İçişleri Bakanı Şahin, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen bakanlığının 2013 yılı bütçesi üzerine bir konuşma yaptı. Bakan Şahin, BDP'li milletvekillerinin yerlerinde olmadığını görünce, "Gizlendiler mi bilemiyorum, sıraların altına mı oturdular bilemiyorum, kontrol etmek lazım" dedi. Güvenlik hizmetindeki ilkelerinin hukukun üstünlüğü, açıklık, şeffaflık ve hesap verebilirlik olduğunu belirten Şahin, vatandaşlık memnuniyetini en üst düzeyde sağlamayı hedeflediklerini ifade etti. Şahin, suçla mücadelede önleyici tedbirlere ağırlık verdiklerini vurgulayarak, "Toplum destekli polislik uygulamasını başarıyla uyguluyoruz. Türkiye'de dünyaya örnek gösterilen 11 polis, 4 jandarma kriminal laboratuvarı faaliyettedir. MOBESE uygulaması sayesinde çok sayıda olayı aydınlattık" ifadelerini kullandı. Başka ülkelerin personeline eğitim verdiklerini de söyleyen Şahin, Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ile Sivas'a gittiklerini ve kentte 500 Afgan polisine eğitim verildiğini kaydetti. Organize suç örgütleri ve kaçakçılık suçlarıyla mücadelenin en etkili mücadele alanları olduğunun vurgulayan Şahin, "Yaptığımız çalışmalarla toplum yapısını çürüten her türlü illegal yapıların cesareti kırılmış, kamu düzenini bozmaya yönelik pek çok suç, operasyonlar sayesinde işlenmeden önlenmiştir" dedi. "MÜCADELEMİZ, TERÖR ÖRGÜTÜ KAN DÖKEMEZ HALE GELİNCEYE KADAR DEVAM EDECEK" Bakan Şahin, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede gösterilen başarı sayesinde Türkiye'nin transit ülke olmaktan çıktığını söyledi. Uluslararası suç örgütlerinin yeni rota aradığını dile getiren Şahin, "Uluslararası raporlar ve platformlarda Türkiye'nin bu başarısından söz edilmektedir" dedi. Terör örgütünün uyuşturucu ticaretinden önemli finansman kaynağı sağladığına dikkat çeken Şahin, operasyonlarla uyuşturucu ticaretinden sağladığı finansman desteğinin engellendiğini kaydetti. Terörle her alanda kapsamlı ve çok boyutlu mücadele gerektiğini söyleyen Şahin, "Terörle mücadelede operasyonel faaliyetlerle birlikte terörü besleyen kaynakların kurutulması ve sebeplerin ortadan kaldırılmasına yönelik önleme ve bilgilendirme çalışmalarına ağırlık vermekteyiz. Son dönemde istihbari çalışmalar doğrultusunda, şiddet eylemlerini artıran bölücü terör örgütüne karşı operasyonel faaliyetler etkin ve başarılı bir şekilde devam ettirilmektedir. İçişleri Bakanlığı olarak önümüzdeki süreçte de PKK/KCK bölücü terör örgütüyle ve diğer bölücü örgütlerle mücadelemiz, güvenlik güçlerimizin her zamanki fedakarlığı ve üstün hizmet anlayışıyla ve kararlılıkla sürdürülecektir. Mücadele, terör örgütü eylem yapamaz hale gelinceye kadar, kan dökemez, insan öldüremez hale gelinceye kadar, Türkiye topraklarında son terörist kalmayıncaya kadar sürdürülecektir" diye konuştu. KAYIP ÇOCUK SAYISI "Kayıp çocuklar" konusuna değinen Bakan Şahin, "2008-2011 yıllarını kapsayan 4 yıllık dönemde 27 bin çocuk kaybolmuştur. Bu kayıp çocuklar, kayda alındıktan sonra bulunmuştur. 27 bin çocuk önce kayıp raporuna bağlanmış, daha sonra da bulunmuştur. Kaybolduktan sonra bulunan çocuk sayısı 27 bindir. Jandarma ve polis bölgesi dahil bugün itibarıyla kayıp çocuk sayısı bin 142. Bu konudaki haberler ve bu haberleri tekrarlayanların sözleri radikal bir yalandır" ifadelerini kullandı. "O KADAR ÖNGÖRÜSÜZ DEĞİLİZ" Biber gazının raf ömrünün 4 yıl olduğunu belirten İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "Raf ömrü 4 yıl olan biber gazını 18 yıl stoklayacak kadar öngörüsüz değiliz. Eğer böyle yaptıysak, bundan şikayet etmemeniz lazım. 