SON DAKİKA



Haber > Gündem > İlan edilen seçim beyannamesiyle iktidar olunmuyo

İlan edilen seçim beyannamesiyle iktidar olunmuyo

10 Mayıs 2015 Pazar - 10:41








MHP, seçim beyannamesini gecikmeli olarak açıkladı. Önümüzdeki birkaç gün, bunun parti teşkilatlarında ve kamuoyunda nasıl karşılık bulduğunu gösterecek. Öncelikle belirtmek gerekir ki; siyasi parti programları "kaynaklar" sorusu ile birbirlerinin canlarını sorgularlar. Bu nedenle hiçbir siyasi parti istediklerinin tamamını gerçekleştiremez. Öyleyse, siyasi partileri birbirlerinden ayıran özellikler nelerdir? Birincisi toplumsal öncelikleri, ikincisi ise yönetme becerileri. Eğer söz konusu olan sadece vaat etmek olsaydı, bu durumda en uç vaatleri yapanların daha çok tercih edilmeleri gerekirdi, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) gibi. Vaatle, inandırma, ikna etme arasında hassas bir sınır vardır. Bu sınırı oluşturamayan, vaat-ikna ilişkisini kuramayan beyannameler seçim gürültüsü arasında kaybolup gider.

BİRİNCİ VURGU

MHP beyannamesinin birinci vurgusu Türkiye’de milliyetçiliğin temsilcisinin MHP olduğudur. 2011 Seçim Beyannamesi ile karşılaştırdığın zaman hemen hemen aynısı. MHP gibi 46 yıllık siyasi bir hareketin bugüne kadar seçimlerde aldığı en yüksek oy oranı yüzde 18’dir. O zaman seçmen, "2011 benzeri olan beyannameye niye oy vereyim?" diyebilir. MHP’nin tercih edilmesi beyannamesinin inandırıcılığından ziyade hükümetin Kürt meselesindeki tavrı. AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın son dönemlerde milliyetçi ifadelerinin artması bilhassa Orta Anadolu’da MHP’nin artışına işaret olarak algılanmaktadır. MHP’nin artışları hiçbir zaman seçim beyannamesi ile paralel değildir.

KAMPANYA TAKTİĞİ

Beyannameyi zamanlama ve içerik dengesi açısından değerlendirirsek ortaya şöyle bir görünüm çıkıyor. Zamanlama açısından, beyannamenin bu denli geç açıklanmasını iyi bir kampanya taktiği olarak görmek mümkün değil. Zira bu denli gecikme, parti teşkilatlarının işini oldukça zorlaştırdı. Bir yandan vaatlerden yorulmuş bir kamuoyu, diğer yandan seçime neredeyse bir ay kalması, teşkilatların bu vaatleri özümseyip seçmene aktarmasını neredeyse imkansız kılıyor. Bu durumda teşkilatlar seçim çalışmalarında MHP’nin beyannamesinden çok, genel siyasi tavrını anlatacaklardır. Bu da beyannamenin katkısının sınırlı olacağı anlamına gelmektedir. MHP'nin bölücü terör konusundaki tavrı gayet net. Açılım sürecine derhal son verilecek. Sürecin tarafları yargıya sevk edilecek. Asker kışlasından çıkarak terörle etkin mücadele başlatılacak. Eğitim dili Türkçe olacak. Bu noktalarda MHP, tabanının beklediği tavrı sergilemektedir. Ancak toplumun diğer kesimleri ve kararsızlar için de bu konuda daha ayrıntılı ve ikna edici politikalar üretmek gerekiyor.


ÇELİŞEN POLİTİKALAR

1980’lerde ve 1990’larda uçuk seçim vaatleri daha fazla karşılık buluyordu. Çiller’in 'iki anahtar' vaadi hala hafızalarda tazeliğini koruyor. Ancak şimdilerde çok şey değişti. Toplumsal bilinçlenme arttı. İnsanların bilgilenme kanalları zenginleşti. Vaatlerin gerçekliği ve gerçekleştirilebilirliği sorgulanır oldu. Ekonominin işleyiş mantığı biliniyor artık. Kamu kaynaklarının toplumun bir kesimine hesapsızca aktarılması durumunda, diğer kesimler tavır koymayı öğreniyor. AK Parti’nin ulaşım ve sağlık hizmetleri, toplumda daha fazla karşılık buldu. Şimdilerde bütün siyasi partiler benzeri vaatler üzerinden gidiyorlar. Bunların birbiriyle çelişir yanları açıkça ortada. Hem istihdam artırılacak hem de asgari ücret. Hem asgari ücret aşırı şekilde artacak hem de yüksek büyüme gerçekleştirilecek. Bunlar sadece ‘kaynak nerede?’ şeklinde değil, birbiriyle çelişen ekonomik politikalar olarak da eleştiriye açık vaatler.

İKİ SEÇENEK

Kamuoyu yoklamaları, hem AK Parti’li hem de CHP’li seçmenler için MHP’nin "ikinci seçenek" olduğunu ifade etmektedir. MHP’li yöneticiler bunu olumlu bir gösterge olarak görseler dahi, ikinci seçenek olmak bir politika olmamalıdır. Burada MHP sadece sorunları dile getirmekle kalmamalı, temel konuların üstesinden gelebilecek bilgi ve kabiliyet donanımına sahip olduğunu da göstermeli. Diğer partiler dönemsel başarılar adına ‘algı’ üzerinden siyaset yürütebilirler. MHP kendine yüklediği misyon açısından farklı bir partidir. Milli kaygılarını siyasi kaygılarına önceleyen bir partidir. Böylesi bir partinin siyasi, toplumsal ve ekonomik duruşunda bu farklılık göze çarpmalıdır.

SLOGAN TUTMADI


MHP sadece temel siyasi iddiaları bakımından yüzde 13-17 bandında bir oy alabilmektedir. Bu, Türk milletinin MHP’yi asla gözden çıkarmadığını göstermektedir. Siyasi partiler mezarlığına dönen Türkiye’de varlığını sürdürme konusu MHP için önemlidir. MHP’nin iktidarı gerçekten istediğine, Türkiye’yi bugün olduğundan çok daha iyi yönetebileceğine kamuoyunu inandırması gerekir. Lakin öncelikli olarak teşkilatlarında bu heyecanı sağlaması gerekir. Teşkilatlarında iktidar heyecanı olmayan bir partinin bu heyecanı kitlelere aktarması zordur. 2015 seçim sloganı "BİZİMLE YÜRÜ TÜRKİYE" tutmamıştır. Geçmiş milletvekili seçimlerinde MHP’nin sloganı "YÜREĞİNİ KOY" idi. Vatandaş tarafından bakıldığında önce iktidara aday olduğuna inandıracaksın ki; hem yürek verilsin hem de yürümek için elinden tutulsun.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap