Antik Dönemler ve İlk Yerleşim İzleri
Bartın’ın tarihi, MÖ 3000’lere kadar uzanır. Bölgedeki ilk yerleşim izleri, Neolitik Çağ’a dayanır. Erken dönemde, Bartın’ın çevresi verimli topraklar ve ormanlarla çevrili olduğundan, bu alan tarım ve yerleşim için oldukça uygundu. Antik dönemde, Bartın’ın yer aldığı bölge, birçok farklı uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Arkeolojik kazılar, bölgede yapılan yerleşimlerin MÖ 2000’li yıllara kadar dayandığını göstermektedir.
Frigler ve Lidyalılar Dönemi
MÖ 1200’lü yıllarda, Bartın çevresine Frigler’in yerleştiği düşünülmektedir. Frigler, Bartın’a yakın bölgelerde kültürel ve ticaret bağları kurmuşlardır. Bu dönemde Bartın, önemli bir liman kenti olma yolundaydı. Ardından, MÖ 7. yüzyılda Lidyalılar, Bartın çevresine egemen olmuşlardır. Lidyalılar, özellikle ekonomilerindeki zenginlikleri ile tanınır ve bu dönemde Bartın’da ticaretin daha da geliştiği düşünülmektedir. Lidya Krallığı, Anadolu'da büyük bir güç oluşturmuş ve bu dönemde bölgeye yeni teknolojiler ve ticaret yolları kazandırmıştır.
Persler ve Hellenistik Dönem
MÖ 546’da Persler, Lidya Krallığı’nı fethederek Bartın’ı da egemenlikleri altına almışlardır. Persler döneminde, Anadolu’nun doğusundaki yönetim merkezi Miletos’a bağlanan Bartın, Pers kültürünün etkisiyle gelişmeye devam etmiştir. Ardından, MÖ 334’te Büyük İskender’in seferleriyle Hellenistik Dönem başlamış ve Bartın, İskender İmparatorluğu’nun etkisi altına girmiştir. Bu dönemde bölge, Helenistik kültürün izlerini taşır ve ticaretin önemli merkezlerinden biri haline gelir. Bartın, deniz yolu ile Karadeniz’e açılan önemli bir geçiş noktası olarak stratejik bir öneme sahiptir.
Roma ve Bizans Dönemi
MÖ 1. yüzyılda Roma İmparatorluğu, Bartın’ı topraklarına katmıştır. Roma İmparatorluğu’nun Anadolu’daki egemenliği, bölgedeki şehirlerin gelişmesini hızlandırmış ve bu dönemde Bartın, zenginleşen bir liman kenti olarak dikkat çekmiştir. Roma dönemiyle birlikte Bartın, ulaşım ve ticaret yollarının kesişim noktası olmuştur. Roma’nın ardından, Bizans İmparatorluğu, Bartın’ı kontrolü altına almış ve bölgeyi stratejik açıdan önemli bir yer olarak kullanmaya devam etmiştir. Bizans Dönemi, Bartın’ın kültürel yapısını etkilemiş ve bölgedeki Hristiyanlık izlerinin çoğalmasına neden olmuştur.
Selçuklular ve Osmanlı İmparatorluğu Dönemi
- yüzyılda Anadolu’ya gelen Selçuklular, bölgeyi Bizans’tan alarak Türk egemenliğine sokmuşlardır. Selçukluların ardından, 14. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliği altına giren Bartın, bu dönemde hızla gelişmeye başlamıştır. Osmanlı dönemi boyunca Bartın, Karadeniz’e açılan önemli bir liman kenti olarak ekonomisini güçlendirmiştir. Ayrıca, köprüler, hanlar ve camiler gibi önemli Osmanlı yapıları inşa edilmiştir. Osmanlılar döneminde, Bartın’daki ticaret, denizcilik ve tarım önemli sektörler arasında yer almış, ilçe halkı büyük ölçüde tarımla geçinmiştir.
Cumhuriyet Dönemi ve Modern Bartın
Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü ve 1919’daki Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Bartın, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte bugünkü şeklini almaya başlamıştır. Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte, Bartın, gelişen sanayi, eğitim ve altyapı projeleri ile modernleşmeye doğru hızla adım atmıştır. Ayrıca, 1950’ler itibarıyla Bartın, ekonomik olarak tarım ve orman ürünlerinden sanayiye doğru bir dönüşüm yaşamaya başlamıştır. Bugün Bartın, ticaret, turizm ve sanayi alanlarında gelişen, Karadeniz’in önemli şehirlerinden biridir.
