A+ A-
Yorum
10

MHP'de kazan taşıyor

Yayın Tarihi: 29.11.2015 - 19:09 | Güncelleme Tarihi: 30.11.2015 - 10:08

Hani derler ya; bir yerlerde huzursuzluk ve antipati arttığında “Burada kazan kaynıyor” diye... MHP için söylenecek söz ise “Bu kazan kaynadı kaynadı, aldıran olmadı, kazan artık taştı”. MHP Genel Başkanlığı Teşkilatı ve Genel Başkan Bahçeli’nin bunca fokurdamalara kulak tıkaması akl-ı selim MHP sempatizanlarını doğrusu hayretlere düşürmektedir. Tabii statükocu zihniyetin ‘oturun oturduğunuz yerde’ şeklinde genel başkanlığa yaptıkları baskı, fokurtuları görmemezlikten gelme eğilimlerinin, sadece kendi rahatlarının ve koltuklarının bozulmaması endişesinden kaynaklandığını anlamak için siyaset uzmanı olmaya gerek yok.

Esasen bu ikazlar Haziran seçimlerinden önce de yapılmıştı, aynı endişeler o zaman da vardı. Yine aldıran olmadı. Seçimden sonra tabanın dahi tüm ikazlarına rağmen ellerine geçen AKP ile iktidar olma fırsatını kaçırmak ise tam bir basiretsizlik örneği idi. Fakat ne yazık ki birileri MHP’nin başına gelecek olanı ya hiç göremedi veya görmek işlerine gelmedi. Artık deniz bitti, kara göründü. MHP’nin bu seçimde HDP’nin de gerisine düşmesi, seçmenlerini çileden çıkartması dahi Bahçeli’nin gözlerini açmasına yetmedi.

Artık Devlet Bahçeli bugün MHP içerisinde taşan kazanın sıkıntılarını, kendi koltuğunu sağlama almak adına görmezlikten gelemez. Devlet Bahçeli artık MHP’nin sırtına yük olmaya başladı. Defalarca uyarıldı. “Bu parti bundan böyle seninle bir yerlere varamaz. En azından bulunduğu yerden bir milim ileri gidemez. Zira bu gidiş senin mevcut performansını aştı” şeklindeki tüm ikazlara kulak tıkadı. Şimdi parti içerisindeki muhalefet ve Olağanüstü Kurultay ikazları ve isyanları ayyuka çıktı. Bu parti içerisinde sanki ‘ülkücü mantığı sırtlayıp daha ileri taşıyacak başka insan yokmuş’ şeklinde gösterimler artık iflas etti. Son genel kurulda hemşerimiz Koray Aydın’ın aldığı 400 küsur oyun, o zaman hiç kimse ne anlama geldiğini yorumlamak zahmetine katlanmadı.

Sadece yarışın galibiyeti ile yetinildi o kadar. Peşinden seçim önceleri parti içerisinde Sinan Oğan’a ve Meral Akşener’e yapılanların, Tuğrul Türkeş restinin ne anlama geldiğini hiç kimse yorumlamak zahmetine katlanmayıp, sadece Bahçeli’nin el sallamalarına takıldı. İşte şimdi tablo ortada Koray Aydın, Meral Akşener ve Sinan Oğan bu partinin acilen Olağanüstü Kurultay’ı toplaması için çağrı yapıyor, etraflarında bir sürü insan onlarla kazan kaldırıyor, Devlet Bahçeli ise hâlâ işin oyalaması ile gün geçiriyor.

Yahu, be birader MHP bitti, nerede ise baraj altında kalacak, sen bu partiyi bırakırsan batacağını sanman, evhamdan başka bir şey değil. MHP yeni bir oluşum ihtiyacı ve iştiyakı peşinde, bunu hiç kimse görmezlikten gelemez. Hiç kimse de “Ben bu koltuğu kaybedersem bundan sonra nasıl yaşarım(!)” endişesine binaen Ülkücü Hareket’i bu denli zafiyet içerisine düşüremez, düşürmeye de hakkı yoktur. Tabii bu hareketlerden ve kayıplardan MHP Trabzon ve Gümüşhane il teşkilatları da üzerine düşeni yapmayı bundan böyle savsaklayamaz. Trabzon gibi milliyetçiliğin kalesi olan bir il belki de siyaset tarihinde hiç bu yıl olduğu gibi milletvekilsiz kalmamıştır sanırım...