Fenerbahçe takımını Rize'den Trabzon Havalimanı'na taşıyan otobüse yönelik silahlı saldırı sonrası otobüste bulunan 41 kişinin şoför hariç yara almadan kurtulması olayın vehametini ortadan kaldırmıyor. Bu olayın arkasındaki failler ortaya çıkartılmadığı takdirde, Türkiye seçim öncesi kötü senaryolarla karşı karşıya kalabilir. Silahlı saldırının yapıldığı yer, yapılış tarzı ve elde edilmesi tasarlanan sonuç, bir araya getirildiğinde kötü bir analiz ortaya çıkıyor. Gece 10.30 sıraları. Otobüs 20 metre yükseklikteki bir viyadükten geçerken, şoförün başına nişan alınarak hedef vuruluyor.

BUZLAR ERİTİLMELİ

Olayın cereyan ettiği yer, Fenerbahçe'yi hedef almış olması, yapılış tarzı, zamanlaması vs. iki şeyin söz konusu edilemeyeceğinin fazla tartışılmayacak biçimde ortaya koyuyor: 1. Basit bir eylem gözükmüyor. 2. Yerelden genele yayılan Fenerbahçe-Trabzonspor arasındaki gerilimin doğurduğu ortam kullanılmak istendi diye düşünüyorum. İki kulüp arasındaki soğukluğu kullanmak isteyenler, bilinçli olarak seçim öncesi zamanı seçtiler. Artık iki kulüp arasındaki buzlar bir şekilde eritilmeli. Trabzon bu tür olaylar için bir fay hattı. Yakın tarihe baktığımızda görüyoruz ki Trabzon ülkeyi karıştırmak isteyenler için bazı dönemler üs olarak kullanılmıştır.

MARJİNAL KANATLAR

"Yeni Türkiye" amacıyla "Türkiye'nin bitirilişi" sürecinde her türlü kuruma el atılması ve kurumların çökertilmesi anlayışıyla maalesef futbola da el atıldı. Futbola el atılması "futboldaki en güçlü kurumlar"dan olan Fenerbahçe ve Trabzonspor üzerinden kaos çıkarmak planlanmış olabilir. Fenerbahçe'ye yapılan saldırı karanlık güçler için olsa olsa ellerini ovuşturdukları bir hadise gibi duruyor. Fenerbahçeli ve Trabzonsporlu yöneticiler oldukça sağduyulu davranmalı ve ülkenin de içinde bulunduğu atmosfere dikkat ederek her açıklamalarına dikkat etmelidirler. Eğer gerginlik devam ettirilirse karanlık güçlerin ekmeğine yağ sürülmüş olacaktır. Ülkeyi kaosa sürüklemek gibi zihniyette olanlara gereken ders verilmeli. Ülkenin istikrarını bozmak isteyen içte ve dış mihraklı marjinal kanatlar olabilir. Bu duruma çok dikkat edilmeli.

PROFESYONELCE

Fenerbahçe takım otobüsüne yapılanı bir Trabzonlu olarak kabul etmemiz elbette mümkün olamaz. Ancak daha olayın vuku bulduğu anda ve sıcağı sıcağına olayın Trabzon’a ya da Trabzonsporlulara mal edilmeye çalışılması yanlıştır. Adeta yargısız infaz misali gibi. Halbuki bir neticeye varılmadan hem hakim hem de savcı olunmaz. Olayın, Trabzon sınırları içinde ve Sürmene’de cereyan etmesi bir tesadüf değildir. Bu işi yapan veya yapanlar öyle amatör unsurlar olmamalı. Koskoca otobüse 100 metrelik bir uzaklıktan açılan ateş kanaatime göre profesyonel bir eylem gibi gözüküyor. Olay, Sürmene ilçesinde Fenerbahçe otobüsünün geçtiği sırada cereyan etmişti. Bu işi organize edenlerin amatör olduklarını sanmıyorum. Kör nokta belirlenecek, yaklaşık 100 metreden ateş açılacak ve otobüs tam gaz giderken isabet ettirilecek... Bu öyle kolay bir iş değil. Bence profesyonelce yapıldı gibi duruyor.

