KTÜ’lü Bektaş’tan Trabzon özelinde Karadeniz Bölgesi’ne alarm: Deprem gerçeğini artık kabul edin!

3 KOLDAN KUŞATILDI

Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Gümüşhane Kelkit’te meydana gelen 4.2 büyüklüğündeki depremin Trabzon’da şiddetli şekilde hissedilmesi sonrası önemli açıklamalarda bulundu. Karadeniz Gazetesi’ne konuşan Bektaş, Trabzon ve çevresinin son beş yıldır adeta üç koldan kuşatıldığını belirterek, “Bu şehir artık deprem gerçeğini kabul etmeli.” dedi.

3’Ü DE AKTİF

Trabzon’un çevresindeki aktif fay hatlarına dikkat çeken Bektaş, “Son 5 yıldır, 2020 Elazığ depremi sonrasında olan depremler Trabzon’un hem kuzeyinde Karadeniz’de hem güneyinde gerçekleşiyor. Kuzeyde Karadeniz’in bir deprem kaynağı olduğu, güneyde ise Kuzey Anadolu Fayı ve Kuzeydoğu Anadolu Fayı’nın aktif olduğu görülüyor. Yani Trabzon 3 farklı deprem kaynağı arasında.”dedi.

300 KM’DEN DAHİ SALLANDIK

Bektaş, uzak merkezli depremlerin bile Trabzon’a etkisinin büyük olduğunu vurgulayan, “2020’deki 6.5 büyüklüğündeki Elazığ depremi 150 kilometre uzakta olmasına rağmen Trabzon’u sarstı. 2023’teki Maraş depremi 300 kilometre öteden hissedildi. Karadeniz’de meydana gelen 3.5 – 4 büyüklüğündeki depremler dahi Trabzon’u etkiliyor. Deprem tehlikesi olması için ille de şehrin içinden fay geçmesi gerekmiyor.”

5 BÜYÜKLÜĞÜ 10 KAT DAHA SARSAR

Trabzon’un sahil kesimindeki zeminin riskine dikkat çekerek uyarılarına devam eden Bektaş, “Trabzon’un jeolojik yapısı ve özellikle sahil zemini, depremi olduğundan fazla büyütüyor. 116 kilometre uzaklıktaki Kelkit’te meydana gelen 4.2 büyüklüğündeki deprem Trabzon’u beşik gibi salladı. Ben de Yomra’daydım, hissettim. Eğer 4.2 bu kadar sarsıyorsa, 5 büyüklüğündeki bir deprem bizi 10 kat daha fazla sallar.”

GÖZDEN GEÇİRİLMESİ ŞART

Yapı güvenliğine ilişkin ciddi uyarılarda bulunan Bektaş, “2018’de deprem yönetmeliği değişti, Trabzon’un deprem tehlikesi iki kat arttı. Ancak halen yapı stoğunun durumu bilinmiyor. Eski binalarda kolonlar su içinde kalmış, sahildeki yapılarda demirler paslanmış durumda. Bu yapıların gözden geçirilmesi şart.” diye konuştu.

AKYAZI TEHLİKESİ

Bektaş, Akyazı dolgu alanına yapılan stadyum ve şehir hastanesine dikkat çekerek, “Akyazı’daki 40 bin kişilik stadyum ve 900 yataklı hastane, deniz dolgusu üzerine yapıldı. Bu tür zeminler depremi üç-dört kat büyütür. Hastanenin altına deprem şoklarını emen süspansiyon sistemi konulmuş, bu doğru bir adım. Ancak stadyumda böyle bir sistem yok. Bu yapıların uydudan sürekli izlenmesi gerekiyor.” dedi.

MİKRO BÖLGELENDİRME YAPILMALI

Bektaş, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin bilimsel birikiminin yöneticiler tarafından dikkate alınmadığını ifade ederek, “Biz yıllardır uyarıyoruz, felaket tellalı olduk. Bilimsel gerçekleri söylüyoruz ama dinleyen yok. KTÜ burada, bilim burada ama yöneticiler potansiyel tehlikeyi inkâr ediyor. Bu şehir deprem gerçeğini kabullenmeli. Mikro bölgelendirme yapılmalı, zemine göre bina inşa edilmeli. Aynı deprem parametresine göre tüm binalar yapılmamalı.”şeklinde konuştu.

TEORİ VAR PRATİK YOK

AFAD’ın hazırladığı İl Risk Azaltma Planı’na değinen Bektaş, bu raporun uygulanmadığını belirtirken , “AFAD’ın üniversiteyle iş birliği yaparak hazırladığı rapor, valiliklere gönderildi ama rafa kaldırıldı. Teorik olarak çalışmalar var, ama pratikte yok. Ondan sonra felaket geliyor, ‘Devlet sizin yanınızda’ deniyor.”

KELKİT VE RİZE’YE DE UYARILAR

Gümüşhane Kelkit’teki sismik boşluğa da dikkat çeken Bektaş, “Kelkit’ten geçen doğu-batı doğrultusundaki fay hattı yıllardır deprem üretmedi. Bu sismik boşluk kırılırsa Trabzon için büyük bir yıkım olur. 6 büyüklüğündeki bir deprem Trabzon’da 100 kat daha güçlü hissedilir. 2018 yönetmeliğine kapsamında Trabzon’un deprem tehlikesi 2 kat artarken, Rize’nin tehlikesi 3 kat artmış durumda. Rize için durum daha da ciddi.”

HABER: ALİ OSMAN YÜRÜK