A+ A-
Yorum
10

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bölgemizdeki iş insanları ve meslek oda başkanları çarpıcı mesajlar verdiler: Kadın mutlu ise çocuk mutlu… Çocuk mutlu ise yarınlar umutlu…

Yayın Tarihi: 10.03.2024 - 17:11 | Güncelleme Tarihi: 10.03.2024 - 10:00
Trabzon’un kadın yöneticileri, iş hayatında yaşadıkları zorluklardan bahsetti ve girişimci olmak isteyip cesaret edemeyen kadınlara tavsiyeler verdiler

Röportaj: Tuğba ÖZTÜRK

Kadın demek hayat demektir. Kadın demek medeniyet demektir. Kadın demek insanlık demektir. 8 Mart Dünya kadınlar günümüz kutlu olsun. Bu anlamlı haftada bölgemizin başarılı kadınlarından Ali Osman Ulusoy Şirketler Gurubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahsen Aydın, Fındık Ocağı Genel Müdürü Seyyare Sungur , Trabzon Barosu Başkanı Avukat Duygu Keleş Aydın, Trabzon Eczacılar Odası Başkanı Uzman Ecz. Özlem Uğurbaş Arslan ile bir araya gelerek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve toplumda kadının başarısı ile ilgili istişarelerde bulunduk.

İşte o özel röportajdan kesitler:

AHSEN AYDIN: ÖN YARGILI YAKLAŞIMLAR OLDU

Ali Osman Ulusoy Şirketler Gurubu’nda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini ifa ediyorum. TOBB Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu Başkanıyım ve Kadınla Başlar Derneği Kurucu Üyesiyim. Bir kadın yönetici olarak bugüne kadar karşılaştığım en büyük zorluk, finans anlamında oldu. Şirketimizin yatırım ve büyüme odaklı ekonomik arayışı, finansal durumumuzun iyi koşullarda olmasına rağmen şirketimize ön yargılı yaklaşımların olması oldu.



ÇOK ÇALIŞMAMIZ GEREK

Dünya Kadınlar Günü'nde, kadınların güçlü liderlikleri, eşsiz yetenekleri ve toplumlara kattıkları değerleri kutlamak önemlidir. Eşitlik ve adalet için birlikte çalışarak, kadınların potansiyellerini tam anlamıyla ortaya çıkarmaya odaklanmalıyız. Dünya ve coğrafyamızdaki kadınlar olarak çok çalışmamız gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Kendimizi mutlu edecek şeyler yapmamız gerekli çünkü; kadın mutlu olursa çocuk, çocuk mutlu olursa da yarınlar umut dolu olur.



BAŞARIYA ULAŞTIRACAK ADIMLAR

Kadın girişimciler güçlerini keşfetmeye cesaret etmeli. İlk adım küçük olsa da, kararlılıkla ilerleyerek büyük başarılar elde edebilirsiniz. Kendinize güvenin ve tutkularınızı takip edin. Yolda karşılaşacağınız zorluklar sizi güçlendirecek deneyimler olabilir. Ülkemizin girişimci ve çalışan kadın gücüne çok ihtiyacı var. Hayal, amaç, hedef, inanç, cesaret ve dürüstlük. Bence bu ilkeler kendileri içerisinde birbiriyle bağlantılı ve bu ilkelerin her kadını başarıya ulaştıracak adımlar olduğuna inanıyorum.

DUYGU KELEŞ AYDIN: EN TEMEL AYRIMCILIK

Trabzon'da Avukatlık mesleğini icra etmekteyim.2022 yılından bu yana da Trabzon Barosu Başkanlığı görevini yürütmekteyim. Kadınlar hem dünyada ve hem de Türkiye'de nüfusun yaklaşık yarısını oluşturmalarına rağmen, iş hayatında ya da temsil kadrolarında erkeklerle eşit oranda görev alamamaktadır. Bu da toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle karşılaştığımız en temel ayrımcılık örneğidir. Trabzon Barosu 1923 yılında kurulmuş Cumhuriyetle yaşıt bir barodur ve ilk kadın başkanı 2016 yılında seçilen Av.Sibel Suiçmez'dir ve hali hazırda 81 ilde görev alan kadın Baro başkanı sayısı 11 dir. Aslında bir kadın yöneticinin yaşadığı en büyük sorun talip olduğu görevi alabilme sürecidir.



TOPLUMA YÖN VEREN GÜÇLÜ GÜÇLÜ KADINLARIZ

Kadınlarımız önce kendine inanmalı ve güvenmelidir. Bizler toplumun her alanında var olabilecek yaptığımız işlerde başarılı olabilecek güce ve azme sahibiz. Bir kadının elinin ya da fikrinin değip güzelleştiremediği hiçbir şey olmadığı kanaatindeyim. Hepimiz dünyaya kız ve erkek bebekler olarak geldik. Sonra toplum, bizim karakterimize, becerilerimize, başa çıkabildiklerimize ve gücümüze bakmaksızın bazı sıfatlar ve misyonlar yükledi. Tüm mücadelemiz insan olarak bize yüklenen sıfatlardan daha fazlası olduğumuzu anlatmak ve hatta bilmeyenlere bunu öğretmek. Biz topluma yön verebilecek güçlü insanlarız. Yeter ki içimizdeki o gücü hissedebilelim.

