Prof. Dr. Örsan Öymen "CHP sağa savruldu Atatürk’ü unuttu"
Yayın Tarihi: 26.10.2023 - 15:05 | Güncelleme Tarihi: 26.10.2023 - 14:59
CHP Genel Başkan Aday Adayı Prof. Dr. Örsan Öymen, Karadeniz’e konuştu.
CHP Genel Başkan Aday Adayı Örsan Öymen, Doğu Karadeniz ziyareti kapsamında gazetemizi ziyaret ederek, önemli açıklamalarda bulundu. “İlk kez size konuşuyorum” diyen Öymen, Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu ‘Değişim’ söylemi üzerinden eleştirdi. Öymen, CHP tabanının da sorunların farkında olduğunu belirterek, en büyük sorunun kimlik sorunu olduğunu, CHP’nin Atatürk devrimlerine sahip çıkmadığını ileri sürdü.
İşte Öymen’le gerçekleştirdiğimiz o röportaj;
CHP’DE KİMLİK SORUNU VAR!
Bölgeyi ziyaret için geldim. İl başkanlıklarını ziyaret ettim, il başkanlarıyla görüştüm. Hem onları tebrik ettim, başarılar diledim, hem de benim bu CHP Genel Başkan aday adaylığı konusundaki düşüncelerimi, hedeflerimi anlattım kendilerine. Bizim bu CHP ilke ve Demokrasi Hareketi’nin ilkelerini anlattım, kendimizi anlattım ve şu izlenimi edindim; örgüt, üyeler, herkes aslında sorunun farkında. Daha doğrusu taban sorunun farkında. Yani şöyle, mevcut yönetim ve genel başkanla bu işin yürümeyeceğini kabul ediyorlar. Bizim iki tespitimiz var zaten. Bir parti içi demokrasinin olmaması, iki partinin ilkelerinden uzaklaşması ve partinin sağa savrulması. Yani kimlik sorunu. Biz partimiz ne kimliğine sahip çıkıyor, ne Atatürk devrimlerine sahip çıkıyor. Mesela iki genel seçim üst üste kaybeden kişi bir daha genel başkan adayı olmasın diyoruz. Buna itiraz eden kimse yok. Yani CHP seçmeni, tabanı üye bizim gibi düşünüyor.
(1).jpg)
PARTİDE ÇOK FAZLA BASKI SÖZ KONUSU…
Biz tabanın duygu ve düşüncelerine tercüman oluyoruz. Onu dinlendiriyoruz şu anda. Fakat partide bir oligarşik yapı var. Yani bir üst yapı diyelim buna isterseniz. Üyelerden kopuk, tabandan kopuk, seçmenden kopuk, yukarıda tepede, genel merkezde bir şeyler tasarlamaya çalışılıyor. Dolayısıyla bu tasarımcılar diyelim isterseniz onlara. Bunların sayısı da çok fazla değil. Bir kaç MHK üyesi ve danışmanlar diyelim isterseniz. Ve Genel Başkan. Tabii onların il ve ilçelere yönelik çok yoğun baskıları var. Yani il başkanlarına, ilçe başkanlarına, il ve ilçe yönetimlerine yönelik baskıları var. Dolayısıyla. Bunun artık tabii kırılması gerekiyor.
ÖZGÜR ÖZEL DEĞİŞİMDEN NEYİ KASTEDİYOR?
Özgür Özel de değişim diyor, biz de değişim diyoruz. Hatta genel merkeze değişim diyoruz. Gerçi onların değişim anlayışı şu; Kemal Bey hariç herkes değişsin. Yani ben değişmedim ondan sonra o tabi doğru bir anlayış değil. Yani değişim olacaksa toptan olması lazım. Örneğin şunu söylüyorlar; Efendim kişilerin değişmesi mi önemli ilkelerin mi? Biz diyoruz ki hem kişiler hem ilkeler. Çünkü ilkenin öznesi kişi. Dolayısıyla bu değişim Özgür Özel'in öncülük ettiği ve Ekrem İmamoğlu da destekleyip desteklediği değişim hareketinin neyi değiştirmek istediğini, bunu nasıl değiştireceğini açık açık söylemesi gerekiyor. Biz bunu madde madde ortaya koyuyoruz.
SORUNUN PARÇASI OLANLAR SORUNU NASIL ÇÖZECEK?
Özgür Özel’le hiç görüşmedik. Yani kendisiyle kongrelerde karşılaşıyoruz, ayaküstü anlaşıyoruz. Öyle herhangi bir diyalog kopukluğu yok. Bir karşı husumet de yok. Ama bu siyasi konuları tabi birebir konuşma fırsatı bulamadık. Ama ben kendisinin konuşmalarını izliyorum, demeçlerini izliyorum. O da bizimkileri herhalde izliyorlar. Bazı şeyler söylüyor, hiçbir şey söylemiyor değil ama sanırım biraz daha somut olması gerekiyor. Birinci sorun şu. Bizim bu değişim dedikleri aslında değişimci, yanlış bir tabir. Biz de değişim istiyoruz ama Özgür Özel'in temsil ettiği diyelim, isterseniz Değişim Hareketi diyelim. Daha önceki ekibin, kadronun bir parçası. Yani Kemal Kılıçdaroğlu'nun A takımının üyeleri, hepsi tamamen yanında olan milletvekilleri de dahil var şimdi. Dolayısıyla, yani sorunun parçası olanlar sorunu nasıl çözeceğiz?
ASIL KONULARA SESSİZ KALDILAR…
Çözülecek birinci sorun bu bizim açımızdan. Yani daha önce yapılan tüm hatalar, o ilkelerin bertaraf edilmesi, laikliğin bir kenara atılması, AKP'nin söylemleriyle siyaset yapılması, laiklik konusunda, Atatürk devrimleri konusunda, altı ok konusunda taviz verilmesi, parti içi demokrasinin ortadan kaldırılması. Bu konularda Özgür Özel dahil. Onun ekibi ne yaptı, itiraz etti mi? Biz ettik Mesela biz hep yıllardır yazıp çiziyoruz bunları. Özgür Özel ve arkadaşları geçmişte bu konularda sessiz kaldılar. Yapılan hatalara ortak oldular.
AK PARTİ’Yİ ELEŞTİRİP, AYNI ŞEYİ YAPIYORUZ
Halk TV, KRT. Bunlar bizi davet etmiyorlar. Özgür Özel davet ediyorlar. Uzun uzun açık oturumlar, söyleşiler. Merkez Medya, HABERTÜRK, AKP'ye yakın olan kanallar, program sunucuları. Özgür Özeli davet ediyor, bizi yok sayıyorlar. Yani bu aynı şeyler. Özellikle şeyden bahsediyorum. Sözcü TV, Halk TV gibi, KRT gibi yayın organları yıllarca Kemal Kılıçdaroğlu na açık destek veren kanallar. Yani söylemek istediğim şu. Medyanın görevi bildiğiniz gibi kamuyu kamuya hizmet etmek, yani kamuyu bilgilendirmek, siyasi parti yönetimlerinin propagandasını yapmak değil. Yani biz AKP'nin yandaş medyasını eleştiriyoruz, yandaş medya diyoruz. Aynı şey bizim taraf da var.
ÖZEL KILIÇDAROĞLU İLE GÖRÜŞMESİNİ AÇIKLAMASI GEREK
CHP yönetimini savunan bir medya oluşturuldu ve böyle ticaret, siyaset ve medya iç içe geçti. Bu bir kere doğru bir şey değil. E şimdi bizi davet etmeyen ama özgür özeli davet eden medya organları yıllarca Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir çeşit propaganda aygıtı olarak görev yaptılar. Şimdi dolayısıyla bunu da çok iyi analiz etmek gerekiyor. Yani Özgür Özel gerçekten Kemal Kılıçdaroğlu'na muhalif mi değil mi? Muhalif ise ne kadar muhalif? Bir kere o belli değil. Biz çok açık, net muhalefet yapıyoruz. Şimdi ben Sayın Özgür Özel'in ben bir şey söyleyeceğim. Yani Kemal Kılıçdaroğlu'yla yaptığı görüşmeyi kamuoyuna açıklaması gerekir.
Muhabir/Editör:Erol Taşkın