Yolumuz bu kez fındık diyarı Giresun'a düştü… Giresun Üniversitesi'nin başarılı Rektörü Aygün Attar, Karadeniz Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Asım Kemal Güner'in sorularını yanıtladı. "Azerbaycan'da doğdum, uluslararası bir rektör sayılırım" diyen Attar, kendisini 'hasta Trabzonsporlu' diye niteliyor. Prof. Dr. Aygün Attar, Azerbaycan doğumlu bir akademisyen… 28 Mart 2012 tarihinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Giresun Üniversitesi Rektörlüğü'ne atandı. Giresun Üniversitesi Attar'la büyüme hızını ve eğitim çıtasını her geçen gün artırıyor. Üniversite şu sıralar ülke genelinde öğrencilerin tercih ettikleri bir öğretim kurumu. Bunda fındık diyarı Giresun şehrinin nezih iklimi ve hoşgörü ortamı olduğu kadar Attar'ın kararlı tutumu da etken. Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aygün Attar, yerli ve yabancı öğrencileri üniversiteye çekmelerinde 'uluslararası kariyeri'nin de büyük rol oynadığına işaret ediyor. Attar, yaptıkları, yapacakları, mevcut sorunları, yetersizlikleri, başarıları gazetemiz aracılığıyla kamuoyu ile paylaşırken bir de Trabzonspor'un endirekt değil direkt taraftarı olduğuna vurgu yapıyor. Genel Yayın Yönetmenimiz Asım Kemal Güner sordu, Rektör Attar yanıtladı. İşte Prof. Dr. Attar'ın görüşleri... BÖLGEDE GÜÇLENECEĞİZ Güner: Giresun Üniversitesi'nin dünden bugüne kadar geçen süresini anlatır mısınız? Attar: 2006 yılında kurulan üniversitemiz, KTÜ'den ayrıldıktan sonraki süreci iyi değerlendirerek ilerlemiş bir okuldur. Bizimle birlikte kurulan üniversitelerin öğrenci sayısı 6 bindi. KTÜ'den ayrıldıktan sonra bağımsız olarak öğrenci sayısı 10 bini buldu. Giresun Üniversitesi'nde eğitim ulusallaşma yolunda faaldir. Eğitim olarak ekonominin yüzdesini artırmak için en büyük devletler Amerika ve İngiltere'dir. Sonrasında Türkiye de bu sayıyı artırmaya başlamıştır. Bölgeye ve çevre ülkelere göre baktığınız zaman ise bizde durum düşük olarak görünüyor. Üniversitemiz olarak son bir yıldır uluslararası öğrenci almaya başladık. Burada uluslararası konumda 500 öğrenci okuyor. Karadeniz bölgesinde ilk olarak yabancı öğrenci alan TÖMER'i açan ilk okuluz. Güner: Ülkenin hangi illerinden öğrenci var? Attar: Okulumuza en fazla İç Anadolu'dan öğrenci geliyor. Bunu Karadeniz ve Marmara bölgeleri takip ediyor. Toplam 3 bin öğrenciyi Kredi ve Yurtlar'da barındırıyoruz. Ülke dışından gelen öğrencilerin tamamı özel yurtlarda kalıyor. Bizim bölgeye çekmiş olduğumuz öğrencilerin tümü masraflarını ceplerinden karşılıyor. ÇALIŞMAK İSTEYEN ÇOK Güner: Yabancı öğrencileri Giresun'a nasıl çekiyorsunuz? Attar: Azerbaycan'da doğdum, uluslararası bir rektör sayılırım. Ne mutlu ki bizim okulumuzu öğrenciler arzu ederek tercih ediyorlar… Öğretim üyeleri olarak bize çok sayıda başvuru oldu. Bizim gibi yeni kurulan üniversitelere öğretim üyeleri gelmek istemez. Fakat bizim böyle bir sıkıntımız yok. Bizi tercih edenlerin sayısı her geçen gün artmıştır. Bize toplam başvuran öğretim üyesi 350'dir. Güner: Sayın Hocam, neden Giresun Üniversitesi? Attar: Buraya gelmelerinde genelde pozitif yaklaşımımız etken. Yurt dışına gidiyoruz ve oradan da hocalar almaya çalışıyoruz. Şu an uluslararası öğrenci dışında hoca almayı planlıyoruz ve bize verilen hakkı kullanacağız. Bunu da başaracağız. Şu anda okulumuzda iki yabancı hoca bulundurmaktayız. Biri Gürcistan, diğeri ise Azerbaycan kökenli olarak bizimle sözleşme imzalamışlardır. Güner: