A+ A-
Yorum
10

Menemen Olayı'nın perde arkası aslında çok farklı!

Yayın Tarihi: 03.02.2021 - 16:18 | Güncelleme Tarihi: 03.02.2021 - 16:17
Menemen veya Kubilay olayı olarak bilinen hadise yıllardır dindarlara öfke duyulmasına bir vesile olarak kullanıldı. Prof. Dr. Ahmet Akgündüz ise Menemen olayının perde arkasını anlattı.

Menemen olayının perde arkasını Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, yaşananları şu şekilde anlattı:

Menemen Olayı ya da Kubilay Olayı, 23 Aralık 1930 günü gerçekleşen, İzmir'in Menemen ilçesinde, askerliğini yedek subay olarak yapmakta olan öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki'nin Şerî’at istediği iddia edilen bir grup tarafından öldürülmesiyle başlayan olaylar zinciridir. Cumhuriyet dönemindeki devlet tarafından tertiplenen bir 31 Mart olayı gibidir. Olayların ardından bölgede sıkıyönetim ilan edilmiş, General Mustafa Muğlalı başkanlığında kurulan Divanı Harp'te failler idam dahil çeşitli cezalarla cezalandırılmışlardır. 

Esrarkeş iddiası

23 Aralık 1930′da Menemen’de meydana gelen hadisenin perde önündeki baş aktörü bir esrarkeş idi. Her nedense, bu hadiseden bahsedilirken hep onun ismi söylenir ve onun bir Nakşî olduğu belirtilir. Halbuki hakikatler öyle değildir. O sadece bir piyondur. Bu insan Şeyh diye takdim edilmiştir. Hadisenin başka merkezlerde ve en ufak teferruatı düşünülerek tezgahlandığı kesindir. Üstelik, hadisenin Menemenlilerle, Nakşilerle ve dindar Müslümanlarla en ufak bir alakası yoktur. 

başkanlığında kurulan Divanı Harp'te failler idam dahil çeşitli cezalarla cezalandırılmışlardır.

Kubilay'ın eşinin açıklaması

Bunu, katledilen yedek subay Mustafa Fehmi Kubilay’ın eşi ve oğlu da açıkca ifade etmişlerdir. Kubilay’ın hanımı Fatma Vedide Ersuz, vefat etmeden evvel şunları ifade etmişti:

"Ben eşimin katledilmesi olayından sonra bu menfur olayı umumîleştirerek Menemenlileri de, din adamlarını da hakir gösterenlerden yana değilim." 

Bir çok kişi idam edildi

31 Aralık 1930 günü Menemen ilçesi ile Manisa ve Balıkesir’in merkez ilçelerinde 1 Ocak 1931’den itibaren 1 ay süre ile sıkıyönetim ilan edilmiş ve  bir Divanı Harp kurulmuştur.

Divan-ı Harbin Teşekkül ettiğini ve Örfi Idare Amirliğine Fahrettin Paşanın tayin edildiğini bildiren 2 Ocak 1931 tarihli Hâkimiyeti Milliye Gazetesi. Dikkat edilirse daha evvel işaret ettiğimiz kara kuvvet ifadesi kullanılmaktadır.

Divan Harp Mahkemesinde 24 Ocak 1931 günü iddianame okundu ve 29 Ocak 1931 günü mahkeme 36 (ölmüş olan bir sanık ile 37) kişinin idama mahkûm edilmesine, 40 kişinin sorumsuzluğu nedeniyle salıverilmesine, 27 sanığın beraatine, 41 kişiye çeşitli hapis cezaları verilmesine hükmetti ve karar Meclis’in onayına sunuldu. İdam hükümlülerinin 6'sının yaşı küçük olduğundan, onların ölüm cezaları ağır hapse çevrildi. Meclis Adâlet Divanı ayrıca iki idamlığın cezasını 2 yıl hapse çevirdi. Kalan 28 sanık, 3 Şubat 1931 gecesi Menemen'de idam edildi.

Bazıları Kubilay'ın başının kesildiği yerde asıldı.Mahkumlardan biri idam sehpasının önünden kaçtı. İki hafta sonra yakalandı ve ertesi gün idam edildi. 

Muhabir/Editör:Hamdi Usta
Etiketler