Çayda kimyasal gübre tehdidi
Yayın Tarihi: 13.06.2025 - 17:38
ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim, "Kimyasal gübrede diyoruz ki 'dekarına 50-60 en fazla 70 kilo vermemiz lazım' ama bizim büyüklerimiz 'sen bilmiyorsun 200-300 kilo verirsen daha çok çay verir' mantığıyla tabiri caizse tüm bahçelerimizi kimyasallarla yıkıyoruz. Her taraf gübre oluyor. Hayvanlar bile kaçıyor çay bahçelerinden" dedi.
Kaynak:İHA
Çay İşletmeleri (ÇAYKUR) Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim, Rize Aktif Gazeteciler Derneği'ni ziyaret ederek 2025 çay sezonunu değerlendirdi. Sezonun yanı sıra çayın geleceğini olumsuz etkileyen bilinçsiz gübrelemeye de değinen Alim, üreticilerin kendi eliyle çay bahçelerine kimyasal gübre ile zarar verdiğine vurgu yaptı. Toprak kalitesinin düştüğüne de değinen Alim, hayvanların bile kimyasal gübre nedeniyle çay bahçelerinden kaçtığını ifade etti.
Bu yıl çay sezonunun erken tamamlanacağına dikkat çeken Genel Müdür Alim "Birinci sürgünün sonuna geliyoruz. 5-10 günlük bir şey kaldı ama bu 10 günü bile bulmayabilir. Daha kısa sürede de tamamlanabilir. Geçen yıl mayıs ayında aldığımız çayın birazcık üzerine çıkacak şekilde alımlarımız devam ediyor. Bugün itibarıyla 6-7 bin ton civarında düşme oldu. Randevulu sistem kaldırıldı. Kontenjan dediğimiz kilogramı da 100'e çıkardık. Sanırım 5-10 gün içerisinde tamamıyla birinci sürgün bitmiş olacak. 16 Mayıs'ta kampanyayı açtık, 20-25 Mayıs gibi yoğun alım başladı. Yani 20 gün olmadan çay bitti gibi bir durum var" dedi.
"Üreticilerimiz acele ediyor"
Üreticilerin acele ederek çayını bir an evvel bitirmek istediğine vurgu yapan Alim, "Üreticilerimiz acele ediyor, aslında etti de. Normal şartlarda çaylarımızın hasadını yapacak olursak, makinelerle çay toplamak daha rahat olmalıyken biz bunu çayı erkenden bitirmek için kullanıyoruz. Yarım gün toplayıp, dinlenerek bayram havasında toplasak hem değeri aşağıya düşmeyecek hem normal şartlarda olması gereken 25-30 günde çay bitecek. Hem de özel sektör, kamu, üretici, çalışan hiç kimse sıkıntı çekmeden bitirebileceğiz" ifadelerini kullandı.
"Geçen sene motorla çay hasadı oldukça arttı. Bu sene daha da ileriye gitti"
Çay motorları ile bilinçsizce yapılan hasadın rekolteyi düşürdüğünü kaydeden Alim, "Rekoltenin düşmesi sadece hava şartları kaynaklı değil. Geçen sene motorla çay hasadı oldukça arttı. Bu sene daha da ileriye gitti. Çaylıklar görüyorsunuz, yeşil bir tabaka kalması lazım ki, çay kendine gelebilsin. Güzel sürgünler gelsin. Motorla derin kesim yapıldığında çayın yeşil tabakası kalmıyor. Kalmayınca verim ve kalite kaybı yaşanıyor. Biraz daha dikkat edersek aslında 'bindiğimiz dalı kesiyoruz' diye bir durum var. Sadece hava koşullarına bağlı değil, toplama tekniğiyle ilgili gerilemeler daha önemli bence" dedi.
"Haftaya tamamıyla birinci sürgünü bitirmiş oluruz"
Çay sezonu açıldığından bugüne 188 bin tonun üzerinde çay aldıklarının altını çizen Alim, "Bugün itibarıyla 188 bin 500 ton alım yapmış olduk. Bugün de 6-7 bin ton bir alım bekliyoruz. Haftaya da tamamıyla birinci sürgünü bitirmiş oluruz. ÇAYKUR üreticinin teminatıdır, çayın tamamını alacağız diye söylemlerimiz de var üreticiyi mağdur etmemek adına alım yapacağız. Geçen sene 213 bin ton yaş çay almıştık, bu sene de sanırım 200 bini geçeceğiz. Çay satışı açısından bugün itibarıyla 35 bin ton satışımız var. Çay satışında geçen seneye göre gerideyiz. Bu da normal piyasanın seyrine göre etkilenmiş oluyor" dedi.
"Çalışmayı yaptık herkese bildirdik ama bahçeyi kim kazacak sıkıntı burada"
Bilinçsiz gübreleme ve toprak bakımsızlığı nedeniyle çayın tehlikede olduğuna vurgu yapan Genel Müdür Alim sözlerinin devamında, "Toprak analizleri yaptırdık. Toprağımızın her geçen gün daha kötüye gittiğini de söylüyoruz. pH düştü. Diğer yapısal özellikleri kaybolmaya başladı. Bakmazsak, ilgilenmezsek daha kötü günler bizi bekliyor olacak ama zararın neresinden dönersek kardır. Üreticilerimize biz bunu her defasında anlatıyoruz. Toprağın havalandırılması lazım. Bakım yapılması ve gübre verirken çay bitkisinin etrafına dikkat etmek lazım. Birçok etkenler var bunların hepsini kendi içinde değerlendirdiğimiz de bu sıkıntı oluyor. Kimyasal gübrede diyoruz ki dekarına 50-60 en fazla 70 kilo vermemiz lazım ama bizim büyüklerimiz 'sen bilmiyorsun 200-300 kilo verirsen daha çok çay verir' mantığıyla tabiri caizse tüm bahçelerimizi kimyasallarla yıkıyoruz. Her taraf gübre oluyor. Hayvanlar bile kaçıyor çay bahçelerinden. O anlamda kimyasalı biz kararında vermiş olsak zararı yok. Ortasını bulmak lazım. Hepsi bir yana hiç kimyasal gübre vermesek, organik gübre de vermesek sadece toprağı havalandırmakla bile yeterli fayda sağlanıyor. Toprak yapısıyla ilgili 2 yıldır çalışılıyor. Artvin bölgesi, Rize bölgesi, Trabzon bölgesi ayrı olarak toprağa ne verilmesi lazım, hangi maddelerin kaldırılması lazım, pH kaç olması lazım diye çalışma yürütülüyor. Mesela 2-7 olan var ona göre tarım kireci vermek lazım. Tarım kirecini de verdiğin zaman üstten atmayla olmuyor. Verdiğin yeri de kazıp toprağa karıştırman gerekiyor. İşte bunu yapmamız lazım. Yapmadıktan sonra bizim anlatmamız bir şey değiştirmiyor. Çalışmayı yaptık herkese bildirdik ama bahçeyi kim kazacak sıkıntı burada" şeklinde konuştu.