SON DAKİKA



Haber > Gündem > Onursal Başkanımızın önderliğinde camia acilen to

Onursal Başkanımızın önderliğinde camia acilen to

09 Eylül 2013 Pazartesi - 09:14




Eski Bakan, MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın'dan, Halil Şanlı'ya gündeme dair iddialı açıklamalar.





Eski Bakan, MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, Tek-Art Medya Sorumlu Yayınlar Koordinatörü Halil Şanlı ile "Dünya Dönüyor" adlı söyleşimizin bu haftaki konuğu oldu. Siyasete damga vuran, bölgemizin değerli ismi Koray Aydın ile Boztepe'de nezih bir mekanda yaptığımız söyleşiye başlıyoruz. Şanlı: Sayın Bakan hoşgeldiniz. Zaman ayırdığınız için şahsım ve kurumum adına teşekkür ediyorum. Aydın: Teşekkür ederim Sayın Şanlı. Hoş bulduk. Böylesi bir söyleşi beni de çok memnun kılıyor. SENİ NE TATMİN EDER SAYIN BAŞBAKAN? Şanlı: Dünya gündemiyle sorularımıza başlayalım. Öncesinde 'dost' olduğumuz ve 'Bakanlar Kurulu'nu beraber yapalım' dediğimiz Suriye ile şu anda düşman gibi olduk. Siz Türkiye’nin ve dünyanın bu duruma bakışı ve konuşulan müdahaleyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Aydın: Haziran seçimlerinden bu yana almış olduğu oylarla şımarmış, ne oldum delisi olmuş, insanlara tepeden bakan, baskı uygulayan, zorba ve despot, herkesin korku içinde olduğu bir Türkiye profili var. Tabiri caizse iktidar, freni boşalmış bir araba gibi üstten aşağıya akan ve felakete giden bir durumda. Son Suriye olaylarından sonra Amerika açıklama yaptı, dedi ki: "Ben sınırlı müdahale edeceğim." Bu konuda tek kalmış ve kandırılmış olan Başbakan, bu söylemin üzerine can simidi gibi saldırır diye düşündüm. Fakat gördük ki Başbakan'ın açıklamaları "Bizi sınırlı müdahale tatmin etmez" biçiminde oldu. Sayın Başbakan, sen ne olur da tatmin olursun? Suriye, Amerika tarafından işgal edilirse mi tatmin olursun? Suriye, Irak gibi olursa mı tatmin olursun? Esad, Saddam gibi olursa mı memnun olursun? Irak halkında olduğu gibi Suriye'de de beş milyon öksüz ve yetim çocuk olursa mı olursun? Irak'taki cezaevlerinde meydana gelen tecavüz olayları olursa mı tatmin olursun? Başbakan, Irak’taki durumları görüyorsun, bunlardan hiç mi ders almadın? Bu işgalin ne olacağını anlamak için Irak’a bak, üç parça bir devlet oldu. Kürt devleti oluşturuldu. Suriye'de olacaklar da görünüyor. PKK'nın desteğiyle Suriye'de bir devlet kuruluyor. Kendi bayraklarını o bölgeye açtılar. Sayın Başbakan, senin hedefin ne? Siz eğer 700 kilometrelik bir koridoru açarsanız, 'Müslüman İsrail' gibi bir devlet ortaya çıkarırsınız. Orada bir Kürt devleti kurulmasına öncülük ediyorsun. Bunu hâlâ göremiyor musun? Halil Şanlı, araya girerek, Aydın'ın söylediği "Müslüman İsrail" devleti telaffuzuna takılıyor ve "Sayın Aydın, nasıl Müslüman İsrail, açar mısınız?" diye soruyor. Eski Bakan Aydın devam ediyor: MÜSLÜMAN İSRAİL DEVLETİ KURULUYOR Evet, orada Amerika'nın ve İsrail’in eliyle bir Kürt devleti oluşturuluyor. 