Bartın’ın Kültürel Mirası
Bartın, geçmişteki çeşitli medeniyetlerin etkisiyle zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Antik ve Roma dönemi kalıntılarından, Selçuklu ve Osmanlı izlerine kadar pek çok farklı dönemin izleri bugün hala Bartın’da gözlemlenebilir. Amasra Kalesi, Bartın Evleri, Eski Bartın Çarşısı gibi yapılar, bu zengin geçmişi yansıtan önemli örneklerdir. Ayrıca, Bartın mutfağı da tarihsel zenginliğini yansıtan benzersiz lezzetler sunmaktadır.
Bartın’ın tarihi, pek çok medeniyetin izlerini taşıyan bir mozaik gibidir. Antik dönemdeki ilk yerleşim izlerinden günümüze kadar, Bartın’da her dönemin izlerine rastlamak mümkündür. Frigler, Lidyalılar, Persler, Roma İmparatorluğu, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu gibi büyük medeniyetlerin etkisi, bu bölgeyi önemli bir kültürel ve ticaret merkezi haline getirmiştir. Günümüzde Bartın, geçmişin izlerini taşıyan modern bir şehir olarak tarihini yaşatmaya devam etmektedir.
BARTIN MÜZELERİ
Bartın Kent Müzesi
Bartın Kent Müzesi, şehrin tarihini, kültürünü ve sosyal yapısını tanıtmak amacıyla 2014 yılında açılmıştır. Bartın merkezde yer alan bu müze, şehrin geçmişine dair önemli izler taşıyan çeşitli koleksiyonlara sahiptir. Müze, Bartın’ın Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinden kalma çeşitli eserleri, geleneksel yaşam tarzını yansıtan objeleri ve fotoğrafları sergiler. Ayrıca, Bartın’ın sanayi tarihi ve ekonomik gelişimi hakkında da bilgiler sunulmaktadır. Merkezdeki konumu sayesinde, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken bu müze, şehre gelenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken önemli bir mekandır.
Kemal Samancıoğlu Etnografya Müzesi
Kemal Samancıoğlu Etnografya Müzesi, Bartın'ın kültürel mirasını yansıtan, zengin bir koleksiyona sahip özel bir müzedir. Bartın şehir merkezinin biraz dışında bulunan bu müze, Kemal Samancıoğlu’nun koleksiyonundan oluşur ve halk kültürüne dair çok sayıda geleneksel kıyafet, el sanatları, ev eşyaları ve diğer etnografik objeleri sergiler. Müzede, bölgeye ait geleneksel yaşam tarzı ve Bartın’a özgü el sanatları hakkında derinlemesine bilgiler sunulmaktadır. Yöresel kıyafetler, takılar ve araç gereçler, ziyaretçilere geçmişin izlerini canlı bir şekilde sunar.
Mustafa Kemal Atatürk ve Şehitlerimiz Müzesi
Mustafa Kemal Atatürk ve Şehitlerimiz Müzesi, Bartın’ın Cumhuriyet tarihini ve şehitlerimizin anısını yaşatan bir müzedir. Bartın şehir merkezine yakın bir konumda bulunan bu müze, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün hayatına dair objeler ve belgelerle birlikte, Bartınlı şehitlerin hatıralarına adanmış çeşitli eserleri de sergiler. Ziyaretçiler, müzede Atatürk’e ait kişisel eşyaların yanı sıra, Cumhuriyet’in ilk yıllarına ait tarihi fotoğraflar ve yazılı belgeleri inceleme fırsatı bulabilir. Şehitlerimizin anısına saygı duruşunda bulunabileceğiniz bu müze, tarih ve milli değerler konusunda önemli bir eğitim kaynağıdır.
Amasra Müzesi
Amasra Müzesi, Bartın’ın tarihi ve kültürel zenginliklerini yansıtan bir diğer önemli mekandır. Amasra’da yer alan bu müze, Bizans, Roma ve Osmanlı dönemlerinden kalma pek çok eseri sergilemektedir. Müzede, Amasra'nın antik tarihine ait taş eserler, sikkeler, heykeller ve günlük yaşamdan objeler bulunur. Ayrıca, Amasra'nın denizcilik geçmişiyle ilgili bilgiler ve eski haritalar da sergilenmektedir. Amasra Merkez’e oldukça yakın olan bu müze, şehri ziyaret eden turistler için tarihi bir yolculuk yapma fırsatı sunar. Amasra Müzesi, bölgenin arkeolojik ve kültürel değerlerinin korunması ve tanıtılması açısından büyük öneme sahiptir.