A+ A-
Yorum
10

İç savaş çıkabilirdi

Yayın Tarihi: 04.08.2016 - 09:59 | Güncelleme Tarihi: 04.08.2016 - 11:00
Eski Devlet Bakanı Eyüb Aşık, “ 15 Temmuz’un bastırılmaması durumunda büyük bir iç savaş çıkabilirdi” dedi

Eski Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın Avrasya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ömer Yıldız’ı ziyaretine Yomra Belediye Başkanı İbrahim Sağıroğlu, gazetemizin Genel Koordinatörü İbrahim Yüce, Namık Seymen ve Trabzonspor eski yöneticilerinden Osman İlyas da eşlik etti.

Eski Devlet Bakanı Eyüp Aşık,Avrasya Üniversitesi Mütevelli Heyet BaşkanıÖmer Yıldız’ı makamında ziyaret etti. 15 Temmuzdarbe girişimine ilişkinaçıklamalarda bulunan Aşık, bütün darbeleri yaşadığını belirterek, en tehlikesinin 15 Temmuz olduğunu söyledi. Aşık, “27Mayıs’ı çocukken aile içinde, 12 Mart’ı talebe iken bizzat yaşadım, 12 Eylül’ün hemen arkasında 1983 yılında milletvekilioldum. 12 Eylül’ün kaynayan kazanının içinedüştüm. Çünkü biz milletvekili olduğumuz zaman bütün Türkiye’de sıkıyönetim vardı. Sıkıyönetim olağanüstü halin bir ilerisi. Hem olağanüstü kararlar verilirken hem de kararları askerler veriyordu. Ayrıca 28 Şubatkazanının içinde de kaynadım. Bütün bu darbeleri yaşamış biri olarak bunların en tehlikesi 15 Temmuz darbe girişimiydi.Çünkü diğerlerinde biraz daha yerlilik vardı. 15Temmuz Türkiye’yi, devleti, milleti hedef alan birgirişimdi. Ötekiler iktidarıhedef alan darbelerdi. Bu defa hedef rejimi değiştirmek, Türkiye’yi değiştirmekti” dedi.

İÇ SAVAŞ

15 Temmuz’un çok tehlikeli olduğunu belirten Aşık, “15 Temmuz eğer bastırılamasaydı, bugünTürkiye’de Suriye’den beter bir iç savaş konuşuyorolacaktık. Çünkü nerelere bombalar atılıp neyin gözealındığı belli. Eğer iç savaşa girseydik kolay kolayda altından kalkamazdık. Yeniden düzen kurmak kolay değil; Suriye’de kurulabiliyor mu, Irak’ta kurula biliyor mu? Mısır veLibya ne hale geldiyseTürkiye’de bunların birbenzeri hedef olarak seçilmişti” dedi.

İLİŞKİLER SARSILDI

Türkiye’nin bu darbegirişiminden sonra içerideve dışarıda büyük değişikliklere uğrayacağınınaltını çizen Aşık, “Hem idari yapıda hem de dışsiyasette. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundanberi batı ittifakı içerisinde yer aldı. Birleşmiş Milletler’le, NATO ile, Amerika ile ilişkiler, Rusyakarşıtlığı... İçerisinde yeraldığı kulvar büyük ihtimalle sarsıldı. Yani Türkiye ilişkileri artık samimiilişkiler değil, resmi ilişkiler. Belki çok bozulmayacak ama samimi niyetedayanan ilişkiler değil resmi ilişkiler olacak” dedi.

