Türkiyenin 2012 yılı Avrupa Birli İlerleme Raporuna tepki gösteren ve Türkiyenin kendi raporunu hazırlatan Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, hazı
Avrupa Birliği Bakanlığı kendi hazırladığı Türkiyenin AB İlerleme Raporunu bakanlığın internet sitesinden yayımladı. AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise yazılı bir açıklama yaparak yayımlanan raporla ilgili açıklamalarda bulundu. Avrupa Birliği Komisyonunun 1998 yılından bu yana her yıl düzenli olarak Türkiyeye ilişkin İlerleme Raporu yayımladığını ve bu yıl da 10 Ekim 2012 tarihinde Türkiyeye ilişkin 15. İlerleme Raporunun hazırlandığını hatırlatan Bakan Bağış, Bu yılki Türkiye İlerleme Raporunun daha sübjektif, taraflı, mesnetsiz ve bağnazca tutumların gölgesinde kaldığını müşahede ettik dedi.
Daha önce yaptığı açıklamalarla AB İlerleme Raporunu beğenmeyen ve Türkiyenin kendi raporunu hazırlayacağını açıklayan Bağış, AB Raporunun taraflı olmasıyla ilgili olarak, Bu durumun gerek Türk kamuoyunda, gerekse uluslararası düzlemde Avrupa Birliğinin güvenilirliğini zedeleyen bir unsur olarak görüldüğü aşikârdır. Türkiye son bir yılda birçok reform adımını cesaretle atmasına rağmen AB Komisyonunun bunları görmezden gelircesine farklı birtakım çıkarımlarda ve sübjektif yorumlarda bulunması elbette kabul edebileceğimiz bir yaklaşım tarzı olamaz ifadelerine yer verdi.
BU RAPOR BİR İLKTİR
Türkiyenin kendisinin hazırladığı rapor için, Bu rapor, sadece Avrupa Birliğinin İlerleme Raporuna bir tepki olarak değil, aynı zamanda ülkemizin reform kararlılığının da paylaşılması düşüncesiyle hazırlanmıştır diyen Bakan Egemen Bağış, Öncelikle vurgulamak gerekir ki bu bir ilktir. Türkiye Cumhuriyeti ilk kez kendi İlerleme Raporunu kendisi yazmıştır. Bundan sonraki yıllarda da bu uygulamayı düzenli olarak gerçekleştirmeyi planladığımızı da kamuoyumuzla paylaşmakta fayda görüyoruz. Alt alta yazıldığında bile yaklaşık 270 sayfayı bulan son 1 bir yılda gerçekleştirdiğimiz reformlar, Türkiyeyi AB standartlarına her geçen gün daha da yaklaştırmıştır diye konuştu.
Türkiyenin gerçekleştirdiği reformlar için, Bugün Avrupada hükümetimizden daha reformist bir hükümet, reform hızı daha yüksek olan bir başka yönetim yoktur ifadelerini kullanan Bağış, AB ülkeleri krizle boğuşurken Türkiyenin en çağdaş ve müreffeh dönemi yaşadığına vurgu yaptı.
BU RAPOR ÇARPIK ZİHNİYETLERE TÜRKİYENİN MEYDAN OKUMASIDIR
Türkiyenin kendi İlerleme Raporunu kendisinin hazırlayacak noktaya erişmesi tamamen ülkemizin özgüveninden kaynaklanmaktadır diyen Bakan Bağış, hazırlanan rapor metninin Türkiyenin özgüven belgesi olduğunu söyledi. Bu raporun ayın zamanda Türkiyenin Avrupa perspektifinin de AB reform sürecindeki kararlılığının da mührü olduğunu kaydeden Bağış, şunları kaydetti:
Rapor, hem Avrupa Birliği değerlerini, hem de üyelik sürecimizi istismar eden çarpık zihniyetlere de Türkiyenin meydan okumasıdır. Avrupada Türkiyenin reform hızının yavaşladığı, AB perspektifinin kaybolduğu yolunda eleştirileri olanların da başlarını iki ellerinin arasına alarak bir kez daha düşünmeleri gerekir.
RUM YÖNETİMİNİN DÖNEM BAŞKANLIĞI DÜŞÜNDÜRÜCÜDÜR
AB Bakanı Egemen Bağış, iflas eden ve AB Dönem Başkanlığını yürüten Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile ilgili de sert açıklamalarda bulundu. Bakan Bağış, Esasen, bir AB üyesinin -sözde- Dönem Başkanlığı döneminde iflasını ilan etmesi, AB Dönem Başkanlığı mekanizmasının iflasla anılması bizim açımızdan değil AB açısından düşündürücüdür derken, Şu hususun da bilhassa altını çizmek gerekir; İflas eden sadece Güney Kıbrıs Rum Yönetimi değil, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin şımarık ve Adada çözümsüzlüğü kışkırtan tavırlarına prim veren siyaset anlayışıdır. Öte yandan, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin sözde AB Dönem Başkanlığı bile tüm spekülasyonlara rağmen kararlı çalışmalarımıza engel olamamıştır diye konuştu.
Açıklamalarında vize konusuna da değinen Bağış, 2012 yılında bu konuda önemli adımlar atmaya devam ettiklerini söyleyerek, Türkiyenin haklı ve kararlı tutumu sayesinde Konsey, Avrupa Komisyonuna Türkiye ile vize muafiyeti görüşmeleri konusunda yetki verdi, böylece tarihi bir eşik aşılmış oldu dedi. Bakan Bağış ayrıca 2002 yılından bu yana AB müktesebatına uyum içeren yaklaşık 2000 adet mevzuatı hayatı hayata geçirdiklerini söyledi.
