Özgür, Türkiye için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olduklarını söyledi.

Referandumda ülkenin vazgeçilmez değerlerinin de hesaba katılması gerektiğinin altını çizen Albay Gürsel Özgür, “Bizim için bayrak, vatan kavramları çok önemli, içi de boş değil. Biz bu vatan için, bayrak için canımızı vermeye hazırız” dedi.

PARTİ MESELESİ DEĞİL

Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekli Albay Gürsel Özgür, memleketi olan Trabzon ziyaretinde gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Türkiye gündeminin en önemli konusu olan referandum hakkında değerlendirmelerde bulunan Özgür, referandumun bir siyasal görüş ve parti meselesinden ziyade ülkenin meselesi olduğunu söyledi. Özgür, “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu da ‘bu bir parti meselesi değil’ diyor. Hayır oyu vereceklerin de üzerinde anlaştıkları konu, biz bunu ülke ve vatan sorunu olarak görüyoruz. Dolayısıyla vatan ve vatandaş söz konusuysa gerisi teferruattır. Vatan sevgisi imandandır anlayışını da şiar edinerek çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

BİZ ÖTEKİLEŞTİRMİYORUZ

Referandum gündemi kapsamında memleketi Trabzon’da yaptığı gözlemlerden bahseden Özgür, “Kahvelerde, esnafların dükkanlarında ve vatandaşın olduğu her yerde biz hayırı anlatıyoruz. Hiçbir yaftalama, suçlama, ötekileştirme yapmıyoruz. Konuyu ısrarla maddelerle anlatıyoruz. Çünkü bizim anlatacak şeylerimiz var. Yani içini doldurabiliyoruz. Vatandaşlara o 18 maddeyi anlatabiliyoruz. Ama ben neden evetçiler, neden evet var dediğimde cevap alamıyorum. Cumhurbaşkanından başbakanına kadar hep bir suçlama ile politika yürütüyorlar. Bizim hayır afişlerinde hiçbir şekilde parti logosu yokken neden Cumhurbaşkanının, Başbakanın posterli afişlerini her yerde görüyoruz? Sanki bir parti seçimiymiş gibi bir algı yaratılıyor. İlk önce vatandaşın bunun farkına varması lazım. Bu bir parti seçimi değil” ifadelerini kullandı.

İKİ BAŞUCU KİTABIM VAR

Referandumda bir siyasal üstünlük değil de vatanın bekası için mücadele edilmesi gerektiğini savunan Özgür, bu düşüncesini şu sözlerle pekiştirdi: “Benim iki tane başucu kitabım var; birisi sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın Kur’an-ı Kerim’i hocaların söylediklerine fazla itibar etmem. Açarım kitabı okurum orada gayet net her şey yazıyor. Diğeri de yine bir Mustafa, Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk eseri. Zannediyorum Türk milletinin de esas kaynak kitapları bunlardır. Bunlara bakmak lazım. Mustafa Kemal 7 Eylül 1911’de Trablus’ta görevlendirildiği zaman Enver Paşa’yla hiç anlaşamıyor. Yolları ayrı, farklı düşünüyorlar siyasi anlamda. Rauf Orbay diyor ki Mustafa Kemal’e; ‘yahu Enver Paşa orada, seni göndermeyelim o savaşa.’ Balkan Savaşı’ndan önce Mustafa Kemal de, ‘Söz konusu vatandır, ben gideceğim, orada çarpışacağım. Bu bir siyasi mücadele değildir’ diyor. Trablusgarp’ta Enver Paşa’yla beraber savaşıyor. Bu örneği şunun için anlatıyorum: Bu bir vatan meselesi, referandumu geçtik biz. Referandumdan sonra isteyen istediği partiye oy versin.”