A+ A-
Yorum
10

Yerel seçimlerde seçmen ne diyor, ittifak istiyor mu? Anket şirketleri tek tek yorumladı

Yayın Tarihi: 31.08.2023 - 13:13 | Güncelleme Tarihi: 02.09.2023 - 16:09
İYİ Parti lideri Meral Akşener'in 26 Ağustos'ta yaptığı konuşma sonrası başlayan ittifak tartışmaları sonrası araştırmacılar, partilerin ittifak için pazarlık sinyali verdiğini ancak muhalefetteki dağınıklığın sıkıntı yaratabileceğini söyledi. Öte yandan ekonominin durumu da iktidar açısından olumsuz yorumlanıyor.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener geçtiğimiz hafta sonu Afyonkarahisar Kocatepe Mitinginde yerel seçimlerle ilgili olarak, “Her yerde tek başına girecekmişiz gibi çalışma yapıyoruz” diyerek ittifak tartışmalarını başlatmış oldu. Akşener, yerelde işbirliğine kapısını tam anlamıyla kapatmasa da tüm siyasi partilere, seçime ayrı ayrı girme çağrısı yaptı.

İYİ Parti liderinin bu çağrısına, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den cevap geldi. Bahçeli, "Bizim nazarımızda ciddiye alınacak bir tarafı yoktur. Seçime ayrı girmek isteyenlerin elinden tutan yoktur" dedi ve Cumhur İttifakı’nın tüm bileşenlerinin işbirliğini sürdüreceği mesajını verdi.

Öte yandan Saadet Partisi, Zafer Partisi ve Yeniden Refah Partisi de 2024 yerel seçimlerine kendi adayları ile gireceğini ve ittifak anlayışından uzak olduklarını açıkladı.

Duvar'dan Didem Mercan'ın haberine göre, Anket şirketleri partilerin münferit olarak seçime girmesi sonucunda ortaya çıkacak tabloyu ve seçmenin bu tercih konusundaki tavrını yorumladı.

Partilerin başarı oranı nasıl etkilenir?

Saadet ve Zafer Partisi de tek başına yerel seçimlere gireceğini açıkladı. Partilerin tek başına seçimlere girmesi ortaya nasıl bir aritmetik çıkarır? Partilerin başarı oranı nasıl etkilenir? Seçmen nasıl tavır alır?

ORC Araştırma Genel Müdürü Mehmet Pösteki:

Büyük bir ihtimalle her yerde olmasa da büyükşehirlerde ittifak olacaktır. İYİ Parti ve diğer partiler (Zafer, Yeniden Refah vs) iki büyük partiye (AK Parti ve CHP) en yüksekten pazarlığa başlayacaklarının sinyalini veriyorlar. Ancak bu blöfün tonu (özellikle İYİ Parti’nin) seçmeni 'muhalefetten bir şey olmaz' hissiyatına itiyor. Yani İYİ Parti’nin bu tavrı ittifak olmazsa muhalefete oy vermem diyen seçmeni baştan keskinleştiriyor ve ileride ittifak olsa bile seçmenin en azından önemli bir kısmının CHP adaylarına oy vermemesine sebep oluyor.

Aksoy Araştırma Şirketi kurucusu Ertan Aksoy:

Öncelikle siyasilerin her açıklamasını o günün koşullarına göre değerlendirmenin bizleri daha doğru sonuca götüreceğine inanırım. Bugün yapılan bu açıklamalara baktığımda sandık yaklaştığında kurulacak pazarlık sürecine el güçlendirerek gitmek dışında bir karşılığı olduğuna inanmıyorum. Türkiye’de birkaç ideoloji partisi dışında kalan partilerin üzerinde iktidar olabilme, seçimde sonuç alma baskısı güçlü. Bu nedenle ne İYİ Parti’nin ne de CHP’nin yerel seçimlerden kazançlı çıkmak dışında bir seçeneği yok. Yani ittifakları her ikisi için de bir tercih değil. Bir zorunluluk. Bana göre İyi Parti çok anlaşılır nedenlerle pazarlık öncesi el yükseltiyor.

HDP'nin aday çıkarıp çıkarmayacağı belirleyici

Eğer mutlaka bir senaryo tartışması yapmamız gerekiyorsa da İYİ Parti’nin aday çıkarması başta büyükşehirler olmak üzere CHP’yi aşırı zorlamaz. İYİ Parti seçmeninin karar sürecinin merkezinde Erdoğan karşıtlığı var. Ona kaybettirmek için, sınırlı bir grup dışında İYİ Parti seçmeninin ezici çoğunluğu CHP adaylarına oy verecektir. Bana göre asıl belirleyici olan HDP’nin aday çıkarıp çıkarmayacağı. Çünkü HDP büyükşehirlerde aday çıkarırsa seçmeni çok az fire ile kendi partisinin adayına oy verecektir. Bu da muhalefetin adaylarını zora sokar. DEVA, Gelecek gibi partilerin ise kime destek verdiğinin bugün itibariyle belirleyici gücü kalmadı.

Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Girasun:

Türkiye uzun zamandır seçimlere ittifaklarla giriyor, kurulan bu ittifakların partileri kimliksizleştirdiği de bir hakikat. Siyasetin büyük oranda sayısal hesaplar üzerine inşasına sebebiyet veren bu durum siyasal söylemlerin ayırt ediciliğini zayıflattı. Bugün ortaya çıkan tablo tabii ki salt bu kaygılarla alınan kararların bir ürünü değil, bu daha çok muhalefetin seçim kaybetmesinin yaratığı travmanın sonuçları. Bununla beraber Akşener’in 26 Ağustos’ta yaptığı konuşma 'tavsiye' kararları mıydı, 'bağlayıcı' kararlar mıydı bu henüz netleşmiş değil. 

Yerel seçimlerin özellikle kilitleneceği İstanbul ve Ankara’da mevcut belediye başkanlarını halen desteklenebileceği gibi bir kanaat taşıyorum. Son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde devleti teslim etmeye layık gördüğü bu iki belediye başkanına iki kenti tekrar teslim etmekten uzak bir tutum sergilemesinin izahı zor olacaktır. Pek tabii Akşener’in bu çağrısının bir başka arzusu da kendisini CHP’den ayrıştırma arzusu ve milliyetçi seçmenlere göz kırpması olarak da okunabilir. Ve pek tabii bütün bunların yanında en önemlisi HDP ve seçmenlerinin yerel seçimlerdeki kararı olacaktır. Üçüncü yol stratejilerine ete kemiğe büründüren bir strateji izleyebilecekler mi? Sorulardan biri de bu.

ORC Araştırma Genel Müdürü Mehmet Pösteki:

Yeniden Refah Partisi’nin de pazarlığı yukarıdan açmak istediğini düşünüyorum. Ancak burada Yeniden Refah Partisi'nin yerel seçimlerde yüzde 4-5 civarında bir oy alabileceğini ve tümünü AK Parti’den alacağını söyleyebiliriz. Bunun iki sebebi var. Birincisi Milli Görüş partisi olan Saadet Partisi, geçmişten bu yana yerel seçimlerde genel seçimlere göre daha yüksek oy alıyor. Yeniden Refah Partisi SP’ye göre daha yeni bir parti ve AK Parti’nin seçmenine SP’den daha çok benziyor.

İkincisi ekonomik memnuniyetsizliğin giderek artması ile benzeşen bu seçmen tabanından, Yeniden Refah Partisi üçüncü yol olarak ciddi oy alabilir.

Aksoy Araştırma Şirketi kurucusu Ertan Aksoy:

AKP genel seçimleri geride bırakarak zor olanı da geride bırakmış oldu. Güçlü olduğu ve gücünü koruduğu kentler var. Buraları yine almakta zorlanmayacaktır. Yeniden Refah Partisi’nin yerelde aday çıkarması AKP’nin seçim başarısında genel seçimlerde olduğu kadar belirleyici olmaz.

Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Girasun:

Geçtiğimiz yerel seçimlerde MHP önemli kentlerde AK Parti lehine seçimlere girmemiş olsa bile, AK Parti ile yaptığı işbirliğinin sonucunda kendi alması mümkün görünmeyen bazı ilçe ve illerde AK Parti’nin desteği sayesinde seçimleri kazandı. Bunun yanı sıra ittifak yapmanın meşruiyeti AK Parti’yi cezalandırmak isteyen seçmenin yerel seçimlerdeki ilk tercihi oldu.

ORC Araştırma Genel Müdürü Mehmet Pösteki:

Evet seçimden sonra hemen yerel seçim ve ittifak senaryoları üzerine çalışmaya başladık. İki kutup için de işler iyi gitmiyor. Muhalefet için dağılmışlık görünümü büyük sıkıntı ancak iktidar için de ekonominin seçim öncesine göre çok daha ağırlaşması büyük sıkıntı. Bir de ittifakların bileşenleri de zor durumda. CHP ve İYİ Parti tabanları birbirlerini eleştirdikçe uzaklaşıyor. CHP tabanı 3-6 Mart masa devirme olayını affetmiyor. İYİ Parti tabanı da ‘Kılıçdaroğlu adaylığı dayattı, kaybettirdi’ diyor.

HDP/YSP'nin muhalefetin neresinde olduğu/olacağı ise iki parti arasında başka bir sorun. İktidar açısından ise ittifakın MHP ve Yeniden Refah Partisi kanadı sürekli olarak 'Biz bu iktidarın neresindeyiz, ekonomik krizin getireceği olumsuzluklara ne için ortak oluyoruz' sorgulamasında.

Muhabir/Editör:Hamdi Usta
Etiketler