ÖZLEM UĞURBAŞ ARSLAN: ASLA VAZGEÇMEYİN

2000 yılında kendi toplum eczanemi açtım. Trabzon Eczacı Odasında Denetleme Kurulu üyeliği ve Başkanlığı, Genel sekreterliği görevlerinde bulunarak Odamızın 50. kuruluş yıldönümünde İlk kadın Başkanı olmanın gururunu yaşıyorum. Kadınların sezgisel yapılarının kariyer konusunda negatif engel olduğu düşünüle gelmiş olsa da ; çalışmaya tutkunlukları, dinçlikleri, adanmışlıkları, ve yoğunlaşma boyutları sahip oldukları çok önemli pozitif tutumlarıdır. Asla vazgeçmeyin. Kendinize güvenin ve  inandığınız şeyi yapmaktan asla vazgeçmeyin. Hedefiniz ne olursa olsun, emin adımlarla ilerleyerek fark yaratmaya çalışın.



VARLIKLARIYLA HER YERİ GÜZELLEŞTİREN KADINLARIMIZ

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadınların tarihteki yerini ve katkılarını unutmayalım hep hatırlayalım. Kadınlar tarih boyunca toplumların temel taşları olmuştur. Bugünü sadece kutlama olarak görmeyelim. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlara tanıdığı seçme ve seçilme hakkıyla bayrağı daha ilerilere taşıyalım. Bugün meclise giren 600 milletvekilinin 479’u erkek , 121’i kadınsa daha katedeceğimiz çok yol var demektir. Bu bilinçle; varlıklarıyla  her yeri  güzelleştiren ve yaşanılabilir hale getiren tüm  kadınlarımızın  gününü kutluyor, daha eşit, daha adil, daha refah bir dünya  diliyorum.

SEYYARE SUNGUR: ANNE OLUNCA BANA BÜYÜK BİR GÜÇ GELDİ

2015 yılından itibaren fındık ocağı markasını 4 kız kardeşimle kurduk. Fındığın neye dönüştüğünü insanlara göstermek istedik. Çikolata ile fındığı yani leyla ile mecnunu bu topraklarda bir araya getirmek istedik ve başardık. Anne olmakla beraber bana büyük bir güç geldi. Dünyaya bir canlı getire bilen bir insan kutsal bir insandır, bu bana güç olarak geri döndü. Kardeşlerimle farklı bölümlerden mezun olmamıza rağmen bizi fındık birleştirdi. Tıpkı bir ocağın dalları gibi o yüzden markamızın ismi “Fındık Ocağı” oldu. Ocakta ki dört tane dalız, her bir dalın farklı bir görevi var.



ZORLUKLAR BİZİ BAŞKA BİR DÜNYAYA İTTİ

İşimizi kurduktan sonra bir çok olumsuzluk yaşadık. Birinci yılımızın sonunda buradaki yolumuz kapandı. Artık dükkanımıza kimse giremiyordu. Hiç unutmam o sabah dükkana girdim ve ağladım. Ekibimiz gelmeye başlıyordu tabi sabah mesaisi, bir personelimiz Seyyare hanım neden ağlıyorsunuz dedi. Ben de ona, “ne yapacağız şimdi daha 1 yıl olmadı düzenimizi kuralı, biz battık” dedim. Tuttu elimden sıktı beni ve “biz böyle şeylerle mi yıkılacağız kazanmadık mı bu ay maaş almayız. Sen böyle ağlarsan biz gerçekten kaybederiz” dedi. Benim için o bir tokattı . Zorluklar aslında bizi bambaşka bir dünyaya itmek için. O dönem bölgede workshoplara başladık ve bir sürü insan ağırladık burada.

DÜNYADAKİ BÜTÜN KADINLARA : ÇOK KIYMETLİYİZ

Kendimizi keşfetmemiz çok önemli ben kimim, neyi seviyorum ve neyi yapa biliyorum. Girişimcilikte yaptığımız şeyin bu dünyaya fayda sağladığına inanıyorsak, yolculuğumuz bir o kadar açıktır. Elbette olumsuzluklar olacak ama bunların ardından gelişim ve başarı bir o kadar daha sağlam olacak. Dünyadaki kadınlara şunu söylemek isterim, çok kıymetliyiz, çok değerliyiz kendi içinizdeki cevherin farkına varın ve kendinizi sevin.
 

Muhabir/Editör:Erol Taşkın