Trabzon’da trafik kazasında felç kalan Ayşe Karpuz, yeniden yürüyebilmek için destek bekliyor. Omurilik pili ve fizik tedavi masrafları için 65 bin dolar gerekiyor.
Trabzon Valiliği, Karpuz’un tedavi masraflarını karşılamak amacıyla beş ay süreyle bağış kampanyası başlattı. Destek olmak isteyenler, Ziraat Bankası Trabzon/Gülbaharhatun Şubesi’nde açılan şu IBAN numarasına bağış yapabilir;
TR10 0001 0015 4953 0247 5750 13
BAYBURT YOLUNDA DEĞİŞEN HAYAT!
Trabzon’da 2018 yılında meydana gelen trafik kazasında T3-T4 omurilik kırığı nedeniyle felç kalan iki çocuk annesi Ayşe Karpuz, tedavi masrafları için yardım bekliyor. Trabzon Valiliği, genç kadının fizik tedavi ve sosyal yardım giderlerini karşılamak amacıyla beş ay süreyle yardım kampanyası başlattı. 15 Temmuz 2018'de Trabzon’un Beşirli ilçesinden Bayburt’a gitmek üzere yola çıkan 28 yaşındayken Ayşe Karpuz, eşi, çocuğu ve iki akrabasıyla birlikte içinde bulunduğu aracın kontrolden çıkarak 50 metrelik uçuruma yuvarlanması sonucu ağır yaralandı.
7 YILDIR FELÇLİ HALDE
Kamyonette bulunan eşi, bir çocuğu, kayınvalidesi ve görümcesi kazayı hafif yaralarla atlatırken, Karpuz araç içinde sıkıştı. Olay yerine gelen ekipler tarafından çıkarılan Karpuz, önce Fatih Devlet Hastanesi’ne, ardından da Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi’ne kaldırıldı. 15 gün koma 60 gün de yoğun bakımda kalan genç kadın, doktorların yoğun çabasıyla hayata tutundu. Ancak kazanın ardından boynundan aşağısı felç kaldı.
VALİLİK ONAYLI
Aradan geçen yedi yıllık felçli sürecin ardından Ayşe Karpuz ve ailesi, omurilik pili ve kök hücre tedavisi sonrası fizik tedavi ile yeniden ayağa kalkabilmek için destek bekliyor. Trabzon Valiliği onayıyla başlatılan kampanya kapsamında, Türkiye genelinde beş ay süreyle 65 bin dolarlık yardım toplanacak. Destek olmak isteyenler, Ziraat Bankası Trabzon/Gülbaharhatun Şubesi’nde açılan TR10 0001 0015 4953 0247 5750 13 IBAN numarasına bağış yapabilecek.
HAYATIMIN EN BÜYÜK ŞOKUYDU
Yaşanan sürecin ardından Karadeniz Gazetesi’ne konuşan Ayşe Karpuz, kazayı hiç hatırlamadığını belirterek, “Ne sabah uyandığımı, ne yola çıktığımızı hatırlıyorum. Hastaneye getirmişler, 2 ay yoğun bakımda kalmışım. Gözlerimi açtığımda sağa sola dönmeye çalıştım ama yapamadım. Parmaklarımı bile oynatamıyordum. O an anladım. Hayatımın en büyük şoku buydu. O an hayatımın bir daha eskisi gibi olmayacağını fark ettim.”
OĞLUM BANA ‘ANNE’ DİYEMEDİ
Kazanın ardından konuşma yetisini de kısa süreliğine kaybeden Karpuz, nefes almakta zorlandığını ve boğazına takılan solunum cihazıyla yaşama tutunduğunu ifade ederek, “Konuşamıyordum, nefes alamıyordum. Tek isteğim sesimi duyurabilmekti. Çok basit geliyor değil mi? İnsanın kendi sesine özlem duyması çok zormuş. Beni o halde görmek çocuklarıma da ağır gelmişti. Küçük oğlum 6 ay boyunca bana ‘anne’ demedi. Belki korktu, belki ne diyeceğini bilemedi. Ne zaman ki sesimi tekrar çıkarmaya başladım, o zaman bana ‘anne’ diye hitap etmeye başladı.”
