Danıştay Rize, Artvin, Trabzon, Gümüşhane, Giresun ve Ordu yaylalarını birbirine bağlamayı amaçlayan Yeşil Yol Projesi’ni durdurdu. Durdurma gerekçeleri ve durdurmada etkili olduğu anlaşılan bilirkişi raporu, çok önemli unsurlar içeriyor.

Bilirkişi heyeti projeye temel oluşturan Çevre Düzeni Planı'nın, bölgedeki önemli doğa koruma alanlarına, su havzalarını, tarım alanlarına karşı büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguluyor. Projeye her şeyi ticarileştiren bir zihniyetin egemen olduğu belirtiliyor.

Özellikle şu bölüme dikkat: "Yaylaların karayolu ile birbirlerine bağlanması halinde araç trafiğinin denetlenmesi ve yaylalardaki geleneksel yaşam tarzını sürdürmek zorlaşacak. Yaylaları yapılaşma için cazip hale getirilecek, yaylaların doğal yapısı olumsuz etkilenecek."

"Bölgenin topografik yapısının oluşturduğu denize dik ve derin vadilerin denize paralel yollarla birbirine bağlanması durumunda büyük bir çevre tahribatına neden olunacak. Böylesine bir tahribata neden olmak yerine, bugünkü gibi her yaylaya mevcut güzergahlardan erişilmesinin doğru bir yaklaşım olacak."

TALAN VE SÜRGÜN

Danıştay’ın kararından sonra hükümet bu yanlış işten vaz mı geçer, yoksa yeni değişikliklerle projeyi dayatmayı sürdürür mü göreceğiz. Ancak bugüne kadarki deneyimlerimiz, hükümetin bu günahta ısrar edeceğini gösteriyor.

İklim değişikliği de hesaba katıldığında, yakın gelecekte ülkemizin tek yeşil umudu bugünden yağmalanma tehlikesiyle karşı karşıya. Bir yandan sözde ulaşım sorununu çözme ve turizm gerekçesiyle bölge tahrip edilirken, bir yandan özel turizm bölgeleri ve mülkiyet devirleriyle yabancı ya da yerli sermayenin talanına açılacak.

Bölge insanları, büyük sermaye yatırımları ve yeni mülkiyet düzeninde, orta ve uzun vadede yaylalardan sürülecek. Bölge zengin Arapların, yerli ve yabancı şirketlerin özel mülkiyet alanı olacak.

YOL VE TURİZM

Oysa yol gitmeyen yayla neredeyse yok. Hatta keşke yol gitmeyen yayla olsa! Mevcut yolları daha işlevsel kullanma yolunda projeler geliştirmek yerine bütün bölgeyi alt üst edecek, pahalı, bakımı neredeyse olanaksız bir projeyi dayatmak kabul edilemez.

Yakın zamana kadar yol ya da araç yoktu ama, bin yıllardır yaşamın ayrılmaz bir parçası yaylalar. Yaylaları geleneksel yaşamın bir parçası olarak korumak gerek. Zaten yeşil turizm bir anlamda bu amaçla var. Eğer proje gerçekleşirse yaylalar, ormanlar talan edilecek. Yapılaşma hızlanacak, doğal denge bozulacak, bölge sel ve heyelan gibi felaketlere daha da açık hale gelecek.

HÜKÜMETE ÇAĞRI

Ve insan dışındaki yaşam. Sadece insanı öne alan, varlığın diğer bütün unsurlarını dışlayan bir yaklaşım, yaşama ve varlığa karşı en ağır suçtur.

Nereden baksanız yanlış, nereden baksanız tutarsız.

Umarız hükümet Danıştay kararına saygı gösterip bu büyük ve yaşamsal değerleri koruma yolunda adımlar atar, yasaları ve hukuku arkadan dolanmaya kalkmaz.