Kimse fındığa aşık olmasın!
Yayın Tarihi: 06.03.2017 - 09:14 | Güncelleme Tarihi: 06.03.2017 - 09:13
Ahmet Ak Gıda Tüketim Maddeleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Halil Ak, “Fındık kimseye aşık değildir, hiç kimse de fındığa aş
Ahmet Ak Gıda Tüketim Maddeleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Halil Ak, fındık sektörü ile ilgili açıklamalarda bulundu. 87 yıldır kuşaktan kuşağa fındık sektöründe faaliyet sürdürdüklerini belirten Halil Ak, “Firmamız bir aile şirketi ve asıl işimiz fırıncılıktır. Tabi bir aile şirketi olduğumuz için kardeşlerim Mehmet Ak, Ertuğrul Ak ve ben yönetmekteyiz. 1930 yılından itibaren günümüze kadar gelen ve hala sürdürmekte olduğumuz babadan oğula bir meslektir. Bundan daha öncesi kökenimizde dedelerimiz Tirebolu’da ticaretle uğraşıyordu. Fındıkçılık ve gıda takviyesi ticari alanımızı temsil etmektedir. 1996 yılında Ahmet Ak Gıda adı altında birleştirdik bu faaliyetlerimizi ve biz fındık işine 2006 yılında fabrikamızın kuruluşu ile başladık. İlk önce bu işe Şeref Fındık firması ile ortak olarak başladık ve sonrasında Şeref Fındık'ı satın alarak yolumuza Ahmet Ak Gıda olarak devam ediyoruz. 100 yıllık ticari tecrübemizle fındık sektörüne girdik ve şu an sektörün en başarılı firmaları ile zirveyi paylaşıyoruz” diye konuştu.
BÜYÜK FİRMALARIN TEDARİKÇİSİ
Fındık sektöründeki 10 büyük firmanın 7’sine natürel fındık tedarik ettiklerini belirten Ak, “Şehir merkezindeki tesisimiz toplam 2 bin 600 metrekare kapalı alan ve 3 katlıdır. Diğer tesisimiz ise yaklaşık 4 bin metrekare 3 katlı kapalı alana sahip tesislerdir. Bu tesislerin toplam kapasitesi 100 ton kabuklu günlüktür. Ayrıca kavurma tesisimiz de bulunmaktır. Bunlar üretimimizin az bir alanını teşkil ediyor. Biz daha ziyade natürel çalışıyoruz. Yani iç piyasaya kırılmış natürel fındık satıyoruz. Sektördeki 10 büyük firmanın 7’sinin tedarikçisi durumundayız. Dolayısıyla bu sebepten biz bu alanda olabildiğince büyümeyi hedefliyoruz. Hem Giresun kalitenin satışını ve kalitesini yükseltirken hem de kendi firmamızı büyütmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
TERCİH EDİLEN FİRMAYIZ
Giresun kalite fındık talep eden firmaların ilk tercih ettikleri firma olduklarını da kaydeden Ak, şöyle konuştu: “Giresun kalitedeki firmamız hakikaten önemli üreticilerden bir tanesi konumunda. Giresun kalite talebi olanların öncelikle tercih ettiği bir firmayız. Bunun sebebi şu olsa gerek: Kalitemizin üstünlüğü ve bununla beraber satmış olduğumuz ürünün lojistik desteğimizin üstünlüğü ile vermiş olduğumuz taahhütlere riayet eden bir ticaret anlayışını taşıyor olmamızdan geliyordur. Bu yerleşmiş bir ticaret anlayışıdır ancak önemli bir husustur. Bizim her ne kadar kurumsallaşmayla bu anlayışı bir forma sokmak istiyorsak bile bu anlayış önceden bizde mevcut olan anlayıştı. Bu anlayış bizi marka olarak ileriye taşıdı ve taşımaya devam ediyor.”
DÜNYADAKİ EN İYİ FINDIK TİREBOLU’DA YETİŞİYOR
Halil Ak, açıklamasının devamında şunları kaydetti: “Dünyada üretilen fındıklar iki ana ayrıma tabi tutuluyor. Bunlardan birisi Giresun kalite, diğeri levant kalite. Bizim tesisimiz de en iyi fındığın yetiştiği bölgede yani Tirebolu’dadır. Tirebolu’da dünyada en iyi aroması olan fındık yetişir. Üreticiden çok iyi miktarda mal mubayaa ettiğimizi söyleyebiliriz ama tamamını üreticiden almıyoruz. Üretici dışında Giresun’da pek çok manavlardan mal mubayaa ediyoruz. Bugün itibariyle 13 bin ton kabuklu fındık aldık. Geçen yıla kıyasla yüzde 43 civarında artmış bulunmaktır. Buna ek olarak pazar payımız da bu yıl yüzde 45 artmıştır.”
