Dr. Öğr. Üyesi Doğan Barış Kılınç; “Diyalektik mantık, değişimin mantığıdır”

Trabzon Fen Lisesi 10. sınıf öğrencisi Yusuf Eymen Eser, felsefe projeleri kapsamında Dicle Üniversitesi Felsefe Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Doğan Barış Kılınç ile dikkat çekici bir mülakat gerçekleştirdi. Söyleşide, felsefenin tarihsel gelişimi, Hegel ve Marx’ın diyalektik anlayışları ile çağımızın düşünsel sorunları derinlemesine ele alındı.

“Felsefe bir çokseslilik zemininde doğdu”

Söyleşinin ilk bölümünde felsefenin doğuşuna odaklanan Kılınç, felsefeyi “özgür düşüncenin tarihi” olarak tanımlarken, Antik Yunan’daki ilk filozofların birbirinden farklı düşünsel yaklaşımlarını bir “nankörlük” değil, özgürlük pratiği olarak değerlendirdi. Kılınç, “Felsefenin ilk döneminde filozoflar bir önceki düşünürü eleştirerek hakikate ulaşmaya çalıştı. Bu çokluk olmasaydı özgür düşünce kıvılcımı sönerdi,” ifadelerini kullandı.

“Hegel ve Marx aslında düşündüğümüz kadar uzak değil”

Hegel ile Marx’ın diyalektik anlayışlarını karşılaştıran Kılınç, her iki filozofun da dünyayı çelişkilerle dolu bir süreç olarak kavradıklarını belirtti. Aralarındaki farkın daha çok yöntemsel bir ayrım olduğuna dikkat çeken Kılınç, “Hegel idealist, Marx materyalist olsa da ikisi de gerçekliğin hareketini anlamaya çalıştı. Marx, Hegel’in sistemini ters yüz etti ama aynı diyalektik yöntemi sahiplendi,” dedi.

“Diyalektik mantık, değişimin mantığıdır”

Formel mantığın katılığına karşı Hegel’in ortaya koyduğu diyalektik mantığın, çağın gereksinimlerine daha uygun olduğunu ifade eden Kılınç, bu yaklaşımın düşüncenin dinamizmini korumaya yardımcı olduğunu söyledi. “Diyalektik mantık bize bir şeyin nasıl kendisi olduğunu ve nasıl dönüşerek başka bir şeye evrildiğini açıklar. Bu düşüncenin dogmatizmden kurtulması için elzemdir,” şeklinde konuştu.