Türkiye istediği için, Devlet Bahçeli de ısrar edi

AK Parti ile CHP arasında koaliasyon yapılmasını ben diyeyim "Türkiye'nin yüzde 99'u", siz söyleyin "Yüzde 99.99'u" istiyor, bekliyor. Tepelerde koltuğundan inmemek, tabanda da para ile kullandığı silahını de elinden bırakmak bir iki istemeyen var o kadar. Ki onları da artık cümle alem biliyor. Ama en fazla istekli olanların başında (AK Parti ile CHP yöneticilerini bir araya gelmeleri için zorlayacak derecede) hiç şüphesiz MHP Lideri Devlet Bahçeli geliyor. Bazı aklı ermezler Sayın Bahçeli'nin bu denli ısrarına akıl sır erdiremiyorlar. Oysa o kadar basit ki! Birincisi; Devlet Bey, "Önce devletim,milletim, sonra partim" diyen bir fikrin temsilcisi.. Milletin de ne istediği ortada..

*

İkincisi; Devlet Bahçeli, "Açılım sürecinin altına bedeni koydum" diye beyanat vermekten bile kaçınmayan, ancak "dün dündür, bugün bugün" hesabıyla sözlerini unutanların, AK Parti-CHP ortaklığında artık söz sahibi olmalarının giderek zorlaşacağına, bunun da doğru bir gidiş olacağına inanıyor. Ki bu da doğru bir düşüncedir. * Bana göre, lâf olsun diye erken seçimden söz etse de, demokrasiyi sadece sandıktan ibaret sanıp, meydanlarda konuşmayı da yaşam biçimi haline getirenler, (hem akçeli işlere karışarak) için halk arasında söylenen "Çok lâf yalansız, çok mal haramsız olmaz" gerçeğini, yanlışını Türkiye'nin literatüründen gündeminden de çıkarmak istiyor.

*

Haaa; tüm bunlar olup biterken, Devlet Bahçeli'nin eksiği,yanlışı yok mu? Olmaz mı? Çünkü Devlet Bahçeli "Beşerin şaşar" olduğuna inananlardandır. Ama, o şaşarlığında bile en az zararı devletine ve milletine vermemek için ne gerekiyorsa yapar. Partisini, partililerini bile geri plana iter. Hem de çok kızdırmak pahasına olsa da!

TRABZONSPOR İÇİN SADECE BUĞZ EDİLİYOR!

Bir zamanlar lâfına değil, icraatına bakılanlar takımından idi Trabzonspor.. Şimdi ise tam tersi. İcraatlar değil (tabi iyileri), lâflar havada uçuşuyor. Yetmedi gazete sayfalarına konduruluyor. O da yetmedi, ekranlarda "açtım ağzımı yumdum gözümü" şekliyle icra ediliyor.

*

Hele hele, önceki gece Avni Aker'de Avrupa Kupalarında yaşanılan en büyük felaketin meydana gelmesi ile yok mu! Kahretti beni dersem yeridir! Avni Aker'den çıkarken gördüğüm, sanki hiç bir şey olmamışçasına sergilenen umursamazlığın ardından ne yazayım da, "Trabzonspor sen bizim her şeyimizsin" diye bir zamanlar yeri göğü inletmekle kalmayıp, bunu icraata dökenlerin düştüğü, düşürüldüğü ahvali anlatmış olayım diye düşündüm durdum. * Buldum da... Bir hadis vardır; "İçinizdeki kötülüğe karşı önce elinizle müdahale ediniz. Sonra dilinizle. Onu da yapamaz iseniz kalbinizle buğz ediniz. Bu da (buğz) imanın en zayıfıdır." * Sadece Trabzonspor etrafındakilere değil, Trabzon'daki umumi ahvale anlatabildim mi?