SON DAKİKA



Haber > Karadeniz > PKK şehre indi temizlemek zor

PKK şehre indi temizlemek zor

02 Ağustos 2015 Pazar - 09:57




Trabzon Şehit Aileleri Derneği Başkanı İsmail Karaca, çözüm sürecine her zaman karşı olduklarını, son günlerde artan terör olaylarının kendilerini hak





Trabzon Şehit Aileleri Derneği Başkanı İsmail Karaca, 40 yıldır süren savaşın maddi manevi birçok kayba neden olduğunu, çözüm süreci ile askerin kışlaya hapsolduğunu söyledi. "PKK artık şehre indi, kalleşçe, haince askerimizi ve polisimizi şehit ediyor. PKK'yı şehirden temizlemek zor artık" diyen Karaca, Karadeniz Gazetesi'nden Rabia Uzun Cirav'a önemli açıklamalarda bulundu.

ACILARIN PAYLAŞILMASI ÖNEMLİ

Şehit Aileleri Derneği olarak yaşadığınız sıkıntılar neler? Bizim en büyük sıkıntımız, şehitlerimiz geldiği zaman gösterilen ilgi ve itibarın on gün sonra unutulması ve etrafımızda kimseyi görememek. Önemli olan, acıların paylaşılmasıdır. Maalesef olayın sıcaklığında verilen sözler hiçbir zaman tutulmuyor. Çok aşılmayacak sıkıntımız yok aslında. Birbirimize yardımcı oluyoruz ve sahip çıkıyoruz.

HAKLAR SUS PAYI OLARAK VERİLDİ

Şehit ailelerine ve gazilere verilen hakları yeterli buluyor musunuz? Şehit ailelerine ve gazilere verilen haklar son 5-6 yıldır biraz daha artırıldı. Üzerinde çok durduğumuz konu, görev şehitlerine de şehitlik unvanının verilmesiydi. Önceden sadece şehitlerin hakları vardı. Çünkü şehitlik kavramı, terör şehidi ve görev şehidi diye ikiye ayrılmıştı. Terör şehidinin ailesi, annesi, babası eş ve çocukları maaşa bağlanıyordu. Kardeşlerden, eş ve çocuklardan birine iş hakkı veriliyordu. Görev şehitlerinin öyle bir hakkı yoktu. Şimdi onlara da öyle bir hak verildi. Hatta onlara bu hak verilirken, terör şehitlerinin ailelerinden de iki kişiye iş hakkı verildi. Bunlar yapılırken eleştirdiğim konu şuydu: Bu hakların şehit ailelerine sus payı olarak verildiğine inananlardanım. Bunu ifade ettiğim için tepki aldım.

Neden sus payı diye verildi yönünde bir hisse kapıldınız? Şehit ailelerine bu haklar verilmeye başlandığı zaman, meşhur çözüm sürecinin başlama zamanlarıydı. Doğuda görüştüğümüz dernekler, görev yapan insanlar var. Devletin resmi kayıtlarında yok ama dağda öldürülen teröristlerin ailelerine bile oradaki eskiden BDP olan, şimdiki HDP'li belediyelerde hepsinin işe alındığını biliyoruz orada görüştüğümüz insanlardan. Vatandaşın verdiği vergilerle maaş alıyor onlar. Çözüm süreci başlamadan önce Uludere'de bir bombalama olayı oldu. Bunlar hep ondan sonra çıktı. Bu yaşananlar bizi o noktaya getiriyor. Sonuçta ne sebeple verilmiş olursa olsun, bizlere verilen haklar iyi elbet ama böyle de bir düşüncemiz var. Umarım benim düşündüğüm gibi değildir.

HDP’nin amiri PKK

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada ‘Biz PKK'ya silah bırak diyemeyiz’ dedi. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Onların hepsi zaten dağdan besleniyor. Bence Meclis’teki HDP'li millet vekillerinin hepsinin amiri PKK'lı dağ kadroları. Onlar kimi isterse o vekil oluyor. Siz amirinize bir şeyi dikta edebilir misiniz? Bu bilinen acı bir gerçek. Birileri kabullenebiliyor ama biz kabullenemiyoruz. Elimizden de bir şey gelmiyor.