ADETA BİR TEHDİT

3 Temmuz’dan bugüne kadar geçen süreçte Trabzonspor ile Fenerbahçe arasındaki husumet gibi çağdışı bir uygulamaya çanak tutanların bu zeminin oluşmasında sorumlusu olsa gerek. Ortalığı bulandırıp tüm Trabzon’u töhmet altında bırakmak işin bence en zayıf noktasıdır. Trabzon tüm birimleriyle ülkenin sigortasıdır. Trabzonlu ve Trabzonsporlular, bir karıncanın incitilmesini bile istemezler. Trabzonspor’un bağrından çıkan teknik direktörü ve oyuncuları, taraftarlar ülkesini en çok seven insanlardır. Elbette Trabzonspor hak ettiği kupasını hukuksal çerçeve içinde mücadele ederek almak istemektedir. Fenerbahçelilerin ise 'Maçlara çıkmayacağız' gibi açıklamaları adeta bir tehdittir. Fenerbahçe'nin bu gibi anlamsız sözlerde bulunmasına ise anlam vermek çok zor geliyor bana. Bu durum gerginliği daha da artırmaktan başka bir işe yaramaz.

PLANIN BİR PARÇASI

Ülkemizde yapılacak milletvekili seçimlerıne iki aydan az bir zaman kaldı. Seçim öncesi bu gibi olaylar, savcının şehit edilmesi, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne silahlı baskın, ülke ülke genelinde elektriklerin kesilmesi ve Fenerbahçe otobüsünün silahlı saldırıya uğraması... Bunlar bir planın parçası gibi duruyor. Acaba demokrasinin en iyi tedavi ilacı olan seçimleri biri veya birileri tarafından istenmemek gibi bir düşünce aklımızdan geçmiyor değil. Herkesin beklediği şudur: Güvenlik güçlerimizin bu olayı yapan veya yapanları en kısa zamanda bularak adalete teslim etmesidir. Sonuç olarak; Trabzonsporluların bu olayda günahı yoktur. Ve bu olayın Trabzon’a ve Trabzonsporlulara mal edilmeye çalışılıp karalanması da kabul edilemez. Herkes sağduyulu olmalıdır.

TAYAD HATIRLATMASI

Trabzon ilimiz geçmişte yeterince huzursuz edilen illerimizden biridir. 5 Nisan 2005'teki TAYAD eylemini hatırlayın. 4 TAYAD üyesi az daha linç ediliyordu. 5 Şubat 2006'da Rahip Santoro cinayeti bu şehirde gerçekleşti. 19 Ocak 2007'deki Hrant Dink cinayetinde Trabzonlu isimlerin kullanıldığını hatırlayalım. 10 Aralık 2009 tarihinde dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ Trabzon'da çok önemli açıklama yaptı. Başbuğ, "Basın ile uzun süreler görüşme yapmamıştık. Herhalde niye Trabzon'da yaptığımın da özel bir anlamı var; onu da sizlerle paylaşmak istedim. Herhalde anladınız" dedi. O dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ.

FACİA AMAÇLI

Fenerbahçe'ye yapılan saldırı ucuz atlatıldı. Otobüs şoförünün kahramanlığı bir faciayı önledi. Saldırının şekli, seçilen yer, av tüfeğinin seri numarasının olmaması gibi sebeplerden dolayı bu saldırının iki kulüp arasındaki husumet yüzünden kaynaklandığını düşünmüyorum. 2011'den beri hatta öncesinden bile Trabzon Fenerbahçe maçları gerilimli geçiyor. Bugüne kadar Türkiye'de nice saha olayları olduğu nice takım otobüsleri taşlandı ama otobüslere bir silahlı saldırıda bulunulmadı. Böylesi ilk kez oldu. Üstelik aracın şoförünün seçilmesi niyetin öldürmekten öte büyük bir facia amacı taşıdığının düşünülmesi kuvvetli bir ihtimaldir. Fenerbahçe ve Trabzon arasında yıllardır süren gerginliğin, bu saldırı da artış göstermesi de ülkede çok önemli sıkıntılar yaşatılmak istenilen acı bir fotoğrafı olmuştur.