'Şu an bir devlet isteğimiz yok' diyorlar ama fiilen kuruyorlar. On yıl sonra da 'bağımsızlık' diyecekler. İşte bu Kürt devleti bana göre İsrail'in çıkarlarına hizmet edecek. O nedenle kendileri Müslüman ama ikinci bir İsrail olacaklar. Yani bunun adı 'Müslüman İsrail' olacak. BAŞBAKAN YOK OLACAĞINDAN KORKUYOR Şanlı: Biz hükümet olarak şu an ne yapıyoruz? Aydın: Amerika Araplar üzerindeki politikalarında makas değiştiriyor. Başbakanda şu korku var: Bunlar bu bölgede kullandıkları tüm liderleri yok ettiler. Onu biliyor ve ülke içinde Polis Teşkilatı'nı güçlendiriyor. Başbakan eski gömlek değiştiği siyasi uzantıların sokak güçlerini alarak kendine güç oluşturmaya çalışıyor. Bir taraftan eski gömlekçi arkadaşları, diğer taraftan Polis Teşkilatı ile kendisini güvene almaya çalışıyor. Çok tehlikeli işlere girdiğinin kendisi de farkında. Yarın yalnızlaşacağını da anlıyor artık. İktidarın yürüttüğü politika tam bir felakettir. Başbakan korktu! Neden mi? Amerika sürekli makas değişiyor. Bu yüzden korkuyor ve yanlış yapıyor. Nihayetinde ülkenin başbakanıdır, zarar görmesini istemem. Genel başkanlık konusunu kapattım Şanlı: Genel başkanlık yarışında aldığınız oyu beğenmediniz ama kamuoyu aldığınız oyu takdir etti. İleride MHP’nin başına geçmeniz bekleniyor. MHP'de bazı iller görevden alındı, size yakın olan isimler ama siz yine de genel başkanınızla gayet saygılı ve uyumlu bir görüntü verebiliyorsunuz. Bu nasıl oluyor? Aydın: Ben genel başkanlık konusunu kapattım ve bir daha açmıyorum. Bundan sonrasına bakmak istiyorum. Çocukluğumdan beri bu partinin tüm kademelerinde görev yaptım. 32 yaşımda partinin genel merkezinde görev aldım. Allah'ın takdiri olarak 36 yaşında milletvekili oldum. En önemli dönemlerde önemli görevler yaptım. Her şey nasip. Halil Şanlı, tebessüm ederek araya giriyor: "Sayın Aydın, nasıl kapattınız? Size böylesine teveccüh varken, 'kapattım' sözü çok inandırıcı gelmedi bize! Koray Aydın da hafif bir tebessümle devam ediyor: "Sayın Şanlı zorlamayın. Kapattım diyorum. Ülkenin bu kadar sorunu varken, partimize en fazla ihtiyaç duyulan bir dönem yaşanırken şu an içerideki çekişmelerle, hizipleşmelerle uğraşacak durumda değiliz. Kapattım, çünkü çok daha önemli işlerimiz var. Şanlı aslında Aydın'ın genel başkanlık konusunda içindeki aslanın hâlâ canlı şekilde durduğunu biliyor. Ancak belli ki Aydın kendi genel başkanını da incitmemeye ve bütünlük görüntüsü arz etmeye daha hassas bakarak politik cevapla olayı geçiştiriyor. Bölünme süreci yaşıyoruz Şanlı: Bu bölgede olanlar sizce Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir ürünü müdür? Aydın: BOP 'İslam ülkesinde 22 ülkenin sınırlarını ve rejimini değişeceğiz' dedi. Başbakanımız da bu projenin başkanı olarak belirlendi. Sonrasında Başbakan çıktı ve açıklamalarda bulundu. Dedi ki: Bu proje ile Diyarbakır çok önemli olacak. Bakıyoruz o dönem Amerika dışişleri bakanının söylemiş olduğu '22 ülke sınır değişecek' sözüne, bugün hepsi değişmiş. Sıra yavaş yavaş bize geldi. Bölünme sürecine gireceğimiz bir sürece giriyoruz. BOP'u yıllar önce söylediğimizde 'hayal kuruyorlar' diyerek bizleri yalanlamışlardı. Kimse bize inanmadı. Şimdi BOP tıkır tıkır işletiliyor. BAŞBAKANI APO'NUN KOYNUNDAN SEÇMEN ÇIKARMALI Şanlı: Sayın Bakan, söyledikleriniz çok ürkütücü! Aydın: Maalesef öyle. Daha bitmedi ki... Ekonomide dibe vurduk. Battık! Neredeyse dediklerimizle haklı çıktık. Bu iktidar bazı dönemlerde şanslı oldu. Sıcak para ile Türkiye ayakta durdu. Şimdi deniz bitti, kara gözüktü. Başbakan'ın, kendi despot anlayışına isyan eden vatandaşlara bile tahammülü olmadı. Sonrasında devlet organizasyonu ile Gezi eylemlerine marjinal kurumlar ve örgütler sokuldu. PKK