Bayraktar, yaptığı açıklamada, arıcılığın dünyada en yaygın olarak yapılan tarımsal faaliyetlerden biri olduğunu söyledi. Türkiye'nin zengin florası, uygun ekolojisi ve koloni varlığı bakımından büyük bir arıcılık potansiyeline sahip olduğuna dikkati çeken Bayraktar, "Birçok yem bitkisinin gen merkezi olan Anadolu’da, dış pazarlarda ısrarla aranan kaliteli bal üretimi yapılmaktadır. Balın tartışmasız yüksek değerli gıda maddesi olması, hekimlikte tedavi edici olarak kullanılması ve dış satım olanaklarının artması, son yıllarda arıcılık yapan aile sayısında önemli artışlar sağlamıştır" diye konuştu.

Bayraktar, balın yanı sıra, elde edilen bal mumu, ana arı, oğul ve arı sütü gibi ürünlerin arıcıların gelirlerinin artmasında ve arıcılığın gelişmesinde etken olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’de genel olarak çam balı, yayla balı, narenciye balı, kekik balı, kestane balı, ıhlamur ağacı balı, pamuk balı ve ayçiçeği balının üretildiğini kaydetti.

 Bayraktar, Türkiye'nin dünyada bal tüketiminde birinci, üretimde ise ikinci sırada yer aldığını hatırlatarak, üretimde ilk sırayı 450 bin 300 tonla Çin alırken, bu ülkeyi 94 bin 694 tonla Türkiye, 80 bin tonla Arjantin, 73 bin 713 tonla Ukrayna, 68 bin 446 tonla Rusya, 67 bin 812 tonla ABD, 61 bin tonla Hindistan, 56 bin 907 tonla Meksika ve 45 bin tonla Etiyopya'nın geldiğini kaydetti.Kişi başı yıllık bal tüketiminde ise dünya ortalaması 200 gram iken, 2001 yılında en fazla kişi başı tüketime sahip ülke, 1 kilo 200 gram ile birinci olan Almanya'nın, üstünlüğünü Türkiye’ye kaptırdığını dile getiren Bayraktar, "Türkiye, 900 gram olan yıllık tüketimini son 10 yılda 1 kilo 300 grama çıkararak dünya bal tüketiminde zirveyi yakalamıştır" dedi.