Ekonomide belirleyici
“Fındık yörenin ekonomisinde belirleyici bir unsurdur” diyen Ak, “Biz fındıkta hiçbir zaman takıntılı olmadık. Şunu belirtmek isterim ki, fındık kimseye âşık değildir, hiç kimse de fındığa aşık olmasın. Zaten bugünkü sorunların temelinde fındığa âşık olmak yatıyor. Fındık Allah’ın geçimimizi temin etmemiz için bize vermiş olduğu bir nimettir. Bazen çevremizdeki insanlar fındığı kazıyor. Fındık kızılacak, aşırı sevgi duyulacak bir şey değildir. Fındık fındıktır. Sizde bir aidiyeti olmaz. Çünkü fındık sizi tanımıyor. Öyle özel bir husumeti de yok kimseyle, kimseye özel bir sevgisi de yok. Bizim yapacak olduğumuz sadece ihtiyaçlarımızı bilmek ve dürüst bir şekilde fındık üretimi için gelirimizin artması için çalışmaktır. Fındık buna vesile olacak bir üründür. Siz niye fındığa başladınız diye soracak olursanız; biz eğer doğduğumuz topraklarda yaşayacaksak buranın önemli ticari aktivitesi bizim için de önemliydi. Bunun için fındığı tercih ettik. Çok şükür burada takıntılarımızı bırakıp, geçmiş ticari tecrübelerimizin ışığında bu sektörde ilerleme kaydettiğimizi düşünüyorum. Daha da ilerleme kaydedeceğimizi düşünüyoruz. Bizim fındık için yapabilecek olduğumuz, üreticiler için yapabilecek olduğumuz çok şey olduğuna inanıyorum” dedi.
FINDIK SAĞLIK İÇİN ÖNEMLİ
Fındığın sağlık için atıştırmalık olarak tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Ak, “Dünya şu an büyük bir beslenme sorunuyla karşı karşıyadır. Bu beslenme türü iki yönlüdür. Yarısı açlık tehlikesiyle karşı karşıya, diğer yarısı obezite tehlikesiyle karşı karşıyadır. İşte bu noktada fındık çok önemlidir. Çünkü en sağlıklı atıştırmalardandır kuru gıdalar. Bunun için çocuklarımızın, gelecek nesillerimizin sağlıklı beslenmeleri için, sağlıklı atıştırmalar yapmaları için fındığın çok önemli olduğunu düşünüyorum" diye konuştu. Konuşmasında üreticilere de seslenen Ak, “Biz nasıl kendi üretimimizde ciddiyetle işimizi yaparken, üreticilerimizin de üretmemek için iyi üretim yapmamak için, iyi tarım uygulamaları yapmamak için hiçbir mazereti olamaz. Ürüne âşık olmak yerine, üretim için gerekli teknikleri ve gerekli ekipmanı kullanarak bu üretimi sağlamaları gerekir. Bahçelerin yenilenmesi gerekiyorsa bahçelerini yenilenmesi gerekir. Bahçelerde bitkisel besin desteği yapılması gerekir ve önümüzdeki yıllarda fındık üretiminde gündeme gelecek olan çevreye saygılı, insana saygılı, doğaya saygılı üretim metotlarını benimseyerek, devam etmeleri lazım. Çünkü ilerleyen zamanlarda üretim arttığında tüketicilerimiz bu fındığın hangi şartlarda, ne şekilde üretildiğini de sorgulamak isteyecektir” ifadelerinde bulundu.
DEVLET DÜZENLEME YAPMALI
Devletin kıdem tazminatı ile iş güvenliği konusunda düzenleme yapması gerektiğini de ifade eden Ak, şu ifadelerde bulundu: “Öncelikle 2017 yılını hükümetimiz istihdam seferberliği yılı olarak belirledi ve biz de firma olarak bu istihdam seferberliğine elimizden geldiği kadarıyla katkıda bulunacağız. Devletimizin çıkarmış olduğu çok güzel teşvikler var.
Bunların bir kısmından istifade ediyoruz. Fakat devletin yerel memurları bazen hükümetin çıkarmış olduğu teşviklerin mantığından uzak, zorlaştırıcı engelleyici tavırlar içerisinde bulunabiliyorlar. Bunları genelle teşkil etmek, hükümete mal etmek mümkün değil. Fakat zaman içerisinde bizi üzen hususlar söz konusu oluyor. İlave edilecek istihdam yüklerini devlet azalttı. Bunlar çok ciddi teşvik edici unsurlardır.
Fakat bizi çok ciddi bir şekilde üzen şu husus var: Kıdem tazminatı konusunun bu kadar uzatılmaması gerekir. Bir kısım firmalar için bu hiçbir sorun teşkil etmiyor. Neden sorun değil, zaten ödemek istemezse ödemiyor. Fakat biz hiçbir işçinin hakkının zayi olmasını istemiyoruz. İşçi ve işveren arasından işten ayrılma veya işe devam etme konusunda kıdem tazminatı sorununun huzursuzluk sebebi olmamasını istiyoruz. Bunun bir an önce biriken yük olmaktan çıkmasını istiyoruz. Hükümetin bu konudaki çalışmalarının bir an önce başarıya ulaşmasını istiyoruz. Diğer husus işçi sağlığı ve iş güvenliğidir.
İş güvenliği konusunda risk gerçekleştiği zaman işverenin çok aleyhinde ceyran etmeye başladı. Aslında işveren sorumluluk sigortalarının da bu anlamda yaygınlaştırılması gerektiğini düşünüyorum. Yani SGK’nın yanında işveren sorumluluk sigortalarının da yaygınlaştırılarak kullanılması, işverenlerin lehine olacaktır.”