Otopsi raporu dehşeti ortaya koydu
Yayın Tarihi: 22.03.2025 - 14:02
Antalya’da bisikletle gezdiği sırada bir kafeterya valesini bıçakla yaralayıp, 15 dakika sonra ise bir trompet sanatçısını bıçaklayarak ölümüne neden olan sanığın yargılanmasına başlandı.
27 Eylül 2024 gecesi saat 01.00 sularında, Muratpaşa İlçesi’nde bulunan bir kafeteryaya giden Polat Dereli, vale olarak çalışan Osman Dere ile tartışmaya girdi ve bıçakla saldırdı. Yaralanan Osman Dere, hastaneye kaldırılırken, Dereli bisikletiyle olay yerinden uzaklaştı. Yaklaşık 15 dakika sonra ise Antalya Büyükşehir Belediyesi Bando ve Kent Orkestrası’nda trompet sanatçısı olarak görev yapan Deniz Akten ile tartışmaya giren sanık, Akten’i 48 bıçak darbesiyle ağır yaraladı. İhbar üzerine olay yerine gelen ekipler, Akten’in hayatını kaybettiğini belirledi.
Cinayet Büro ekiplerinin olay yeri incelemesi yaptığı sırada Dereli’nin olay yerinde olduğu ve çalışmaları izlediği fark edildi. Polisler tarafından yakalanan Dereli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Polat Dereli hakkında hazırlanan iddianamede "kasten öldürme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "genel güvenliği tehlikeye sokma" suçlarından yargılanması istendi. Savcılık, sanığın canavarca hisle hareket ettiğini ve rastgele insanlara saldırarak toplum güvenliğini tehdit ettiğini belirterek en ağır cezanın verilmesini talep etti.
Otopsi raporu: 48 bıçak darbesi
Antalya Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan otopsi raporunda, Deniz Akten’in vücudunda toplam 48 bıçak darbesi tespit edildi. Raporda, göğüs, sırt, boyun ve karın bölgelerindeki 12 kesici-delici alet yarasının öldürücü nitelikte olduğu belirtildi. Akten’in ölümüne, büyük damar yaralanmaları ve iç organ hasarı nedeniyle meydana gelen yoğun iç ve dış kanamanın sebep olduğu kaydedildi. Ayrıca, bazı yaraların göğüs kafesini delerek akciğer ve mideye ulaştığı tespit edildi. Akten’in vücudunda ateşli silah yarasına rastlanmadığı raporda yer aldı.
Katılma talebi
Deniz Akten’in annesi Fatma Akten ve babası Aydın Akten, avukatı Ömer Faruk Doğruyol aracılığıyla mahkemeye sunduğu dilekçede, sanığın canavarca hisle hareket ettiğini belirterek davaya katılma talebinde bulundu. Dilekçede, sanığın "toplum içinde rastgele insanlara saldırarak genel güvenliği tehlikeye attığı ve olaydan sonra yapılan incelemeleri izlediği" vurgulandı. Aile, sanığın en ağır cezayı almasını talep etti.
Sanık, suçlamaları reddetti
Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıkan sanık Polat Dereli, savunmasında suçlamaları kabul etmedi. Dereli, olay gecesi denize girdiğini ve geceyi sokakta geçirdiğini söyleyerek, "Olay tarihi öncesinde 1,5 aydır sokakta arabamda kalıyordum, olay günü arkadaşlarımla Karpuz Kaldıran Askeri Kampının bulunduğu bölgede denize girmiştim, hava soğuduğu için arabamın bulunduğu kaldığım Çarşamba pazarına doğru yürümeye başladım, yürürken bir sivil bir araç beni durdurdu, polis olduğunu söylediler, beni gözaltına aldılar. Elimde bıçak yoktu. Maktul Deniz Akten ve huzurda bulunan Osman Dere’yi tanımam, kendilerine yönelik herhangi bir yaralama ve öldürme eyleminde bulunmadım, olayı ben gerçekleştirmedim hatırlamıyorum. Beraatimi ve tahliyemi talep ederim" dedi.
Sanığın avukatı da, "Müvekkilim bipolar bozukluk hastasıdır. Ruhsal durumu detaylıca incelenmelidir. Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek rapor, yargılamanın seyrini değiştirebilir" şeklinde beyanda bulundu.