Arif Nihat Asya’yı kimler bilir? Bayrak’tan söz edildiğinde; aklına bayrakların en güzeli, en manalısı, en kutsalı olan Türk Bayrağı gelenlerden, yaşı yarım asrı aşmış olanlar Arif Nihat Asya’yı bilir. Bayrağı bedene sığmayan hislerle anlatmada, en kifayet edebilecek kelimeleri bulup, dizelerle sıralayarak “Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor” adlı şiirini yazan Arif Nihat Asya gelir. 1904-1975 yılları arasında kağıt üzerine 74, yaşadıklarına 174 yıl sığdıran, Türkiye ve Türk aşığı eğitimci Arif Nihat Asya’yı bizler; “Şehitler tepesi boş değil, Biri var bekliyor...

Ve bir göğüs nefes almak için, Rüzgâr bekliyor” diye başlayıp; “Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye; Yattığı toprak belli, Tuttuğu bayrak belli. Kim demiş ‘Meçhul Asker’ diye” diye tamamladığı “Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor” adlı 11 kıtalık şiirini bir solukta okuduğumuz için biliriz. * Sadece onunla mı? Yani “Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor” ile mi? “Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü. Kızkardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü.

Işık ışık, dalga dalga bayrağım, Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım” diye gönülde gök gümbürtüsü ile başlayan heyecanını aksettirdiği “Bayrak” şiirini her bayramda okumaz, dinlemez miydik? Şimdilerde, ne bayram bıraktılar, ne de günler öncesinden başlayan heyecanlarını! Ne de Arif Nihat Asya’nın “Rüzgâr bekliyor” dediği bayrağa olan bilâ çıkarsız, kayıtsızşartsız sevdayı! Oysa bir zamanlar; bir çoğumuzun zirvedeki sevdasıydı, onun dizelerinde vücut bulan: “Tarihim, şerefim, şiirim her şeyim. Yeryüzünde yer beğen. Nereye dikilmek istersen, Söyle, seni oraya dikeyim!”

* Şimdiyi mi soruyorsunuz? Ne olur hiç sormayın! Bayram mı kaldı ki, Bayrak şiirlerini okuyalım?

* Nereden aklıma geldi, gönlüme düştü, kaleme üşüştü kelimeler? Bilir misiniz? Kapağına oturtulmuş bayrağın kırmızısının solduğu! Kenarlarına farelerin dokunduğu! Ama sararmış sayfaların üzerine dizilen satırların tüm haşmetiyle gözlerime dolduğu 70 yıl önce, yani 1946’da yayınlanan kitabın ilk baskısıyla buluşmak var ya! 30 Ağustos 1990’da aramızdan ayrılan gazeteciyazar, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti eski başkanlarından, Trabzonspor’un kurucularından Ziyad Nemli’nin KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi’ne armağan ettiğimiz kütüphanesinden kendime ayırdığım birkaç eserden birisiydi, “Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor.”

* Evet; bir bayrak rüzgâr bekliyor! Çünkü; 70 yıl önce Arif Nihat Asya’nın dediği yerdeyiz yine: “Şehitler tepesi boş değil, Toprağını kahramanlar bekliyor. Ve bir bayrak dalgalanmak için, Rüzgâr bekliyor...”

* Son olarak Şemdinli’de toprağa düşenler başta olmak üzere, Mehmet Akif Ersoy’un; “Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber. Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber” diyerek seslendiği Mehmetçikler anısına...