KABULLENMEKTE ZORLANDIK
Büyük oğlunun ise durumu kabullenmekte zorlandığını belirten Karpuz, onun öğretmenlerinin, “Cumhurbaşkanına veya bakanlara annenin durumunu anlatan bir mektup yaz, belki yardım gelir” dediklerini ancak oğlunun bu teklifi geri çevirdiğini söyledi: “Defalarca söyledim, ‘Oğlum yaz, belki bir çözüm olur’ dedim ama bana ‘Anne, ben seni böyle üzgün görmek istemiyorum, merak etme parayı toplayacağız’ dedi.”
YEMİN OLSUN Kİ BU DİLENCİLİK DEĞİL
Yaşanan sürecin ardından omurilik pili ve kök hücre tedavisi ile yeniden umutlanan Karpuz ailesi, bu kez de yüksek tedavi maliyetleriyle karşı karşıya kaldı. Toplamda 65 bin dolar gerektiren tedavi sürecinin sadece ameliyat masrafını kapsadığını belirten Karpuz, süreçle ilgili şu sözleri kullandı: “Yemin olsun dilencilik değil. İnsanlar gücü yettiğince yardım ederse yeniden yürüyebilirim. Kimse bir sabah uyandığında hayatının nasıl değişeceğini bilemez.”
UMUDUMU KAYMETMEDİM
“Ben yürüyerek o arabaya bindim, ama yürüyerek inemedim. Bu benim başıma geldi, yarın kimin başına geleceği belli olmaz. Olmasın da… Ama olabiliyor da. Hayat bu! Ben çocuklarımın mezuniyetine yürüyerek gitmek istiyorum. Onların en önemli günlerinde yanlarında olabilmek için bu tedaviye ihtiyacım var. Hayatım boyunca umudumu kaybetmedim, şimdi de kaybetmeyeceğim.”ifadelerini kullandı.
EN SEVDİĞİM OYUNCAĞIM
KIRILMIŞ GİBİYDİ
2018’de yaşanan trafik kazasının ardından bugüne kadar geçen süreçte eşi Hami Karpuz büyük bir şok yaşadığını söyledi. Kazanın olduğu gün eşinin ağır yaralandığını gördüğünü ve aynı hastaneye gitmek istediğini belirten Karpuz, “Fatih Devlet Hastanesi’ndeydik. Sonra eşimi Farabi Hastanesi’ne götürüldüğünü duydum. Kolumdaki serumu çıkardım, delirmiş gibi Fatih Devlet Hastanesi’nden KTÜ Farabi’ye yürüdüm. ‘Ne olur iyi olsun’ diye diye hastaneye geldim. Sonra ‘Yürüyemeyecek.’ dediler. İşte o an dünya başıma yıkıldı. Hani çocukken en çok sevdiğin oyuncağın kırıldığını görürsün ya… Öyleydim. Dünyam karardı.”
ONUNLA BİR KEZ DAHA
DÜĞÜN YAPACAĞIM
Hami Karpuz, “Allah kimseye böyle bir sınav vermesin. Çok zor bir durum. Ama bir şekilde kabullenmek zorunda kaldık. Mecburduk da… Sabah 7’de kalkıyorum, eşimin bakımlarını yapıyorum. Saat 7.30’da işe gidiyorum, akşam 5.30’da eve dönüp tekrar bakımlarıyla ilgileniyorum. 7 yıldır hem anneleri, hem babaları, hem çalışanları benim. Ama Allah’tan inancımı kaybetmedim. Sabırla bekliyoruz. İnşallah bir gün Cenab-ı Allah bize bir şifa verir. Eğer o parayı tamamlayabilirsek ve eşim de sağlığına kavuşursa onunla bir kez daha düğün yapacağım.”
HABER: Ali Osman YÜRÜK