İmamoğlu hem Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hem de ABB Başkanı Yavaş'a yanıt verdi
Yayın Tarihi: 04.02.2025 - 12:08
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2028'i işaret eden açıklamaları için "Bir yandan Cumhurbaşkanı adaylığını açıklarken, bir hafta sonra 'Seçim 2028'dedir' mesajını vermek açıkçası iktidarın ürkekliğini ve tedirginliğini göstermekte" derken, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın ön seçim açıklaması için de "Değerli Mansur Yavaş Başkanımızın görüşü farklı olabilir ama yine de biz konuşuruz" ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSKİ Bağcılar ve Güngören Çevre Projesi Temel Atma Töreni sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İmamoğlu, "Erken seçim milletin talebi. Bu sözün arkasında duracağız" dedi.
İktidarı "sokağa çıkamamakla" eleştiren ve "Bizim gündemimiz milletin gündemi" diyen İmamoğlu, şöyle konuştu:
"Açıkçası milletin ekonomiyle olan büyük sınavı, hem emeklilerin durumu, hem asgari ücretlinin durumu. Bu ülkenin birçok sorunu var. Yani sadece ekonomiden bahsedersek bile yarım saat liste yaparız. Yerel yönetimlerin sorununu konuşsak sayfalar dolar. Aynı şekilde eğitimden mi başlasak? İşte büyük bir haksızlık ve hukuksuzluğun mağduru haline geldiğimiz yargıdan mı? Adalet sisteminden mi bahsetsek?
Ya da yargının siyasallaştırılmasıyla ilgili siyasetin ortaya koyduğu, bugünkü iktidarın ortaya koyduğu düzeni mi bahsetsek? Yargısı süreci devam eden dosyalarda gizlilik kararı varken "Turpun büyüğü heybede" diyerek bir dosyanın içeriğini bildiğini, hatta sonucunu bildiğini ima eden Cumhurbaşkanının sözlerinden mi bahsetsek? Düşürülemeyen enflasyondan mı bahsetsek? Bizim bütün bu konular milletin gündemi. Hiçbiri suni değil, hepsi gerçek. Ama şöyle bir şey ifade edebilirim, onların gerçekleri kendi yaşam alanlarında."
İmamoğlu şöyle devam etti:
"Milletin gündemini suni olarak görebilirler. Çünkü milletin gerçek gündemiyle bağ kuracak hiçbir ilişkileri kalmadı. Bütün bu feryatları, insanın şikayetlerini duymaya asla bir fırsatları yok. Çünkü pazara inemiyorlar, sokağa çıkamıyorlar. Ben bugün gene pazar gezeceğim. İki gün önce gezdim, dört gün önce gezdim. İnsanlarımızı orada dinliyorum. Bir tek görüntüleri var mı? Çıkın bakın. Burada medya mensuplarısınız.
Arşivlerinizi dökün, ajansları bir tarayın bakalım. Bugünün iktidarının, bu milletin en büyük sınav verdiği pazarlarda bir görüntüsü, bir videosu, bir fotoğrafı var mı? Adına belediye başkanı diyebilirsiniz, milletvekili diyebilirsiniz, başka makamları da sıralayabilirsiniz. O bakımdan bizim konumuz milletimizin ihtiyaçlarıdır.
Bugün ben demiyorum, "Yeter artık!" bağrışlarını, çağrışlarını milletimizle buluştuğumuz her yerde milletimiz söylüyor. Açıkçası erken seçimi talep eden de milletimiz. Bu iktidarın çözüm olamayacağını da anlatıyorlar. Biz de bunu dile getiriyoruz, şikayetlerimizi dile getiriyoruz. Bu manada erken seçim milletin talebidir. Millet de büyüktür. Bu manada biz bu sözün takipçisi olacağız. Talebimizi yenilemeye, yinelemeye devam edeceğiz.
Bir yandan Cumhurbaşkanı adaylığını açıklarken, bir hafta sonra partimizdeki yüksek kararlılık ve bu yolda ortaya koyulan güçlü adımlardan sonra "seçim 2028'dedir" mesajını vermek açıkçası iktidarın, hükümetin ürkekliğini ve sürece dair tedirginliğini göstermektedir."
CHP'nin ön seçim kararını ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın açıklamalarını değerlendiren İmamoğlu, şunları kaydetti:
"Açıkçası şu anda partimizin ortaya koymuş olduğu eğilim tarihidir, demokratik devrimdir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilk kez kendi partisinin adayını sandığa giderek seçme eğilimini ortaya koyma gayreti içerisindedir. Bu konuda kararlar alınma çalışması içerisindedir. Bu demokratik devrimi yürekten destekliyorum. Değerli Mansur Yavaş Başkanımızın görüşü farklı olabilir ama yine de biz konuşuruz, bunlar parti içi meselelerdir. En doğru yolu buluruz. Bütün ellerimizin birlikte havaya kalktığı bir süreci birlikte tarifleriz, tariflemek zorundayız. Ben, o, bu, şu meselesinin çok ötesine koyup milletimizin önümüzdeki 20-25 yılı umutla görmesi gerektiği bir başlangıcın arifesindeyiz. Aksi takdirde milletimizin umutsuzluğu sadece ekonomik kayıplara değil, bu ülkenin insan kaynağının kaybedilmesine, geleceğin kaybedilmesine, treni kaçıran bir ülke olmanın hepimizi çok büyük bir umutsuzluğa düşüreceğini bilen birisi olarak hepimizin ellerinin birlikte ayağa kalktığı bir ortam hayal ediyorum. Buluşuruz, birleşiriz, çok güçlü bir şekilde iktidara yürürüz."