A+ A-
Yorum
10

"28 Şubat darbesi psikolojik harp şeklinde yürütüldü"

Yayın Tarihi: 28.02.2025 - 09:56
28 Şubat postmodern darbesi mağdurlarından Prof. Dr. Yavuz Bayram, "28 Şubat darbesi psikolojik bir harp şeklinde yürütüldü. Psikolojik bir harekattı. Kendileri gibi düşünmeyenleri bastırmaya, yıldırmaya ve vazgeçirmeye yönelikti. O dönem işimizden olduk ve belediyede 'hizmetli' statüsünde çalıştık" dedi.
Kaynak:İHA

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü Öğr. Üyesi, Prof. Dr. Yavuz Bayram, kendisinin de mağduru olduğu 28 Şubat darbesinin 28'nci yıl dönümü dolayısıyla değerlendirmelerde bulundu. 1996 yılında Samsun OMÜ'ye bağlı olan Amasya'daki Eğitim Fakültesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladığını, 28 Şubat sürecinde işinden olduğunu ifade eden Bayram, belediyede hizmetli statüsünde çalışmak zorunda kaldığını söyledi.


Darbe dönemini anlatan Prof. Dr. Bayram, "O dönem, bir daha yaşanmasını istemediğimiz bir dönemdi. O dönemde bizim Ondokuz Mayıs Üniversitesi de dikkat çeken, sorunların yaşandığı bir üniversiteydi. Birçok arkadaşımız o dönemde mağduriyet yaşadı. Öğretim üyelerine o dönemde diş geçiremeyenler, asistanlara yüklenmişti. Arkadaşlarımız hem ekonomik hem sosyal açıdan hem de psikolojik sıkıntılar yaşadı. 70 küsur asistan arasında ben de vardım. Üniversitemizde doktoramızı bitirmiş, öğretim üyesi olmayı beklerken bize de aynı davranıldı. 28 Şubat darbesi psikolojik bir harp şeklinde yürütüldü. Psikolojik bir harekattı. Kendileri gibi düşünmeyenleri bastırmaya, yıldırmaya, vazgeçirmeye yönelik bir hareketti. Bunu her aşamada yaşıyorduk. 'Yarın bir gün sözleşmemiz yenilenmeyeceği, devam etmeyeceğiz' şeklinde aba altından sopalar gösteriliyordu.

Bu süreci hepimizi yaşadık ve neticesinde işimizden de olduk. Üniversiteden ayrılınca hepimiz ekonomik anlamda sorunlar yaşadık. Ben o dönemde Amasya Eğitim Fakültesi'ndeydim ve o eğitim fakültesi OMÜ'ye bağlıydı. Ayrıldığım dönemde oradaki arkadaşlarımız çok yardımcı oldu. Biz oradan ayrılınca Amasya Belediyesi'nde 'hizmetli' statüsünde çalıştık. Bir doktora yapmış akademisyenin hizmetli pozisyonunda görev yapması tabii çok mantıklı, isabetli değil. Bu arada hizmetli olarak görev yapmak bir şereftir. 6 aylık bir görev yaptım. O günkü hatıralarımı saklıyorum. Bu ülkeye doktora yapmış bir insan olarak hizmet vermek varken belediyede geçici, mevsimlik işçi statüsünde çalışmış olmak talihsizlikti" diye konuştu.

"‘Arabistan'a gidin' diyenleri unutmamalıyız"
O dönem mağdurlarında halen mesleğini yapamayanların olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yavuz Bayram, "Bugün geldiğimiz noktada bizim yaşadıklarımız daha hafif kalıyor. 28 Şubat benim kanaatime göre öncelikle olarak kadınlara yönelik bir psikolojik bastırma, yıldırma harekâtıdır. En çok kadınlar mağdur oldu. Ben atıldığım üniversitede şimdi görev yapıyorum. Ancak o üniversiteden, memuriyetten ayrılan kadınlar ciddi anlamda mağdur oldular. Hiç öğretmenliğe atanamayanlar var. Hala öğretmen olamadılar. Onların 1998'de, 1999'da okulu bitirmelerine izin verilseydi doğrudan atanacaklardı. O zaman kontenjan problemi yoktu. O zaman zihinleri dinçti. Odaklanmışlardı. 20 sene sonra onlara KPSS'ye gir demek çok isabetli olmasa gerek. Bunların bir kısmında vefat edenler oldu. Şimdi onların arkadaşları emeklilik hesabı yapıyorlar. Arkadaşlarının emekli olduğu dönemde hala bekleyen, kendi mesleğine atanamayan pek çok arkadaşımız var. Şunu unutmamız gerekiyor: O zaman insanlara, kadınlara, genç kızlara ‘Arabistan'a gidin' diyenleri unutmamız gerekiyor. Bu süreçte bizim ve devletimizin ders çıkarması gerekiyor. İnsanlarını, vatandaşlarını başkalarına muhtaç hale getirmemesi gerekiyor" şeklinde konuştu.