“İki Ahmet” dediklerim; birisi Ahmet Metin Genç, diğeri Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu...

Biri; Trabzon Ortahisar Belediye Başkanı, diğeri; meslektaşım, Karadeniz Gazetesi’nden sayfadaşım, viratrabzon.com’un sahibi, her şeyi.

*

İki adaş, hem de aynı günde insan denilen yaratığın en muhteşem donanımı olan kültürle haşır neşir olarak “sanat adına beni çok mutlu ettiler” dersem, lütfen abartı sanmayınız.

Neyse, Karadeniz’in sayfalarının emanet edildiği meslektaşım Asım Kemal’in bana tahsis ettiği yer az olduğu, yani yerimizin darlığı nedeniyle daha fazla detaya girmeden Ahmet Metin’in sabahın, Ahmet Şefik’in gecenin ilk saatlerinde akıl ile muhabbet eden gönlümüze saldıkları mutluluğa gelelim. “Erken kalkan yol alır”dendiği için de sabah sahne alan Ahmet Metin ile başlayalım.

Ahmet Metin Genç’in Ortahisar’ı...

Önceki gün, sılayı terk edip gurbete sirayet ederek İstanbul Beylikdüzü’ne Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nun dillendirdiği; “Trabzon eski Trabzon değil. O eski ruh yok, sıkıntısı çok. Böyle giderse de, eskisi gibi sanatçıların, sporcuların çıkabileceğini düşünmüyorum” gerçeği ile ruhum çöken üzüntüyü, aklıma düşen endişeyi Ortahisar Belediye Başkanlığı’nda geride bıraktığı bir yılı değerlendirirken Ahmet Metin Genç, biraz hafifletti.

Hele hele;

“Sahip olduğumuz özellikleri gururlanma ifadesi olarak kullanmaktan çok, içini doldurmalıyız” gerçeği ile söze başlaması yok mu; “En kötü gerçek en güzel yalandan iyidir” ile yola çıktığı, yani doğru yaptığının göstergesi.

Tarihin en eski kenti Trabzon’un, Yukarıhisar denilen Kommenos krallık sarayının yer aldığı kesimdeki, başta surlar olmak üzere tarihi kalıntıların ortaya çıkarılması, (ki surlara ulaşmak için geçecek yol bulmak başlı başına mesele), Ortahisar kesimindeki Osmanlı izlerinin de beton yığınlarının esaretinden kurtarılması için (Kanuni’nin doğduğu ev dahil olmak üzere) bugüne kadar yapılan oyalamaları bir kenara koyacak projeleri hazırlaması Trabzon’a en büyük hizmetlerden biri olacaktır.

Kemeraltı ve Semerciler Çarşısı’nın İstanbul ve Bursa’daki Kapalıçarşı hüviyetine büründürülmesi işi de mükemmel bir proje.

Geriye kalıyor; Faruk Nafiz Özak’ın, “Trabzon metre karesine en fazla sanatçı ve sporcu düşen kenttir” dediği özelliği, Ekrem İmamoğlu’nun ortaya koyduğu çıplak gerçeklerden hareket ederek, Ahmet Metin Genç’in çabaları ile yeniden doğru hale getirmek.

Bunun için, elini taşın altına sokmayanlar, kentsel dönüşümlerde tarihi kimlik yerine rant hesabı yapanlar vebal altındadırlar. Bu şehirde yaşayanların,Trabzon kimliği ile gurur duyanların, bundan nemalananlarının boynuna borçtur gerekeni yapmak..

Ahmet Şefik’inmuhteşem şovu...

Gelelim, Ahmet Şefik’in muhteşem şovuna.

“Şov” dediysek, öyle sazların gürültüsü, ışık oyunları ve saçma sapan sözlerle gerçeği kamufle ederek göz boyamak için yapılanlarla sakın karıştırmayın.

35 yıllık meslektaşım Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu’nun geçtiğimiz akşam Trabzon Devlet Tiyatrosu’nda Tevfik Serdar Kültür ve Sanat Merkezi Türk Sanat Müziği Topluluğu’nun şef Hasan Tahsin Öğretmen yönetimindeki mükemmel konserinde sahne alması müthiş bir sürpriz oldu, ben dahil herkes için.

Değme baritonlara taş çıkartırcasına ve sıralardaki seyircileri bile sahneye taşıyacak şekilde seslendirdiği 3 Azeri

parçasında sergilediği performans salonu dolduranlardan ayakta alkış aldı.

Ama, “sürpriz sanatçı” diye sahneye çağrılıp da, “3 Azeri besteyi seslendireceğim” dediği zaman “tam sürpriz”

hesabıyla Ahmet Şefik’in “Çırpınırdın Karadeniz”i de söyleyebileceğini beklemedim değil.

Gerçi konserden sonra, “başka sefere” sözünü aldım, ama benim de “Enternasyonal”i söylemem şartıyla.