Bir Karadenizli, bir Kayserili, bir de Diyarbakırlı aynı trafik kazasında ölmüşler. Cenazeleri dualarla, gözyaşlarıyla kaldırılmış. Aradan 2 gün geçmiş, bir bakmışlar ki Karadenizli çıkmış mezardan, üstünü silkeleyerek geliyor. Önce büyük bir panik yaşanmış haliyle... Sonra bakmışlar hortlak falan değil...

Cesaretleri artmış yanaşmışlar ve merakla sormuşlar: -Sen öldün gittin. Ama öteden nasıl geri döndün? Anlatmış bizimki: -Gittiğimiz yer de, benden ‘Seni geri göndeririz ama, 5.000 dolarını alırız’ dediler. Bastım parayı geldim. -Eee, diğer ikisi niye gelmedi? El cevap. -Vallahi ben gelirken Kayserili hâlâ ‘3.500 dolara olmaz mı? Yapın bir indirim de ayağımız alışsın!’ diye pazarlık etmekle meşguldü!..

-Ya Diyarbakırlı? -O da, ‘Ben vermem, Devlet versin’ diye alışkanlıklarında inat ediyordu!..

*

Hikâye bu ya: İstanbul’da şehit edilen evladımız polis memuru Kenan Kumaş’ın ailesi için, devlet üzerine düşeni yerine getirecek olsa da “İnsan olmanın, hele hele Türk milletinden, İslâm ümmetinden olmanın gereği budur” diyen Hasan Kadayıf ve yarenleri (arkadaş, dost) en anlamlısına öncülük ederek topladıkları yardımı “çorbada bizim de suyumuz bulunsun” hesabıyla şehidimizin ailesine verilmek üzere Trabzon Valisi Sayın Öz’e teslim ettiler.

*

Hasan Kadayıf ve yarenleri ile, elinden geldiğince, karınca kararınca yardım edenlerin bizim methiyemize ihtiyaçları yok. Onlar; şehitler için Mehmet Akif’in; “Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber, Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber” diye yaptığı duaya mazhar olacak eşdeğerde bir hayır işlemişlerdir. Kıssadan hisse almasını bilenler için biz de, gecikmeli de olsa satırlara dökelim dedik.

NECİP FAZIL’IN İĞRENİYORUM”undan...

“...Dudaklarla kalpler arasındaki mesafeden, her akşam başına yorganı çeker çekmez uyuyuveren nefs muhasebesi yoksunu eyyamgüder politikacıdan, tecrit kampı ve iman zindanı haline getirdikleri camilere hissizce girip çıkan marka Müslümanlarından iğreniyorum!..”

*

“...Ağlayamayan, anlayamayan, içini kanatamayan, yumruğunu sıkamayan insandan, Allah’ın Kur’an da “belhüm adalHayvandan aşağı” diye andığı iki ayaklılardan iğreniyorum!..”