diyor ki: 'Bizi oyalama, sözlerini tut!' Ülke fiilen bölünmeye gidiyor. Biz bu işi bırakacağız sanmasınlar. Başbakan'ın keyfi var diye biz bunlara izin vereceğiz sanmasınlar. Bu işler parti işini geçti! Bu ülke kanla alındı. Bu topraklarda kan var! Hiçbir AKP'li vatandaşımız da ülke bölünsün istemez. Biz Başbakan'ın keyfini dinlemeyiz. Halkımızı uyarıyoruz. Bunlara seçimlerde ders verin, yenilgiye uğrasınlar. Şu Apo'nun koynundan çıksınlar. Bazen sevgiler, insanlara bazı şeyleri göstermez. Ama söz konusu ülke. Bu yüzden halkımız uyanmalı. AKP'ye bir tokat atıp, sevdikleri başbakanı da uyandırmalılar. DEMOKRASİDEN ANLAMAZLARSA SON SÖZÜMÜZÜ SOKAKTA SÖYLERİZ Şanlı: Siz bu olanlar karşısında kendi anlayışınızı sorguluyor musunuz? Ülkücü gençlik bu tür konularda sokaklara inerdi. Ülke, vatan dendi mi çok hassaslaşırdı. Ama şu anda göremiyoruz. Bunu sorguluyor musunuz? Aydın: Partimizin lideri demokrat bir insan. 'Sandıkta cevap verin' diyor. Bununla beraber, liderimiz 'Son sözü söylemedik' diyor. Bu çok önemli bir mesajdır. Demokrasiden anlamayanlar içindir bu söz. Eğer birileri bizim sabrımızı taşırırsa sokaklara çıkarız. Tereddüt etmeyiz. Erdoğan'ın gözünde burası Türk yurdu değildir. Öyle sanıyor. Bir 'Ulusa Sesleniş' programında Başbakan, "Malazgirt Zaferi, Türk zaferi değildir" diyor. Devam ediyor: "Komutan Türktü, asker Türktü ama orada Kürtler vardı, Araplar vardı." Yahu bu nasıl bir söz! Bu nasıl bir saçmalık! Her devleti kuran bir boy vardır. Sen nasıl böyle konuşuyorsun? Sen geçmişimizden neler söylüyorsun? Bizden ne istiyorsun Tayyip Erdoğan? Tarihten ve tarihi gerçeklerden bu kadar bihaber olan bir başbakan olur mu? Bu başbakan ülkenin sonunu getiriyor, çok üzülüyorum. Özellikle AKP’ye oy veren kardeşlerim lütfen bunları gözden geçirsin, particiliği bir tarafa koysun, ülke adına uyarıcı bir tokat atsın bu başbakana. Silkinip kendine gelsin. Herkes bilsin ki ülkücü gençlik demokratik yollarla uyarılardan anlamayanlara bir gün sokaklara inerek son sözünü mutlaka söyleyecektir. Sen başbakanın koruma müdürü müsün kardeşim? Şanlı: Trabzonspor siyasetin içinde. Adeta bir oyuncak oldu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Aydın: Trabzonspor'a çok üzülüyorum. Ben Trabzonspor ile yatar kalkarım. Bakanken yardım ettim ve bunu kimseye söylemedim. Trabzonspor'a verdiğim yardımları sakladım. Ama şimdi öyle değil. Trabzonspor’un taraftarı bile bir partiden olsun anlayışı var. Böyle saçmalık olur mu? Hacıosmanoğlu denilen arkadaş, Tayyip'in peşinde. Sen başkansın arkadaşım, ne işin var oralarda? Kendine güvenmiyorsan, yapamayacaksan neden soyundun bu işe? MHP’liler sana MHP’lisin diye oy verdi. Paran yoksa, projen yoksa aday olmayacaksın. Vıcık vıcık yağcılık kokuyorsun. Akıl tutulması var. Bu nasıl bir başkan anlamadık. Trabzonspor’un başkanlık makamını yıpratmak istemiyorum. Çıksın şu başkan bir baksın insanlar kendisine neler söylüyorlar. Bir baksın yahu! Başbakan Rize’de, bizim başkan yanında, sanki koruma müdürü. Koruma müdürü var onun. Sen bırak bu işleri kardeşim! Bir aşkımız var, o da Trabzonspor. Sokmayın şunu siyasete. BAKAN ERDOĞAN BAYRAKTAR'A ÖNERİM... Ben Erdoğan Bayraktar’ı da uyarıyorum. Benimkisi bir ikaz! Şu an çok yanlış bir politika yürütüyorsunuz. Para ile her şeyi halledebileceğini zannedenler yarın büyük