Kalleşçe öldürüyorlar

Çözüm sürecini başlatan hükümet şimdilerde Kürt sorunu diye bir şey olmadığını ve çözüm sürecinin şu anda durduğunu ifade ediyor. Mesut Barzani ve Şivan Perver ile kol kola halkı selamlayan, ‘Kürdistan’ ifadesini kullanan ve Kürt açılımını başlatanların bu söylemlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Hep özgürlükten, demokrasiden bahsettiler. Kürtler şu an inanın bizden daha özgür. Kürt sorunu olmadığını, Kürtleri kandırdıklarını söylüyorum. Ben herkesin de isteyerek onlara oy verdiğine inanmıyorum. PKK'nın elinde silah varsa, Meclis’e girenlerin de onları seçenlerin de arkasında silah var. Buna böyle bakmak lazım. Yoksa kimse bizim burada verdiğimiz gibi bağımsız bir şekilde oy vermiyor. Biz bu çözüm sürecine baştan beri karşıydık. Gelinen noktada yine şehit vermeye başladık. Askerimizi, polisimizi kalleşçe öldürüyorlar. Eşinin çocuğunun yanında, topraklar üzerinde yaşayıp insanım diyen insanın böyle bir şey yapacağına ben inanmıyorum. Bizim askerimiz hiçbir zaman kalleşçe kurşun sıkmadı onlara. Kandil'i bombalıyoruz ama orada bir şey yok ki. PKK şehre indi artık. Bunu kabullenelim. Şehirden de bunu temizlemek artık zor. Dinlerken o kadar üzüldüm ki; çözüm süreci bitti, Kandil bombalanacak dediler. ABD Başkanı Obama ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşülüyor, Başbakanımız onlara bilgi veriyor. Daha düne kadar bu devletler PKK'ya destek veriyor diyorduk. Onlar PKK'yı uyarmıyor mu acaba? Ortada sanki bir kandırmaca var. İnanın biz bile ne olduğunu anlamadık. Zaten çözüm süreci başlarken de kimse bizim fikrimizi almadı, bilgi de vermedi.

Bu cüreti nereden buluyorlar?

Dün çözüm sürecine karşı çıkanları vatan hainliği ile suçluyorlardı, siz şehit gelmesini istiyorsunuz diyorlardı. Bizim dediğimiz noktaya geldik ve yeniden şehit vermeye başladık. O kadar acı ki, biri milletvekili seçildiği günün sonrasında çıkıp diyor ki; bu bölgeden defolup gideceksiniz! Bunlar masumane şeyler değil. Bunlar bizim verdiğimiz vergilerle, elde ettikleri kazançlarla gidip PKK'ya destek veriyorlar. Bir tanesi ‘PKK o kadar güçlendi ki tükürüğü ile sizi boğar’ diyor. Bunu deme cüretini bu insanlar nereden buluyorlar? Biz bunları dinlediğimiz zaman bizim canımız çok acıyor. Başkaları herhalde farklı bakıyor bu olaya, kimse tepki göstermiyor. Biz istediğimiz kadar konuşalım. Son 2-3 yıldır parti kapatmayı zorlaştırdık. Tek bir şart var: Teröre yardım ve yataklık. Şu anda onların yaptığı teröre yardım ve yataklık değil mi? Niye kapatmıyorlar? Çünkü çekiniyorlar. Madem birilerinden çekiniyordunuz o zaman bu işe hiç kalkışmayacaktınız. Devlet ayaklarının üzerinde duracak, biz bunu istiyoruz. Bu halk onlara destek verir. Yeter ki halka her şeyi açıklasınlar, doğruyu söylesinler o zaman bu halk onları hiçbir zaman yalnız bırakmaz. Kurtuluş Savaşı’nda bu böyle oldu, şimdi de böyle olur. Biz 30-40 yıldır süren bir savaşın içindeyiz. Maddi olarak bir servet gitti. Canlar gitti. Sonuçta ne var elimizde? Hiçbir şey. Biz verdiğimiz tavizlerle kaldık.