AĞIR DARBE ALDIK

Kanlı darbe girişiminin hasar tespitinin henüz yapılmadığını kaydeden Aşık, şöyle devam etti: “Ağır hasarlar oldu. Ancak kurumlarda, insanlarda hasar tespiti henüz ortaya çıkmadı. Hasar tespitleri ortaya çıktıkça tahminimizden daha fazla hasarın olduğu görülecek. Bu hasarın azalması için de gayret etmemiz gerekir. Burada da iki şeye dikkat etmemiz gerekir. Birincisi bin yıllık Türk tarihinin temel unsuru Türk ordusudur. Ağır darbe almıştır, ağır hasar almıştır. Ordumuzu yeniden prestijli duruma getirmemiz lazım ve ona karşı her harekette ve konuşmalarımızda dikkatli olmalıyız. İkincisi de anladığım kadarıylasapla saman birbirine karıştı. Ben yirmi sene milletvekilliği yaptım. Biz de dahil bizden sonrakiler de bilhassa bu cemaatleşöyle veya böyle ilişkisi olmayan yoktur. Bu bir öz eleştiridir. Yani üniversitelerdekileri ayıklıyoruz, ordudakini ayıklıyoruz, milli eğitimdekini ayıklıyoruz,  emniyettekini ayıklıyoruz; ama siyasette hiç yokmuş gibi... Türkiye’nin her tarafında var da siyasette olmaz mı? Bu, birbirini suçlamak için değil. Hepimizin, her ailenin bir kenarından bağlantısı vardır. Bunlarla bağlantımızın birinci sebebi de dine hizmet ettiği için olduğu anlaşıyor. Uluslararası okullarda Türklüğe hizmet ettiği için, devlete hizmet ettiği zannedilip ilişkiler kurulmuş. Şimdi dönüp bakıldığında öyle olmadığı anlaşılmış. İyi niyetle o işe bulaşanları tecrit etme yoluna gitmemek gerekir.”

HALK KENETLENDİ

Türkiye’de 5 sene önce dershanelerin yüzde 60’ının cemaatçilerde olduğunu belirten Aşık, “Bu da her 10 öğrenciden 6’sının orada olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla onların dershanelerine, okullarına, kolejlerine, üniversitelerine giden herkesi karalamak, suçlamak doğru değildir. Çok dikkat edilmesi gerekir. Her musibet insanlara birtakım akıllar da verir. Bu darbeden sonra bütün dünyaya birinci sınıf demokrasiyi hak ettiğimizi gösterdiğimizi zannediyorum. Bu olan biten şaka filan değil. Henüz içerisindeyiz ve kitapları yazılmadı. Ne olduğunun tam farkında değiliz. 15 Temmuz’da Türkiye olağanüstü mucizelerden geçti. Hiç kimseden herhangi bir telkin gelmeden Trabzon’un herhangi bir köyündeki kadın erkek, genç yaşlı ayırt etmeden herkes meydanlara toplandı. İnsanlar bu işe ölümüne el attı. Bunun dünyada emsali görülmemiştir. Bu bize çok büyük güç ve prestij kazandırdı. Yabancılar bunu bizden iyi tahlil edecek. Ayrıca sanki darbeciler değil darbe karşıtları onlardandaha organize idi. Kimisi TRT’ye koştu, kimisi tanka koştu, kimisi Genelkurmay’a koştu. Herkesbu işin bir ucundan tuttu. Bir mucize yaratılarak Türkiye’nin daha çok şahlanacağını, hamle yapacağını, çıkışa geçeceğini düşünüyorum” dedi.

FAYDALI OLUR

15 Temmuz öncesindeki gerginliğin büyük ölçüde ortadan kalktığına dikkat çeken kurt politikacı, “Kenetlenme oldu. Çok büyük bir tehlike karşısında değişik partilerdeki insanlar birbirlerinden çok farklı olmadığını anladı. Bundan sonra bunun faydalarını göreceğiz” diye konuştu.

BAŞARI ÖYKÜSÜ

Aşık, darbe ile ilgili açıklamalarını yaptığı yer olan Avrasya Üniversitesi’nde üniversite ile ilgili değerlerdirmeler de yaptı. “Üniversitesinin Mütevelli Heyet Başkanı Ömer Yıldız’la ilgili kitap yazılabilir” diyen Aşık, şunları söyledi: “Ömer Yıldız’ın Maçka Belediye Başkanı olduğu sırada yaptıklarına bir gidin bakın, bir sürü dev eser yapmıştır. Ondan sonra da orada öyle bir şey olmamış! Yıldız, devlet imkanlarının kıt olduğu zamanlarda mucizeler yarattı. Avrasya’da mucizeler yarattı. Bu üniversitenin kuruluşu ve buralara kadar gelişi bir mucizedir. Üzerine kitap yazılacak bir başarı öyküsüdür. Avrasya Üniversitesi’nin mimarı olan Ömer Yıldız’ı bu konuda tebrik etmek gerek.”

Yusuf Arslan