A+ A-
Yorum
10

Kastamonu Tarihi ve Müzeleri

Yayın Tarihi: 22.01.2025 - 17:01
Kastamonu, Anadolu'nun kuzeybatısında yer alan, tarih boyunca stratejik önemi ve zengin kültürüyle çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehirdir. Coğrafi konumu, ticaret yolları ü \xfczerindeki yerleşim alanları ve doğal kaynaklarıyla dikkat çeken Kastamonu’nun tarihi, antik çnun tarihi, antik \xe7ağlardan günümüze kadar uzanan uzun bir süreci kapsar.
Kaynak:HABER MERKEZİ

Paleolitik ve Neolitik Dönem

Kastamonu'da yaşam izleri, M.Ö. 60.000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Paleolitik (Çakıl Taşı) dönemde avcı-toplayıcı toplulukların yaşadığı bilinmektedir. İlk tarım faaliyetlerinin ise Neolitik (Çanak Çömlek) dönemde başladığı görülmüştür. Bölgede bulunan kazı alanları, bu dönemlerde yaşanan gelişmeleri açığa çıkarmıştır.

Hititler (M.Ö. 1700 – M.Ö. 1200)

Kastamonu, M.Ö. 1700 yıllarında Hititlerin egemenliği altına girmiştir. Bu dönemde bölge, Hitit İmparatorluğu'nun kuzey sınırında yer almış ve stratejik bir konuma sahip olmuştur. Hitit döneminde Kastamonu'nun, tıcaret yollarının kesim noktalarında bulunması nedeniyle önemli bir yerleşim merkezi olduğu tahmin edilmektedir.

Paflagonyalılar (M.Ö. 1200 – M.Ö. 700)

Hitit İmparatorluğu'nun zayıflamasıyla birlikte bölgeye Paflagonyalılar hakim olmuştur. Kastamonu'nun da yer aldığı bu coğrafya, Paflagonya olarak adlandırılmıştır. Antik yazar Homeros, “İlyada” adlı eserinde Paflagonyalılardan bahseder ve onları Truva Savaşı'na katılan uluslar arasında gösterir.

Frigler ve Lidyalılar (M.Ö. 700 – M.Ö. 546)

Paflagonya Krallığı’nın sona ermesinin ardından bölge Friglerin hakimiyetine girmiştir. Ardından Lidyalıların kontrolüne geçen Kastamonu, bu dönemde ticaret yollarının önem kazandığı bir merkez haline gelmiştir. Lidyalıların Persler tarafından yenilgiye uğratılmasıyla bölge, Perslerin egemenliği altına girmiştir.

Persler (M.Ö. 546 – M.Ö. 334)

Persler, Anadolu'nun büyük bir kısmıyla birlikte Kastamonu'yu da ele geçirmiş ve buradaki ticaret yollarını kontrol altına almıştır. Pers döneminde Kastamonu, satraplık denilen bölgesel yönetim birimlerine ayrılmış ve bölge Pers imparatorlarının atadığı valiler tarafından yönetilmiştir.

Büyük İskender ve Helenistik Dönem (M.Ö. 334 – M.Ö. 64)

M.Ö. 334 yılında Büyük İskender'in Anadolu'yu fethetmesiyle Kastamonu, Helenistik dönemin etkisi altına girmiştir. Büyük İskender'in ölümüyle birlikte bölge, Makedon generaller arasında paylaşılmış ve ardından Pontus Krallığı’nın egemenliğine geçmiştir.

Roma ve Bizans Dönemi (M.Ö. 64 – M.S. 1071)

Roma İmparatorluğu'nun Anadolu'yu fethetmesiyle birlikte Kastamonu, Roma egemenliğine girmiştir. Roma döneminde bölge, tarım ve ticaret merkezlerinden biri olarak önem kazanmış ve yolların geliştirilmesiyle ticaret ağı genişlemiştir. Roma İmparatorluğu'nun ikiye bölünmesinin ardından Bizans egemenliği altına giren Kastamonu, Bizans döneminde de stratejik bir nokta olmaya devam etmiştir.

Selçuklu Dönemi (1071 – 1300)

1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’da ilerlemeye başlayan Selçuklular, Kastamonu'yu da ele geçirerek bölgeyi önemli bir yönetim merkezi haline getirdi. Kastamonu Kalesi, bu dönemde onarılarak savunma açısından daha da güçlendirildi. Şehir, Selçuklu sürecinde ticaret yollarının kesif noktalarından biri haline geldi ve bölgedeki ticaret canlandı.

Ayrıca, Selçuklu döneminde bölgeye birçok mimari eser kazandırıldı. Camiler, hanlar ve kervansaraylar inşa edilerek Kastamonu’nun sosyal ve ekonomik yapısı geliştirildi. Bölgenin Selçuklular için askeri ve ekonomik önemi, Kastamonu’yu daha da stratejik bir konuma taşıdı.

Beylikler Dönemi (1300 – 1460)

Selçuklu Devleti'nin zayıflamasıyla birlikte Kastamonu, Çobanoğulları Beyliği’nin hakimiyeti altına girdi. Çobanoğulları, Kastamonu'yu merkez edinerek bölgede birçok yapı ve eser inşa ettirdi. Bu dönemde bölge, hem siyasal hem de ekonomik açıdan gelişme gösterdi.

Çobanoğulları’ndan sonra bölgeye Kızıloğulları Beyliği hakim oldu. Kızıloğulları, Kastamonu ve çevresinde Selçuklu mimarisinin izlerini taşıyan önemli eserler bırakmıştır. Bu eserler, Kastamonu'nun tarihî dokusunu oluşturan önemli yapılar arasında yer almaktadır.