Askeri kışlaya hapsettiler

Geçtiğimiz çarşamba günü Meclis olağanüstü toplandığında HDP Milletvekili Osman Baydemir konuşmasında hep barıştan yana bir dil kullanarak konuşmasını tamamladı. Samimi buluyor musunuz söylemlerini? Konuşurken çok güzel konuşuyorlar. Geçmişe bakarsanız PKK her zaman aynı şeyi yaptı. Ben 20 yıldır bir şehit kardeşiyim. Ateş düştüğü yeri yakıyor. PKK'ya dikkat ederseniz kurulduğu günden bu yana kış geldiği zaman bir ateşkes yapıyor, ‘asker bizden uzak dursun kış boyu erzak toplayalım, örgütlenelim’ diyerek bize yem atıyorlardı. Maalesef bizim ülkemiz de bunu her zaman yedi. Bunu başımızdakiler de biliyor. Yaz geliyordu ve çatışmalar yeniden başlıyordu. Şimdi de aynı şekilde oldu. 3 yıldır şehit gelmiyor, çatışma olmuyordu. Güzel! Şehit gelmesini ben de istemem. Bu süreç başladığında ben Trabzon'da bir anket yaptım. Annemle başladım. ‘PKK'ya, bebek katiline tavizler veriliyor, Öcalan affedilebilir, ne diyorsun’ diye sordum. ‘Biz yandık, başka aileler yanmasın, ne olacaksa olsun’ dedi. 3 yıl çatışma yoktu ama PKK orada istediğini yapıyordu. PKK yol kesiyor, kimlik soruyordu. Devlet, asker, polis buna bir şey demezse çatışma olmaz tabii. Askeri, polisi kışlaya hapsettiler.

Bedelli askerliğe karşı değilim

Bedelli askerlik yaptığınız için eleştirilere maruz kaldınız. Bedelli askerliğe karşı olduğunuz söylendi. İşin aslı nedir? Ben hiçbir zaman bedelliye karşı olduğumu söylemedim. ‘Bedelli askerliğin bu kadar gündemde tutulması insanları askerlikten soğutuyor’ dedim. Ama farklı yansıtıldı. Ben terörle mücadelede de normal askere gidenlerin değil, profesyonel maaşlı askerlerin görev yapması taraftarıyım. Buna rağmen ‘Bedelliye karşı çıkıyor ama kendi de bedelli askerlik yaptı’ dendi. Devletin bize tanıdığı askere gitmeme hakkımız da var. Benim kardeşimin cesedi hala kayıp. Bana bu suçlamayı yapanlar biraz empati kursunlar, o psikolojiyi anlamaya çalışsınlar. Kardeşi şehit olan bir insan ne düşünür, bir benim yerime koysunlar kendilerini. İlk 5 yıl bizim için çok zor bir süreçti. Biz inanmamıştık. Ortada naaş yoktu. O psikolojik ortamda ben askere giderim diyebilen biri çıksın! Bedelli bu ülkede olsun. Şehit ailelerinden kimse askere alınmıyor. Bunu da herkes bilsin. Ben buna rağmen bedelli de olsa askerliğimi yaptım.

Çözüm sürecine karşıyız

Çözüm süreci boyunca şehit haberleri pek gelmedi. Ama son günlerde yaşananlarla terörün yeniden aktif hale geldiğini gördük. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? Biz çözüm sürecine karşıyız. Bizim gibi karşı olan birçok Şehit Aileleri Derneği var. Çünkü biz bu işte tarafız. Çok az da olsa bazı şehit aileleri dernekleri desteklemiş olabilirler. Çözüm sürecine karşı çıkanları vatan haini ilan edenler bile oldu. Biz teröre taviz verilmemesi noktasında karşı çıkıyorduk bu işe. Söylediklerimiz de şu anda ortaya çıkıyor. Tüm samimiyetimle söylüyorum, böyle olmasını ben de istemezdim.


KİMSE İÇERİĞİNİ BİLMİYOR

Biz çözüm süreci başladığında Trabzon Şehit Aileleri Derneği olarak bir demeç verdik ve karşı olduğumuzu söyledik. Bu işin mimarları olan Sayın Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Bülent Arınç ve o zamanın başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan haricinde kimse içeriğini bilmiyor. Bir de İmralı'daki bebek katili Öcalan biliyor. Teröre taviz verilmemesi gerektiğini savunduk biz. Çünkü onlar hiçbir zaman ‘silah bırakacağız’ demediler.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap