SON DAKİKA



Haber > Gündem > Hüseyin Kıran; "Böyle turizm olmaz…"

Hüseyin Kıran; "Böyle turizm olmaz…"

02 Nisan 2015 Perşembe - 10:45








Hüseyin Kıran, yakından tanıdığımız bir isim. Bebek iken emekleyerek, çocukken koşarak, genç iken her işi yaparak, yani “cefasını çekmişim dünyanın, sefasını beklemem” diyecek kadar mücadeleci, çalışkan ve kat kat daha fazlası ile de bir vatansever.

Birileri gibi, arka bahçelerden kaçmadan, evelemeden gevelemeden, kıvırmadan, çakal iken kendini tilki yerine koyanlar gibi olmadan, “Aslan gibi” hayatın ormanına dalan, insanlık dünyasında üreterek yaşamayı kendine felsefe edinmiş bir arkadaşımız.

Şimdi de MHP’den 7 Haziran için milletvekili aday adayı.

Gerçeklerin uçlarını iyi birleştiren, çok yaşamış genç bir adam.

Tespitleri ve teşhisleri doğru, reçeteleri gerçekçi. Dün sabah çay içmek için beraberdik.


Sıraladıklarından, “gerçekler acıdır” denecek kadar düşünmemiz gerekenler:

-Turizmin içindeyim. Ama Trabzon için böyle turizm olmaz. Bir yerde turizm 3-4 günde bitmez.

Turist geliyor. Uzungöl, derken Sümela, hadi bir de işe yaramaz ama şehir içi turu... Bitti. Tıpkı Trabzon’da biten sosyal hayat gibi. Şehirde ne gezilecek bir yer, ne meşgul olacak bir mekan, ne de eğlenilebilecek bir çatı mevcut. Trabzon, Trabzon değil de sanki İran.”

*

-Trabzon’un, antidepresanları en fazla kullanan iller arasında Eskişehir’in ardından ikinci sıraya yerleştiğinin kimse farkında değil, nedenlerinin de...


*

Üreteceksin, üretene destek vereceksin. Tarımda destek araziye olmaz, ürüne olur. Adam üretir destek verirsin, yatarsa değil. Boş dağlara, üretmeyen arazilere destek verilmez, veremezsin. Verirsen, işte bugünkü gibi olur.

*

Bu seçim, Türkiye’de demokrasinin son seçimidir.

*


Türkiye’de açılım sürecinden dem vuranlara, bizim Kürt isyanlarında verdiğimiz şehitlerin, Kurtuluş Savaşı’ndakilerden fazla olduğunu hatırlatmak lazım.

CESARET DEDİĞİN BÖYLE OLMALI!..

İktidardan, muhalefetten milletvekilliği için, aday adaylığına soyunanların mutlaka gerekçeleri vardır.

Ama bazılarının, ters kulvarda koşarken bir anda hidayete ermişçesine yer değiştirmek için akıl almaz kıvırmayla vücuda gelen gerekçeleri de olabiliyor!..

İşte bir zat-ı muhteremin, güç sahibi iktidarın yanında yer alarak, “sevsinler seni cesaretini” dedirten o gerekçelerden biri: “Yükselen ve güçlenen Türkiye’yi aşağıya indirmeye çalışan paralel yapı ile mücadele etmek için siyasete girdim. Vatanını seven her vatandaş benim gibi yürekli, cesaretli olmalı.”


DÜNYA KİMSEYE KALMAZ...

Her ne kadar, istikrardan milletin huzuru ve refahı için değil de, herkesin kendine göre siyasi hesapları ve çıkarları için söz edilerek, “rüzgâr esen fırtına biçer” denilebilecek derece, öteleme ve iteleme ile dolu bir zaman dilimi yaratılıyor olsa da; zıtlıktan ve terörden medet umanlar çıkıyorsa da gelin Yunus Emre’nin dediği gibi olalım: “Gelin tanış olalım, İşi kolay tutalım. Sevelim, sevilelim, Dünya kimseye kalmaz.”

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap