A+ A-
Yorum
10

Merve Yavuz; ''Trabzon benim gönül sızımdır''

Yayın Tarihi: 16.05.2019 - 11:50 | Güncelleme Tarihi: 16.05.2019 - 12:17
Karadeniz müziğinin sevilen ismi Merve Yavuz ile samimi bir söyleşi yaptık
Müzisyen merve Yavuz, Yazı İşleri müdürü Meryem Akgün’ün sorularını cevaplandırdı

■ Merve Yavuz’u tanımak istediğimizde bize neler söylersin?

Merve Yavuz aslen Trabzonlu olup doğma büyüme Trabzonludur. Trabzon’dan üniversite öğrenimim için ve bir de ilk görev yerim için ayrıldım. Bu süreçte 7 yıl Erzurum’da bulundum. Karadeniz müziğini dinleyicisine en iyi şekilde ulaştırmaya çalışan bir müzisyenim.

■ Müzik serüveni nasıl başladı?

Aileden gelen bir şey bu. Amcamların hepsi enstrüman çalıyor. Çocukluk dönemimde fark etmedim ama enstrümanların hepsi oyuncağımdı. Zaman içerisinde şekillendi ve müzik benim hayatım oldu. İlkokul koroları ile başladı, lise ve üniversitede müzik okudum. Fakat hiçbir zaman sahneye çıkmak gibi bir hayalim olmadı. Tabi hayatın bize ne sürprizler sunacağı belli olmuyor, bir baktım mikrofon elimde ve o gün bugündür şarkı söylüyorum.

■ Hem öğretmensin hem sanatçısın, bu nasıl bir duygu?

İkisi de inanılmaz bir duygu. Benim için ikisi de tutku. Öğretmenlik de şarkı söylemek de benim için çok özel. Hani bir deyim var ya, ‘Sahne tozu yutmak’, işte o sahneye çıkıp o etkileşimi aldıktan sonra zaten bırakamıyorsun. Çocuklarımdan çok besleniyorum. Onlar benim için bambaşka. İkisi de kopamayacağım şeyler.

■ Öğrencilerinle ilişkin nasıl?

Öğrencilerimle diyaloğum çok iyi. Aslında onlara sormak lazım. İnanıyorum ki bu soruyu onlara da sorsanız çok güzel şeyler söylerler. Sevgiyi paylaştığın sürece karşılığını alabiliyordun. Öğrencilerimle aramda olan bağ kayıtsız şartsız sevgiden ibaret.

■ TRT’de müzik programı yapıyorsun,  bunun müzik kariyerine etkisi nedir?

Televizyon o kadar başka bir şey ki ilk yayınımda elim ayağım titredi. 2016 yılında Volkan Arslan ile birlikte ‘Kaidelerle Karadeniz’ programı yaptık. 2018-2019 döneminde de Ünal Sofuoğlu ile birlikte ‘Hayde’  programını gerçekleştirdik ve hala devam ediyor. Yaklaşık 22 hafta oldu. Bana çok şey kattı. Canlı yayında kameralar önünde şarkı söylemek ve konuk ağırlamak mesleki tecrübe adına benim için çok kıymetli.

■ ‘Mela’ ile müzikseverlerin karşısına çıktın, albüm kararı ve sonrası nasıl gelişti?

Mela çok uzun bir yoldan geldi. Karadeniz müziği yolculuğum İmera grubu ile başladı. Yaklaşık 2,5 yıl İmera’da solistlik yaptıktan sonra bu grupla yollarımız ayrıldı. Akabinde tek başıma devam etme kararı aldım. ‘Sol Yanım’ adlı parçayla dinleyiciyle buluştum. Dönemin en çok dinlenilen şarkısı olmakla birlikte yine en çok izlenilen ‘Sen Anlat Karadeniz’ dizisinde bu şarkıya yer verildi. 11 şarkıdan oluşan çok güzel bir albüm yaptık. Yaklaşık 2 yıllık bir çalışmanın sürecinde Mela’ya kavuştuk. Güzel bir yolculuktu.

Albümün adı neden Mela?

Albümün adını hiç düşünmedim. Her şey hazır, albümün adı yok. Bir gece aklıma ‘Mela’ geldi. Mela, Sümela Manastırı’nın kurulduğu dağın adı. Osmanlıca ‘vakit’ anlamına geliyor. İtalyancada ‘elma’ anlamına geliyormuş. Hem yöremden bir şey olsun istedim hem de benim için doğru vakit.

■ Yol haritan nedir?

Mantar gibi türeyen bir platform oldu. Başkaları tarafından şişirilen bir balon olmak istemiyorum. Kalıcı olmak istiyorum. Şöhret olmak gibi bir anlayışım yok. Yarın neyle karşılaşacağımı bilmediğim için sadece temkinli ve tedbirli, sindire sindire yol almak istiyorum.

Trabzon için neler söylemek istersin?

Trabzon benim gönül sızımdır. Bana sahip çıkmayan bir şehir varsa o da Trabzon’dur. İnsan, bir şey elinin altında olduğu zaman değerini bilmiyor. Burada doğmuş, büyümüş olmaktan gurur duyuyorum. Fakat Trabzon’un tek tutkusu Trabzonspor. Farklı şehirlerde insanlar size kendinizi değerli hissettirip, sanatınıza saygı duyarken Trabzon’da külkedisi masalı gerçek oluyor. Trabzon’a döndüğümüzde bal kabağına da geri dönüyorsunuz. Küstürülüyoruz.

Röportaj: Meryem AKGÜN

 
Muhabir/Editör:Hamdi Usta
Etiketler