Evet! “Doğru harekât yanlış haritayı bozarsa (ki bozmalıdır) Türkiye, adına-sanına ve de ecdadına yakışına yapmış olacaktır.” Doğru harekât;Fırat Kalkanı’dır. Yanlış harita ise dün de endişe ile işaret ettiğimiz Büyük Ortadoğu Projesi’ndeki yeni devletler, yeni sınırlardır.

*

Endişemiz; büyük şeytan (ABD) ile baş şeytanın (İsrail) yaptıkları hesaptan ve koydukları hedeften bugüne kadar pek vazgeçmedikleridir. Ancak görünen o ki; tavandan tabana, tepeden tırnağa kadar Türk Milleti, devleti ile içindeki hain sürüsüne rağmen bu kez oyuna düşmeyecek ve BOP haritasının iki baş unsuru olan Büyük İsrail ile Kürdistan Devleti’nin Ortadoğu coğrafyasında kurulmasına asla müsaade etmeyecektir.

*

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlılığı; Başbakan Yıldırım’ın, dışişlerinin diplomatik uslübuna bürünmeden, kıvırmadan kullandığı net ifadeler, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun, PYD ve YPG unsurlarının Fırat’ın doğusuna çekilmesi noktasında; “Aksi takdirde biz Türkiye olarak gereğini yaparız” açıklaması ve de buna iktidar-muhalefet, sağcısolcu, o’cu-bu’cu demeden Türk halkının verdiği destek bu kez, bu şer hedefi şaşırtacak, bu haritayı da yırtıp atacaktır. Zaten ben diyeyim “Başka çaremiz kalmamış”, siz söyleyin “Son çaremizdir.” Haa; bir de PYD’li it sürüsünün başındaki Salih Müslim denilen yaratığın “Türkiye Suriye batağındadır. DAİŞ gibi o da bozguna uğrayacaktır” diye havlaması var ki; “İt ürün kervan yürür” diyeceğim ama iki de bir tövbe ettiği için adam yerine konularak Ankara’ya davet edilmesinden de artık vazgeçilsin.

*

Ve de son cümle ve büyük temenni: Şeytanlarla baş etmeyi, imanı ve inancı yüksek olanlar becerebilirler. Türkiye’nin, Türk Milleti’nin bu mücadeleyi içeren sınavında herkes, ecdadına lâyık bir şekilde yerini alır ise sorun yoktur. İnşallah da öyle olacaktır. Aksi takdirde BOP haritası ile oluşturulacak yeni sınırlarda bu alemin en kötü, kalleş mensupları ile komşuluk söz konusu olacaktır ki, Allah böyle komşuları düşman başına bile vermesin!

CEMİL ÇİÇEK’İN BUGÜNE İŞARETİ…

TBMM eski Başkanı Cemil Çicek’in 20 gün önce yaptığı açıklamalardan bir kısmını daha, güncel olması hasebiyle paylaşmakta yarar var: “Bizi meşgul etmek amaçları” başlığı altına sığdırdığı açıklamalarından çok önemli bir bölümü dün hatırlayıp, bugünü iyi tahlil edip ve yarını da hesap ederek düşünüp, değerlendirelim: “15 Temmuz’dan bu yana Suriye, Irak’ı konu
şamıyoruz. Türkiye içe döndü. Türkiye’nin en önemli gücü olan TSK kendi iç meseleleri ile meşgul. Türkiye bir an evvel bu sıkıntıyı aşmak mecburiyetinde. Darbe başarılı olmasa bile başımıza dert açıldı. ‘Bu kimin yararına?’ ona bakmak lazım. Belli ki Ortadoğu’da bir şekillenme var. Türkiye’yi denklemin dışında bırakmak isteyenler, terörü kullandılar.”

CENGİZ HAN’IN DEDİĞİ GİBİ…

Küçük aşiretlerin saldırıları karşısında hırpalanan ordusunda neler olup bittiğini anlamak için komutanlarını toplayan ünlü Moğol İmparatoru Cengiz Han, aldığı; “Öyle oldu, böyle kaçtı, şöyle uçtu, böyle düştü” ifadeleri karşısında “Kesin sesinizi!” diye haykırdıktan sonra teşhisi koymuş: -“Küçük işleri büyük adamlara emanet ettik, önemsemediler. Büyük işleri de küçük adamlara verdik, altında ezildiler.”