bir hayal kırıklığı ve yalnızlıkla baş başa kalırlar. Trabzonspor’a bu şekilde iyilik etmiyor, çok büyük yaralar açıyorsunuz. Yapmayın bunları. Zararı ileride çok net anlaşıldığı vakit pişman olacaksınız. ARALIKTA DUR DİYECEĞİZ Şanlı: Ne olacak böyle Sayın Bakan? Hep böyle mi devam edecek? Aydın: Bir önceki yönetim zamanından beri siyasetin içine batırıldık. Şener yönetimi çok büyük yanlışlar yaptı. Şu futbolculara paralar akıtarak kulübü borca sapladılar. Belki de bu bir siyasi proje. Her neyse, azıcık aklı olan bu futbolculara para vermezdi. Aralıkta kongre kararı alırsak buna bakacağız. Avrupa'da beşinci sınıf takımları yenmek başarı değildir. Aykut’u oynattılar, 'süper oyuncu' kazandık. Yusuf da öyle, kumaşı iyi, bunu biraz oynat. Verim alamazsan devam edersin ama bunu yapmıyorsun. Zokora'dan ne bekliyorsun? Abdulkadir'in tut elinden. Hocadan beklediklerimi alamadım. Düzelteceğiz. Kongrede bu işlere dur diyeceğiz. Böyle bir anlayışla olmaz. Mutlaka biz de işin içinde olup, birilerine dur diyeceğiz. YILMAZ BAŞKANLIĞINDA YENİ BİR HARİTAYA İHTİYAÇ KAÇINILMAZDIR Şanlı: Camiada ortak bir konsensüse ihtiyaç yok mu? Geniş kapsamlı bir toplantı ile yol haritasının yeniden belirlenmesi gerekmiyor mu? Aydın: Mutlaka şart. Hem de onursal başkanımız, eski bakanımız Sayın Mehmet Ali Yılmaz’ın başkanlığında bir genişletilmiş toplantıya ihtiyaç var. Trabzonspor kendi değerlerine burun kıvırdığı için bugün birilerinin elinde oyuncak haline geldi. Meydan boş kaldı. Mehmet Ali Bey bu kulübe büyük hizmetler yaptı. Bunlar inkar edilemez. Bu ülkede spor bakanlığı yaptı. Sporda devrim yaptı. Kesinlikle büyükler kucaklanmalı, işin içine çekilmeli. Hep beraber bir masa etrafında ama Onursal Başkan'ın önderliğinde sorunlarımızı paylaşıp, harita çizmeliyiz yeniden. Akçaabat ve Ortahisar’ı alacağız Şanlı: Yerel seçimlere hazır mısınız? Aydın: Bizim kızıl elmalarımız var. Kızıl elma, en yakın olan hedeflerdir. Şu anki kızıl elmamız Ortahisar ile Akçaabat. Bu ikisini kazanmak için uğraşacağız. Akçaabat adayımız çok iyi bir aday. Çok güçlü bir isim. Ben o bölgede anket yaptırdım ve gördüm ki Metin Gedikli tutmuş bir isim ve adayımız kazanacak. Akçaabat'ta AKP’den çok ciddi bir oy alıyoruz. Anketler öyle diyor. Bu da gösteriyor ki AKP'li seçmen kardeşlerim ders verme hazırlığında. Ortahisar'da da çok güçlü bir isim için çalışıyoruz. Adayımız çok güzel bir isim olacak. Şanlı: Nasıl bir aday? Partinin içinden mi, yoksa dışından mı? Aydın: Ortahisar adayımız halka inebilecek, herkesle selamlaşacak, kucaklaşacak, herkesin derdiyle dertleşecek bir isim olacak. Partili de olmayabilir. Trabzon’da yaşayan birisi olacak. Dışarıdan ithal değil yani. Trabzon'da çok güzel bir oy alacağız. Başbakan 2004'te Trabzon’u kaybetti diye çok üzülmüştü. Rahmetli annesini aramıştı. Üzüntüsünü paylaşmıştı. Allah rahmet eylesin. Annesi yaşamıyor. İkinci yenilgiyi bu dönem tadacak. Bilmiyorum şimdiki üzüntüsünü kimlerle paylaşacak artık! Şanlı: Teşekkür ederim Sayın Bakan. Aydın: İşi bilen birisiyle röportaj yapmak çok güzel oluyor. Ancak seninle daha yapmayacağım! Şanlı: Hayırdır neden ki Sayın Aydın? Koray Aydın kahkaha atarak son sözü söylüyor: "Benden daha yakışıklı biriyle röportaj yapmam!" Gülüşmelerle vedalaşıp ayrılıyoruz.
Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap