Tuncer Bakırhan: Sürecin şeffaflığı Meclis eliyle sağlanmalı
Yayın Tarihi: 22.05.2025 - 14:04
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, yeni barış süreci tartışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, “Meclis bu sürecin hem zemini hem de güvencesidir” dedi. 2013-2015 döneminde yaşanan eksikliklere dikkat çeken Bakırhan, “Bu kez Meclis dışlanmamalı, sürecin şeffaflığı Meclis eliyle sağlanmalı” çağrısında bulundu.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Parti Meclis toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada barış süreciyle ilgili konuştu. Sürecin geleceğine dair en önemli güvencenin Meclis olduğunu vurgulayan Bakırhan, önceki deneyimlerden çıkarılması gereken dersler olduğunu ifade etti:
“2013-2015 yıllarındaki süreci hatırlarsınız. En büyük eksiklerden biri Meclis’in yeterince dahil edilmemesiydi. Bu kez aynı hatayı yapmayalım. Meclis sadece sürecin zemini değil, aynı zamanda onun denetleyicisi ve şeffaflık güvencesidir.”
'MECLİS KOMİSYONU ÖNERİSİ OLUMLU'
Bahçeli’nin Meclis’te komisyon kurulması önerisini olumlu karşıladıklarını belirten Bakırhan, bu doğrultuda siyasi partilerle görüşme trafiği yürüttüklerini de söyledi. “Ziyaret ettiğimiz tüm partiler Meclis’in tarihsel rolünü vurguluyor. Artık herkes yalnızca eleştirmekle yetinmemeli; çözüm önerilerini de kamuoyuyla paylaşmalı” dedi.
'SİLAHLAR SUSSUN, SİYASET KONUŞSUN'
PKK’nin 12 Mayıs’ta açıkladığı kararın yalnızca bir örgüt kararı değil, bölgenin geleceğini etkileyebilecek tarihsel bir kırılma olduğunu belirten Bakırhan, “Bu karar Kürt-Türk ilişkilerinde demokratik bir zeminin yeniden kurulması için eşsiz bir fırsattır. Bu fırsat değerlendirilirse, yeni bir Türkiye, yeni bir siyaset ve ortak yaşamın kapıları aralanır” dedi.
'DEMOKRASİ KONUŞURSA SİLAHLAR SUSAR'
Barış ve demokrasi vurgusunu ön plana çıkaran Bakırhan, “Demokratik bir toplumda silaha yer yok. Barış, demokrasiyi; demokrasi de Türk-Kürt kardeşliğini büyütür” ifadelerini kullandı.
'YENİ ORTADOĞU KURULUYOR'
Ortadoğu’daki gelişmelere ilişkin konuşan Bakırhan, "Yeni bir dünya, yeni bir Ortadoğu kuruluyor. 2025’in ortasına yaklaşırken; hem küresel siyaset hem Ortadoğu kendine yeni rota arıyor. Ukrayna savaştan yanıyor; Gazze, İsrail saldırılarıyla kanıyor. Irak belirsiz, Suriye paramparça. Yine İsrail saldırıları ve güvenlik politikalarıyla birlikte çoklu gerilimler ortasında İran’ın olduğu bir Ortadoğu’da yaşıyoruz. Hepimizi ilgilendiren çok büyük olaylar ve gelişmeler yaşanıyor. Ortadoğu, Körfez ülkelerinin öncülüğünde savaşla dizayn ediliyor" dedi. Tuncer Bakırhan, devamında şunları kaydetti:
Hem Türkiye, hem Ortadoğu, hem de dünyada yaşanan jeopolitik fırtınalarda kendisine yeni bir yol yeni bir rota çizmeye çalışıyor. Tam bu noktada önümüzde iki yol var; ya kriz- kaos devam edecek ya da selamet yolu içerisinde Türkiye barışını sağlayarak doğru bir rotada yol alacağız. İşte tam da böylesi bir kritik eşikte bulunuyoruz.