2012 YILINDA HAYATA GEÇEN REFORMLARDAN BAZILARI
AB Bakanı Egemen Bağış, yaptığı açıklamada 2012 yılında hayata geçirilen reformlardan da bahsetti. 2012 yılında 3. Yargı Paketinin yürürlüğe girdiğini, 4. Yargı Paketinin çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Bakan Bağış, 3. Yargı Reformu Paketi ve diğer reformlarla birlikte, 2006 yılında yüzde 49,2 olan tutukluluk oranı, 2012 Aralık ayı itibariyle yüzde 23,5e düşmüştür. Denetimli serbestlik uygulamasının kapsamının genişletilmesi ve 3. Yargı Reformu Paketiyle yapılan düzenlemeler sonucunda yaklaşık 33 bin 500 kişi cezaevlerinden tahliye edilmiştir bilgisine yer verdi.
2010 ve 2011 yılı verileri karşılaştırıldığında, Yargıtayın iş yükünün üçte bir oranında azaldığını ve karara bağlanan dosya sayısının yüzde 40 oranında arttığını hatırlatan Bağış, avukatların mesleki yetkinliğini artırmak için Yargı ve Temel Haklar Projesinin hazırlandığını ifade etti.
24 Eylül 2012 tarihinde Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuruları kabul etmeye başlamasıyla Türkiyede insan hakları standartlarının korunması ve geliştirilmesi adına tarihi bir sürecin başladığına dikkat çeken Bağış, ayrıca 4+4+4 olarak yeniden düzenlenen 12 yıllık eğitim sistemi ile öğrencilere 5.sınıftan itibaren seçmeli ders olarak Yaşayan Diller ve Lehçeler dersi verilmeye başlandığını kaydetti.
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planının 10 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girdiğini belirten Bağış, 2007 genel seçimleri sonucunda parlamentodaki kadın milletvekili oranı yüzde 4 seviyesinde iken, 2011 genel seçimlerinde bu oran yüzde 14,4e yükselmiştir dedi.
AB Bakanı Egemen Bağış, 2012 yılında ayrıca Türkçeden başka dilde yazılı ve sözlü olarak seçim propagandası yapılabilmesinin mümkün hale geldiğini ifade etti. Ayrıca sanıkların anadilde savunma yapabilmesini sağlayacak çalışmanın TBMMnin gündeminde olduğunu ifade eden Bağış, Kürtçe eğitim ile ilgili olarak ise şunları kaydetti: Üniversitelerde Türk vatandaşlarının kullandığı farklı dil ve lehçelerle ilgili akademik araştırma yapılması, seçmeli ders konması ve bölüm/enstitü kurulması gibi uygulamalar mümkün hale gelmiştir. Bu kapsamda, 2011 yılında Mardin Artuklu Üniversitesinde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümü açılarak, 2011-2012 öğretim yılında 4 yıllık lisans programına öğrenci kabul edilmeye başlamıştır.
Kürtçe öğretmeni yetiştirmek amacıyla Mardin Artuklu Üniversitesinde Türkiyede Yaşayan Diller Enstitüsü Kürt Dili ve Kültürü Anabilim Dalı kurulmuştur.
2023 HEDEFLERİMİZ İÇİN İNADINA REFORM
Bağış, açıklamasının son bölümünde ise İnadına Reform diyerek çalışmaların kararlılıkla süreceğine vurgu yaptı. Bundan sonra da doğru bildiğimiz yolda ilerlemeye devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın diyen Bağış, Her türlü vesayetten arınmış demokrasisi ve güçlenen ekonomisiyle Türkiye, 21.yüzyılda bölgesel ve uluslararası barış ve istikrarın tesisi için paha biçilmez bir fırsat olduğu kadar, yakın coğrafyamız için de eşsiz bir ilham kaynağıdır diye konuştu.
ABnin halen kıtasal bir nitelik kazandığına dikkat çeken Bağış, açıklamasında şunları kaydetti: Türkiyenin üyeliği bu kıtasal barış projesini, yani Avrupa Birliğini, küreselleştirecektir. Hükümetimiz on yıl vadeli bir planla gelecek on yılda gerçekleştireceği reformları 2023 Vizyonu ile kamuoyuna duyurmuştur. İleri demokrasi için, AB standartlarının da üzerinde bir Türkiye için, 2023 hedeflerimiz için 'inadına reform' diyerek yolumuza devam edeceğiz. Sadece AB ile katılım müzakerelerimizin ilerlemesi için değil, vatandaşlarımızın yaşam standartlarının yükseltilmesi için de reformlar olmazsa olmaz bir unsurdur. AB reformları asla ABnin reformları değildir. Bu reformların her biri milletimizin yaşam kalitesini yükselten, ülkemizi daha demokratik, daha müreffeh, daha dinamik ve şeffaf bir yapıya kavuşturan bir nitelik taşımaktadır. Biz bu zamana kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de üzerimize düşenleri, milletimizin bize verdiği ödevleri yerine getirmeye ve reform sürecimize sahip çıkarak kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz. Türkiyenin kendi İlerleme Raporunun ülkemiz için, demokrasimiz için, AB sürecimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, vatandaşlarımızın yeni yılını da tebrik ediyorum.