5. yılda o gazlar etkisiz olacak demektir" dedi. ŞAHİN İLE SERİNDAĞ ARASINDA TARTIŞMA CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ'ın, bakanlıktaki görevlendirmelerde liyakat esasının gözetilmediği eleştirilerini de yanıtlayan Şahin, "Bu konuda kısmen haklılık payınız var. 2008 yılı Mayıs ayına kadar eylemli valilik yaptınız, daha sonra merkez valiliğine gelmişsiniz. Ehliyet noktasında zatıaliniz örneğinde olduğu gibi bazı hatalarımız olabilir" dedi. Şahin, Serindağ'ın eski CHP Genel Başkanı Önder Sav ile yaptığı görüşmedeki diyalogdan da bir bölüm okudu. Şahin'in konuşmasından sonra söz alan Serindağ, "Ben bir defa sizin iktidarınız döneminde vali olmadım. Kırklareli ve Bolu'da 4'er yıl valilik yaptığım. O zamanki genel sekreter Sav ile sohbet ettim. Bu sohbetten gurur duyuyorum. Siz ne derseniz diyin" diye konuştu. Görüşmeyle ilgili iki kez müfettiş görevlendirildiğine değinen Serindağ, iki raporda da suç unsuru bulunmadığının belirtildiğini ifade etti. "KAÇIRILAN PERSONEL VEYA VATANDAŞIMIZ İÇİN BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ İLE GÖRÜŞME YAPMADIK" Görüşmelerde soruları yanıtlayan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, bölücü terör örgütü tarafından kaçırılan iki astsubay, bir kaymakam adayı, bir polisin akıbetiyle ilgili çalışmaların aralıksız sürdüğünü bildirdi. Bölücü terör örgütü tarafından kaçırılan başka vatandaşların da olduğunu kaydeden Şahin, şunları kaydetti: "Zaman zaman öğretmenleri, şantiye işçilerini kaçıran bölücü terör örgütünün, bu personelimizi, alınan istihbarata göre psikolojik işkenceye tabi tuttuğuna dair bir istihbari bilgi var. Fakat bu personelimiz ve kaçırılan herkesin yakalanması için, onları kaçıran terör örgütünün enterne edilmesi için güvenlik güçlerimiz istihbarat ağırlıklı olarak çalışmalarını sürdürüyor. Terör örgütünce kaçırılan personel veya vatandaşımız için bölücü terör örgütü veya onların herhangi bir uzantısıyla görüşme yapmadık, yapmayacağız." "YOLSUZLUK YAPAN DA YOLSUZLUĞA VESİLE OLAN DA ALÇAKTIR" Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, yaptığı konuşmanın ardından CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın, yolsuzluk iddialarını dile getirmesi üzerine, "Eğer yolsuzluk iddian varsa, buraya getir. Yolsuzlukla en son itham edeceğin adam karşındadır. 10 yıldır alnımızın akıyla hizmet yapıyoruz, hepsinin hesabını kuruş kuruş veririm. Öyle muğlak sözlerle beni yolsuzlukla itham edemezsiniz. Yolsuzluk yapan da yolsuzluğa vesile olan da alçaktır, bu memleketin, yetiminin hakkına tecavüz etmiş en aşağılık insandır" dedi. Bakan Yıldırım, internetin kimsenin değil, insanlığın ortak malı haline geldiğini ifade etti. Sınırlama getirmenin, özgürlükleri engellemenin akla, ilme aykırı bir durum olduğunu vurgulayan Yıldırım, TT Net ve Phorm isimli firmayla yapılan anlaşmaya ilişkin incelemenin tamamlandığını, BTK'nın kararını vereceğini bildirdi. Şile açıklarındaki gemi kazasına ilişkin de bilgi veren Yıldırım, geminin radardan kaybolduğunu gören Kıyı Emniyeti'nin harekete geçtiğini, batan gemiden 4 personelin sağ kurtarıldığını, 1'inin cesedine ulaşıldığını ve 7 kişinin kayıp olduğunu kaydetti. Yıldırım, deniz üzerinde kazazede olabileceği ihbarı alınması üzerine Şile'den bot çıkmasının istendiğini dile getirerek, "Kaptan, hava şartlarından dolayı çıkamayacağını ifade etmiş. Yedek vardiyayı çağırmışlar, personelini alarak çıkmış ve olay meydana gelmiş. Olayın ihmal olup olmadığı adli ve idari soruşturma sonucu açığa çıkacaktır. Hiçbir personel zorla gönderilemez. Son karar kaptanındır" diye konuştu. Konuşmaların ardından Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın 2013 yılı bütçeleri kabul edildi.