HDP'siz!

7 Haziran seçimlerinde; ben diyeyim "barajı aşan", onlar desin "Barajı yıkan" HDP'nin bundan sonraki süreçteki yerini, öylesine
"sıradan bir parti" gibi gören veya sananlar çok ama çok büyük yanılgıdadırlar.

*

Neden mi?

*

HDP'nin barajı aşması için ben diyeyim "Tepeden tırnağa", söz söyleyin "Cumhurbaşkanı'ndan muhalefet liderine", onlar
desin "ABD'sinden AB'sine", Diyarbakır'ından Trabzon'ununa kadar çaba göstermeyen katkı yapmayan var mıydı?

Yoktu!

Sonuç; hedeflenen yerde, bugünkü tabloda!..

*

Şimdi, HDP'nin bugünkü noktaya gelişini (daha doğrusu getirilişini) rakiplerinin basit bir seçim yanlışı, ya da stratejisi hatası olarak görmek, deve kuşu misali kafayı kuma sokmak, gömmektir!.. 

*

Hiç uzatmaya, evelemeye gevelemeye gerek yok! Türkiye'nin bundan sonraki başta siyasi hayatı olmak üzere yol haritasında
HDP'yi yok sayan bir yol yöntem, kolay kolay uygulama alanı bulmayacaktır.

*

Kızmayan, köpürmeyin!.. Ömrü, bu zihniyet ve onlara yardakçılık edenlere karşı mücadele ile geçmiş birisi olarak söylüyorum.

*
Çünkü ben "En kötü gerçeğin, en güzel yalandan iyi olduğunu" çok ama çok iyi öğrendim! 

Son olarak da Trabzon'un başbaşa gelen "nicelik ve nitelik" hesabında! Hiç geç kalmadan, bilmeyen varsa da öğrensin!

AB BAKANLIĞI KALDIRILSIN!

Avrupa Parlamentosu'nun çoğunluğu gerçek olsa bile, bana göre "yenir yutulur olmayan" son raporu karşısında Türkiye ne 
yapmalı? Hemen Avrupa Birliği Bakanlığı'nı kaldırmalı..
Hem de, bu hükümet, yani "Tek hedef AB" diyerek böyle bir bakanlığı kuranlar eliyle.. 

Hiç bir işe yaramadığını tescil etmek, AB hesabında hiç bir ilerleme sağlayamadıklarını kabul etmek adına..