Osmanlı Dönemi (1460 – 1923)

1460 yılında Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet tarafından Kastamonu fethedildi. Osmanlı hakimiyeti altına giren Kastamonu, bu dönemde Anadolu Eyaleti’ne bağlı bir sancak merkezi haline geldi. Osmanlı döneminde bölgede çok sayıda cami, medrese, kütüphane ve hamam gibi yapılar inşa edilerek şehir geliştirildi.

Tarih boyunca çok sayıda sefere ev sahipliği yapan Kastamonu, Osmanlı'nın Karadeniz’deki ticaret yollarının güvenliğini sağlamak amacıyla stratejik öneme sahip bir liman şehri oldu. Şehrin kültürel yapısı da Osmanlı döneminde çeşitlenerek zenginleşti.

19.yüzyıla gelindiğinde Kastamonu, Osmanlı'nın kuzeybatı Anadolu’daki önemli merkezlerinden biri olarak dikkat çekiyordu. Tanzimat Fermanı'ndan sonra Anadolu'da çeşitli yenilik hareketlerinin uygulanmaya başlandığı yerlerden biri oldu.

Cumhuriyet Dönemi (1923 – Günümüz)

Cumhuriyet’in ilanından sonra Kastamonu, çevre illeriyle birlikte Batı Karadeniz Bölgesi'nin önemli bir ili haline geldi. Cumhuriyet döneminde eğitim, sağlık ve ulaşım alanında büyük yatırımlar yapıldı. Özellikle köy eğitim enstitülerinin kurulması, bölgenin eğitim seviyesinin artmasında etkili oldu.

Günümüzde Kastamonu, tarihi yapıları, doğal güzellikleri ve kültürel mirasıyla öne çıkan bir şehirdir. Şehir, turizm ve tarım başta olmak üzere çeşitli ekonomik faaliyetlerle kalkınmaya devam etmektedir. Aynı zamanda Kastamonu, UNESCO tarafından desteklenen “Küre Dağları Milli Parkı” gibi doğal alanlarıyla da çevre turizmine katkı sağlamaktadır.

Bu kronolojik anlatım, Kastamonu'nun tarih boyunca nasıl bir gelişim gösterdiğini ortaya koymaktadır. Antik çağlardan Selçuklu ve Osmanlı dönemine kadar uzanan bu uzun tarihsel süreç, şehrin zengin kültürü ve tarihî dokusuyla bugünün çekim merkezlerinden biri olmasına zemin hazırlamıştır.

KASTAMONU MÜZELERİ

Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi

Kastamonu Merkez’de yer alan Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi, adını ülkemizin ilk mühendis ve mimar yetiştiren okullarından birinin kurucusu olan Vedat Tek’ten almaktadır. 20. yüzyıl Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan bu yapı, kültür ve sanat etkinlikleri ile sergilere ev sahipliği yapmaktadır. Restorasyon çalışmalarından sonra ziyarete açılan merkezde, Kastamonu'nun tarihi ve sanatsal dokusunu yansıtan çeşitli sergiler bulunur.

Kastamonu Müzesi

Yine Kastamonu Merkez’de yer alan Kastamonu Müzesi, şehrin arkeolojik ve etnografik zenginliklerini sergileyen bir müzedir. Burada Antik Çağ’dan Osmanlı Dönemi’ne kadar çok sayıda eser bulunmaktadır. Kastamonu’nun tarih boyunca sahip olduğu uygarlıkların izlerini görebileceğiniz müze, özellikle bronz eşya, seramik kaplar ve Osmanlı dönemine ait belgelerle dikkat çekmektedir.

Liva Paşa Konağı Etnografya Müzesi

Kastamonu Merkez’de bulunan Liva Paşa Konağı, geleneksel Osmanlı mimarisinin çarpıcı bir örneğidir. Etnografya müzesi olarak hizmet veren konakta, yöresel yaşam tarzı, geleneksel giyim kuşamlardan mutfak eşyalarına kadar çeşitli eserler sergilenmektedir. Kastamonu’nun geçmişteki günlük hayatını gözler önüne seren bu müze, ziyaretçiler için adeta bir zaman yolculuğu sunmaktadır.

İnebolu Kent Tarihi Müzesi

Kastamonu’nun sahil kasabalarından biri olan İnebolu’da bulunan Kent Tarihi Müzesi, Kastamonu Merkez’e yaklaşık 95 km uzaklıktadır. Bu müze, Kurtuluş Savaşı sırasında lojistik destek sağlayan İnebolu'nun kahramanlık hikayelerini anlatır. Müzedeki sergilerde İnebolu’nun tarihi, geleneksel yaşam tarzı ve savaş yıllarındaki rolü vurgulanmaktadır.

Kastamonu Kent Müzesi

Kastamonu Merkez’de yer alan Kastamonu Kent Müzesi, şehrin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimini anlatan bir müzedir. Müze, Kastamonu’nun geçmişinden bugününü kadar uzanan bir dizi sergi sunmaktadır. Burada Kastamonu’ya özgü meslekler, eski eşyalar ve belgeler gibi şehrin kentsel yapısına ışık tutan çok sayıda eser bulunmaktadır. Kent Müzesi, Kastamonu'nun geçmişini daha yakından tanımak isteyenler için ideal bir durak olma niteliği taşır.

Muhabir/Editör:Safiye Selçuk