7'lere az kaldı. Yarı final 7 Nisan'da, final ise 7 Haziran'da. Bu 7'lerle muhatap olma görünen o ki hiç de kolay olmayacak. Hele hele iktidar partisinde. "Aday adayıyım" diye ortalıkta dört dönenlerin bilesiniz ki büyük kısmı, milletvekili adayı değil, parti etiketi ile makam kapma peşinde. Ama, içlerinde azda olsa, bu yola emeğini ve zamanını vermiş olanlar da yok değil. Hani "dost-düşman" demeyelim de, "seven-sevmeyen", 7'den 70'e herkesin üzerinde ittifak ettiği; "Bunlar bu işi hakkıyla yaparlar" denilen isimler. Bugün onlardan iki adaştan söz edeceğiz. Birisi Giresun, diğeri Gümüşhane'den. Onlar Mustafalar. Giresun'da Mustafa Demirci, Gümüşhane'de Mustafa Canlı.

*

Fındık sanayicisi ve ihracatçısı kimliği ile tanınan, yarım asrı aşan bir süredir "Demirci" kimliği ile piyasada yer alıp, iş ve aş yaratan Mustafa Demirci ile tanışıklığımız Giresun Ticaret Borsası Meclis Başkanlığı dönemine dayanır. Bir dönem meclis, son dönem ise Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı icra eden Mustafa Demirci, 2011 seçimlerinde AK Parti'nin Giresun listesinde en azından Nurettin Canikli'nin ardından ikinci sırada olması beklenirken alt sıralara konması, partili partisiz herkes tarafından "haksızlık" olarak değerlendirilmişti. Şimdi, bu hakkın teslimi ve Sayın Canikli'nin yokluğunda ilk sıranın O'na verilmesi genel bir beklenti.

*

Gelelim, Gümüşhane'ye ve de herkesin yakından tanıdığı eski Belediye Başkanı Mustafa Canlı'ya. MHP'nin Gümüşhane'den milletvekili çıkaramama garabetine son verebilecek tek isim olan Mustafa Canlı'nın bana göre hem liste bir de, hem de milletvekilliğinde yeri garanti. Oltan Sungurlu'dan sonra parlamentoda "aha bu tam benden" diyebileceği birini görmek isteyen Gümüşhaneliler için Mustafa Canlı, "biçilmiş kaftandır." * Trabzon, Rize, Artvin, Gümüşhane, Giresun, Ordu, Samsun... Belki başka Mustafalar da vardır. Ben 7 Nisan'dan önce garanti gördüklerimi yazdım. Diğerleri için "aday adayı" değil, "aday" listelerini bekliyorum. Ha bir de, makam ve parti kimliği kapmak için "mangalda kül bırakmamacasına" laf edip de, liste kışı kalacak olanlar var ya. Hah işte onların hem söylemlerini sizlerle paylaşacak, hem de bir makam kapmaya görsünler; neler yazacağız neler? Bir bilseler!

TEK BAŞINA MÜSLÜMAN!..

Bir zamanlar İslam dünyasının, ille de Orta Doğu coğrafyasının sözde de olsa "lideri" denilen bir Türkiye vardı. O da kalmadı. Hem de, İslâm'ı referans sayanların eliyle. Aha, işte İran'da geçti karşımıza. Hem de Cumhurbaşkanımıza "İran'a bir daha gelme" diye mesaj gönderecek kadar. Anlayacağınız, tek devletli İslâm Ligi kurmuş ve liderliğe de kendi kendimizi oturtmuşuz!.. 4 yıl önce Suriye'de yaptığımız yanlışı, bu kez Yemen'de tekrarladık. Hemi de 4 parmaklı el işaretiyle karşıtlığımız olan Sisi'nin Mısır'ı ile aynı safta olacak kadar. Bizimkisi çekirge misali. Zıplıyoruz zıplıyoruz. Ama nereye konacağımızı değil, kondurulacağımızı bile bilmiyoruz. O nedenledir ki, olup bitenleri anlamakta da sıkıntı çekiyoruz. Allah'ın verdiği akıl ile anlatabilecek varsa haber salsın. Geliriz, dinleriz!.. Ama, anlaşabilir miyiz? Yanlışta ittifak doğru olmadığına göre!..