Rekabet Kurulu'ndan kağıt ve selüloz şirketine 9,1 milyon lira ceza

Rekabet Kurumu, Viking Kağıt ve Selüloz Sanayi ve Ticaret AŞ hakkında başlattığı soruşturmanın uzlaşma ile sonuçlandığını ve şirkete 9 milyon 73 bin 292 TL idari para cezası verildiğini açıkladı. Kurumun internet sitesinde yayımlanan açıklamada, Viking Kağıt'ın alıcılarının yeniden satış fiyatını belirlemek suretiyle “Rekabetin Korunması Hakkında Kanun”u ihlal edip etmediğini tespit etmek amacıyla yürütülen soruşturmanın tamamlandığı belirtildi.

Soruşturma süreci devam ederken, Viking Kağıt tarafından sunulan uzlaşma talebinin Rekabet Kurulu tarafından kabul edilmesiyle soruşturma, uzlaşma yöntemi ile sonlandırıldı. Rekabet Kurulu, uzlaşma sürecinde şirketin ihlali kabul etmesi ve soruşturmanın hızlı bir şekilde tamamlanabilmesi amacıyla idari para cezasında %15 indirim uyguladı. Böylece, Viking Kağıt’a verilen ceza 9 milyon 73 bin 292 TL olarak belirlendi.

Viking Kağıt, temizlik ürünleri pazarında önemli bir yer tutuyor. Şirket; Lily, Terra, Senso, Pufla, Select, Select Nature ve Green4u markaları altında tuvalet kağıdı, kağıt havlu, peçete, ıslak havlu, ıslak mendil, kolonya, kutu mendil ve cep mendili gibi geniş bir yelpazede ürünler üretiyor ve pazarlıyor. Viking Kağıt, rekabet ihlaline yol açtığı iddiasıyla açılan soruşturma çerçevesinde yeniden satış fiyatını belirleme yoluna giderek rekabet kurallarına aykırı bir uygulamada bulunduğu suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.

Rekabet Kurumu, geçtiğimiz yıllarda mevzuata eklenen uzlaşma usulü ile şirketlerin itiraf ve uzlaşma yoluyla soruşturma sürecinin hızlandırılmasını sağlayabiliyor. Rekabet Kurumu yetkilileri, uzlaşma talebi sunulan durumlarda soruşturmanın daha kısa sürede tamamlanmasının ve ilgili ihlalin kapsamına dair görüş farklılıklarının giderilmesinin sağlandığını belirtiyor. Soruşturma sürecinde, kurumun uzlaşma başvurusunu değerlendirme hakkı bulunuyor ve talebin kabul edilmesi halinde ceza indiriminden faydalanma olanağı sunuluyor.

Rekabet Kurumu açıklamasında, uzlaşma sürecinin kurum içindeki etkinlik ve kaynak kullanımını iyileştirdiği, aynı zamanda ihlal ile ilgili görüş ayrılıklarını ortadan kaldırdığı belirtilerek, sürecin hukuki usul faydaları sağladığına vurgu yapıldı.