Siz kendinizi sıfırladınız demektir. Çünkü ondan dost olmaz. Barzani bir aşiret lideridir, sıradan bir Peşmerge’dir. Gel gör ki; Devlet Başkanı muamelesi görmektedir, hem de Türkiye tarafından. Davutoğlu komşularla ‘sıfır sorun politikası(!)’ izliyordu. Yanında bir tek bu aşiret lideri ‘dost’ olarak kaldı. Bütün çevresi ona düşman oldu. İran, Irak, Suriye, Rusya... Hepsiyle aramız açıldı.

Bir zamanlar bu Barzani, Irak Devleti’nden dışarıya çıkabilmek için sınır gümrüğümüze müracaat eder, bizden pasaport dilenirdi. Şimdi Irak Devleti’ne gitmek için biz ondan pasaport alıyoruz. Bu kendini bilmez cisim, ABD Saddam’ı devirdiği gün doğru Kerkük nüfus ve tapu idarelerini basmış ve Türklerin bütün kayıtlarını almıştı. O zamanki Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, “Aynı kayıtlar Ankara’da var” demiş ve koltuğuna yayılmıştı. Daha sonra Ankara’ya tehditler başladı: “-Siz Kerkük’e karışırsanız, biz de Diyarbakır’a karışırız. -Kerkük Kürdistan’ın kalbidir. -Türkiye’ye bir kedi bile teslim etmem” diyebiliyordu.

Peki karşılığında siz ne yapıyordunuz? -Partinizin genel kuruluna şeref misafiri yapıp, baş köşeye oturtuyordunuz, bu üstün şerefli adamı bütün delegelerinize ayakta alkışlattırıyordunuz. Yetmedi... Uluslararası toplantıda Türk bayrağı asmayı unutuyordunuz ama, Birkaç gün önce Barzani efendiyi Ankara’ya davet edince Kürdistan bayrağı (aslında paçavrası) gölgesinde onunla görüşüyordunuz. Durum böyle olunca da, ne yaptığını bilen devletler sizi ne yapsınlar ki? Nasılsa Türkiye’ye kim ne yapsa oluyor! Yunan açılımı, Ermeni açılımı, Kürt açılımı, biraz daha açarlarsa kapalı yerleri kalmayacak!

Sahi, bu son oyun neyin nesidir? Suriye’ye giremiyoruz, Irak’ta Musul’a giriyoruz! ABD’den ‘Barzani’yi benim adıma sen koruyacaksın’ emri mi geldi? Barzani’nin ‘Bağımsızlık’ ilanı arifesine geldiğini körler bile görüyor... Hani, Irak Devletinin bütünlüğü kırmız çizgimiz idi? Hani, Kerkük’ün işgali kırmızı çizgimiz idi? Hani, PKK’yı Irak’ta barındırmak kırmızı çizgimiz idi? Musul’da ne yapacağız ki? T

elafer’den çoktan sürgün edilen Türkmenler geri getirilecekmiş! Mümkün mü? Hem bu Türk ismi sadece kullanacağınız zaman mı aklınıza gelir, belli zamanların dışında Türk denen nesneyi neden unutursunuz? Bu soruyu soran da yok ne yazık ki! Hal böyle iken; sizin milletiniz, evet sizin idare ettiğiniz milletiniz hiçbir şeyi göremiyorsa da, sizin de adını sevmediğiniz milletinize bakışınızı bütün yabancılar çok da iyi görüyorlar. Gittikçe (işte) o milletin başına örülen çorap daha da büyür ve büyüyor da.

***

Trabzonlular, artık, her kavşakta sığınmacı-dilencileri görmeyi kabullenemiyor...