Kimse kimseyi aldatmasın

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

İslam coğrafyası bir ilim, irfan ve medeniyet coğrafyasından zulüm coğrafyasına dönüşüyorsa arkadaşlık ahlakı ve hukukunun ihlalidir, yok sayılmasıdır. Peygamber Efendimiz kardeşlik hukukun ihlal edildiği ortamı ateş çukuru bir kuyunun kıyısında beklemeye benzetmiştir. Merhamet ve adaletten yoksun bir kalkınma ve gelişmenin bizi götüreceği yer esenlik değil sorunlar yumağıdır.Maalesef, televizyon ekranlarına yansıyan açlık, kıtlık ve sefalet görüntülerini önemli bir kısmı teşkilat üyesi ülkelerde vuku buluyor. Mesela, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerde her bin çocuktan 54'ü daha 5 yaşına varmadan hayata gözlerini yumuyor.

AĞIR BİR MÜCADELEDEN GEÇİYORUZ

Müslümanlar olarak bekaa mücadelesi verdiğimiz ağır bir mücadeleden geçiyoruz. Suriye'de savaş 5. yılına girmek üzere. Hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekmemiz lazım. Şu anada kadar 380 bin Suriyeli masum, devlet terörü yüzünden katledildi.İslamı kendi kirli emelleri için kullanan bir avuç cinayet şebekesi hen gün masum insanları katlediyor. Adına DAEŞ, EL KAİDE denilen karanlık yapılar İslam dünyasının başkaları tarafından tanzimine taşeronluk yapıyorlar. Bu cinayet şebekelerine karşı hepimizin kararlı bir duruş sergilememiz şarttır.Bin düşünüp bir söylemeye aklı selime her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Gençlerimizi, evlatlarımızı zehirleyen, 1400 yıllık İslam geleneğini yok etmeyi amaçlayan bu kanser hücrelerini vücuttan söküp atmak Müslümanlar olarak öncelikle bizlerin görevidir. Terör kimden gelirse gelsin ilkeli bir duruş sergilenmeli.Kuşlara balıklara gösterilen küresel hassasiyet Akdeniz'de boğulan masum yavrulardan esirgenirse de bu aymazlığın sonu felaket olacaktır. Güvenlik ve huzurun yolu mültecilere tekme atmaktan içi insanla dolu botları şişleyerek batırmaktan geçmiyor. Kimse İslamla terörü bir arada ifade edemez.