Bilimsel araştırma bütçeniz nasıl? Attar: Türkiye genelinde bu şekilde bütçe almak azdır. Özellikle bizim gibi yeni okullar ödeneği güçlükle almaktadır. Bizler de TÜBİTAK'tan yapmış olduğumuz çalışmalarla destek alıyoruz. Onlardan ciddi yardım alıyoruz. Projelerin en güzel tarafı Avrupa Birliği fonlarından yararlanmak oluyor. Bilimsel ehliyete yabancı dili de eklendiğimizde destek alıyoruz. Prof. Dr. Attar'ın üniversitenin şablonunu ve yol haritasını çıkardığı ifadeleri sırasında gözlerindeki ışıltı, azmini ve başarı isteğini ortaya koyuyordu. Bir kadın olarak koca bir üniversitenin yoğunluğunu ve yükünü sırtlamak elbette kolay değil. Ama Attar bu görevi layıkıyla yerine getiriyor. Bu başarılı akademisyen, özellikle sportif faaliyetler konusunda yaptıkları çalışmalara değinirken Trabzonspor tutkusundan da söz etmeden geçemedi. Zira o, bordo-mavi renklere aşık bir rektör. Kendisini 'hasta Trabzonsporlu' olarak niteliyor. Güner: Üniversite nasıl büyüyor? Kız ve erkek öğrenci sayısı nasıl? Attar: Bizler hızla büyüyen üniversiteyiz. Bir sene içerisinde 3 fakülte (İslami Bilimler Fakültesi, Turizm Fakültesi ve Dişçilik Fakültesi) açtık. İki tane de yeni fakülte açmaya çalışıyoruz. Denizcilik Fakültesi ve Beden Eğitimi Fakültesi açmaya çalışıyoruz. Ben biraz rol model olduğuma inanıyorum. Çünkü 6 yıldır okul birincilerimiz kız öğrencilerdir. Okulumuzun yüzde 53'ü kız öğrencidir. Güner: Okulu bitiren öğrencileriniz iş bulabiliyor mu? Attar: Bizler araştırma yaparak ilerliyoruz. Önce çalıştaylar yapıyoruz. Bakıyoruz ki karşı taraf ne istiyor. Buna bakarak hareket ediyoruz. Türkiye'nin en fazla ihtiyaç duyduğu eleman ise ara elemandır. Mazhari olarak bilgileri veriyoruz fakat iş sektörü bize diyor ki 'hocam sizin öğrettikleriniz tam bilgi değildir.' Bizler müfredatta değişiklikler yapıyoruz. Önce pratiği artırıyoruz. Güner: Okulunuzun sosyal faaliyetlerinden söz ederseniz... Attar: Spora önem veren bir rektörüm. Öğrencilerle birlikte sportif faaliyetlere katılıyoruz. Basketbol karşılaşmasına gidiyoruz. Ben fanatik bir Trabzonsporluyum. Türkiye'ye ilk geldiğim zaman fırtına gibi esen bir Trabzonspor gördüm ve herkes beni iyi bilir, Trabzonspor'un direkt olarak taraftarıyım. VATANDAŞLARLA İÇ İÇEYİZ Güner: Üniversitenin halkla iletişimi nasıl? Attar: Okulumuz şehrin tam merkezinde yer almaktadır. Okulumuzun ayrıca şehir dışında bir yerleşkesi yok. Okullar ilin kalkınmasında da faaliyet gösterir. Okulumuz dışarıdaki vatandaşlarla iç içedir. Esnaf bizi ziyaret eder, sorunlarını anlatır, bizler de onların tüm dediklerini yaparız. Esnafın yüzünü güldürmek için uğraştık. Ben her gelen öğrencinin anne babaları ile görüşüyorum. Güner: Giresun Üniversitesi'nin sorunları yok mu? Attar: Sorunlarımız elbette vardır. Ama şunu unutmayınız: Kalkınmalar bölgesel oluyor. Giresun Üniversitesi ile KTÜ arasında hafif ve soğuk rüzgarlar oluyordu. Ben göreve gelir gelmez KTÜ'nün eğitim açılışına katıldım ve onlar da bize geldiler. Karadeniz Üniversiteler Birliği kurulması için destek verdik. Bölgenin en güçlü okulu KTÜ bize protokol yolladı ve bizler de hemen kabul ettik. KTÜ ile birleşmiş olarak çalıştık. Biz KTÜ'yü destekledik, onlar da bizi destekliyor. Benim düşüncem Mühendislik ve Tıp fakültelerini geliştirmektir. Her üniversite bilimsel olarak çalışmalıdır. Devletin parasını kimse heba edemez. Bizler de hem bölgenin hem de ülkenin ihtiyaç duyduğu konuları çözmeliyiz.