ve Sayın Pekşen’in; “Balyoz bir dava değildir. 21 yüzyılın yeni savaş yöntemidir” dediği sözde davanın bir gün bu hale dönüşeceğini, yani suçsuzluğun ortaya konacağını tamamen başından söyleyip, hatta bununla da yetinmeyerek “Balyoz” adlı kitabını bile yazdığını daha hatırlatalım. Siyasi, sosyal tecrübesi, Başkent deneyimi ve çevresi ile, zaman zaman “Karanlığa konuşmaktan yorulduk” gibi birkaç kelime ile binlerce sayfa anlatmayı beceren Haluk Pekşen, Türkiye siyaseti ve Trabzon için bir artıdır. Suçlulara karşı, Hakk’ın kuluna tanıdığı külli irade ölçüsünde de suçlulara karşı Balyoz olabilecek vasıflardadır.