A+ A-
Yorum
10

Trabzon'da bu iddia kazan kaldırır!

Yayın Tarihi: 11.04.2025 - 08:48
Trabzon'da Maden şirketi kamu kurumlarına maddi yardım mı veriyor?
Kaynak:HABER MERKEZİ

Doğayı ve halk sağlığını tehdit eden altın madeni projesi hakkında konuşan Şener Şengün, şirketin kamu kurumlarına maddi yardımlarla süreci manipüle ettiğini ileri sürerek kamu kuruluşlarından açıklama beklediklerini ifade etti.

 

Şengün: “Siyanür, ağır metaller, patlamalar… Her şey halkın gözünün önünde olacak ama faydası yalnızca şirkete” dedi.

alt-n-2

‘TEPKİYİ BASTIRIYORLAR’ İDDİASI

Trabzon’un Araklı ilçesinde, Karadere Vadisi Erikli Yaylası'nda altın madeni arama faaliyetlerine karşı çıkan Araklı Karadere Vadisi ve Yaylaları Doğa ve Yaban Hayatını Koruma Derneği Başkanı Şener Şengün, bölgede çevresel felaketin ayak seslerinin duyulduğunu söyledi. Şengün, gazetemize yaptığı açıklamada, maden şirketinin bazı kamu kurumlarına maddi yardımlarda bulunarak kamuoyunun tepkisini bastırmaya çalıştığını öne sürdü.

 

GÜVEN SARSILIYOR

Maden şirketinin izlediği stratejinin kamu vicdanını yaraladığını ifade eden Şengün, “Projenin doğamıza, su kaynaklarımıza, tarım alanlarımıza ve yaban hayatına telafisi olmayan zararlar vereceğini defalarca anlattık. Ancak şirket, bazı kamu kurumlarına çeşitli maddi desteklerde bulunarak süreci yumuşatmaya çalışıyor. Bu iddiaların doğruluğu hakkında ilgili makamlar acilen açıklama yapmalıdır. Kamu hizmetine olan güven büyük bir yara alıyor” dedi.

IMG-0460

TURİZM FİYASKOSU

Şengün, maden alanının yakın çevresinin alelacele yeniden “turizm alanı” ilan edilmesini de sert sözlerle eleştirdi: “Bu söylem tamamen vatandaşın gazını almak için. Burası zaten turizm alanıydı, kaldırıldı. Maden firması alana girince bakın zararlı olsa burası turizm alanı olur muydu denilerek şirin göstermeye çalışılıyor. Siyanür, patlamalar, toz bulutu varken oraya kim turistik gezi yapar? İnsan aklıyla dalga mı geçiyorlar?”

 

MADEN VADİNİN ZİRVESİNDE

Maden sahasının Araklı’nın en yüksek zirvesinde olduğunu ve bölge köylerinin su ihtiyacının bu alandan karşılandığını belirten Şengül, şu uyarıda bulundu: “Orası sadece bir maden değil; aynı zamanda su kaynaklarının kalbidir. Bize diyorlar ki; “Siyanür değerli bir madendir; O yüzden yine kullanım için alacağız. Bu da yalan. 3’te 2’sini alabilirsin. Ama 3’te 1’i çamura karışır. Ayrıca arsenik, kadmiyum, nikel gibi ağır metaller asidik yağmurlarla köylerin içme suyuna ulaşacak. Bu, sağlığımızı doğrudan tehdit eder.”

 

PSİKOLOJİK OLARAK BİLE ÇÖKTÜK

Yaylada sondaj çalışmalarının bile bölge halkında büyük bir travma yarattığını ifade eden Şengül, “Maden sahası, daha önce sonbaharda yerli halkın akın akın gittiği yabani meyve alanıydı. Şimdi o bölgeye adım atmak bile istemiyoruz. Malzemeler vahşice döküldü, yollar dağıtıldı, ne hukuka ne projeye uygun bir çalışma var… Şikayet ettiğimizde; ya dikkate alınmıyoruz ya da sonra düzelteceğiz deniyor.. Sözleşme imzaladık deniyor. Hangi maden şirketi dünya üzerinde işini bitirdikten sonra orada kalmış? Çocuk mu kandırıyorlar.” diye konuştu.

 

HALK GÜVENİNİ KAYBETTİ

Yargı süreci lehlerine işlese de kurumların sessizliği halkın inancını zedeleğini yineleyen Şengün, “Mahkeme yürütmeyi durdurdu, ama bazı kamu kurumlarının şirketten yardım aldığına dair duyumlarımız var. Yine ifade etmeliyim ki bu çok ciddi bir durum. Açıklama bekliyoruz. Bir işin içerisine para girerse orada adalete olan inanç sarsılır. Bu duyumlarımız çok ciddi. Kuruluşların da haberi var. Onlara da ilettik. Çıkıp açıklasınlar.” dedi.

IMG-0464

BU TOPRAKLARIN EVLADIYIZ

“Ben varsam devlet var” diyen Şengün, tepki gösterenlerin ‘devlet karşıtı’ gibi lanse edilmesini de eleştirdi. “Vatandaşın bilinç seviyesi artık yüksek. Ama yine de toplum olarak sesimizi tam çıkaramıyoruz. Ama ilk zamanlarda vatandaşlarımızın maden konusunda bilgisi zayıftı. Şimdi herkesin her şeyden haberi var. Bizim bölgesel ve toplum olarak tepkimizi gösterememek gibi bir durum var. Herkesin bu konuda net bir duruş sergilemesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.

 

BEN VARSAM DEVLET VAR

Karadere Vadisi’nin fındık, çay ve bal üretimiyle yılda 170 milyon dolarlık ekonomik katkı sunduğunu hatırlatan Şengül, “%10-30 kayıpla bile bu bölge, ülkeye katma değer sağlar. Ama 10 yıl içinde altın madeni sadece şirkete para kazandırır. Buranın maksimumum rezervi 1,5-2 milyar dolardır. 10 yıllık bir süreçte işletme buradan gidecek. Her yıl 150-200 milyon dolarlık altın çıkarsa yıllık bunun %3-4’ü devlete kalacak. Yani 10 yıl boyunca devlet 60-90 milyon dolar para için mi bu alan yok edilecek. Bu durum ne devletin işine gelir ne de vatandaşın. Burada zengin olacak tek kurum var o da şirket yetkilileri… Bu kaynaklar halkı değil şirketi zengin edecek” dedi.

 

ALTERNATİF DESTİNASYON

Tarımın haricinde turizm açısından da çok değerli ve bakir bir coğrafya sahip olduklarını vurgulayan Şengün, “Biz söz konusu alan ile ilgili animasyon yaptık. Burası bakir bir alan. Yapılaşma yok. Bentlerle birlikte su havzasına çevrilirse, seyir terasları teleferikler vs yapılırsa Uzungöl’den 50 kat daha güzel bir konuma gelecek. Uzungöl’e alternatif olsa fena mı olur? 2023’de 2,8 milyon insanın ziyaret etmiş. Sırf Araklı dahi yapılacak yatırımla harcanacak parayı kısa sürede karşılar ve katma milyarlarca lira değer sağlar.” İfadelerini kullandı.

 

İLİÇ FELAKETİNDEN DERS ÇIKARILMALI

İliç’teki siyanürlü atık barajı faciasını hatırlatan Şengün, “Oradaki 95 milyon ton atık Fırat’a karışacak.. Bu sadece Türkiye’nin değil, Ortadoğu’nun gıda güvenliğini tehdit edecek. Araklı’da benzeri yaşanırsa, Karadeniz’in tamamı etkilenir. Bunun telafisi olmaz. Dünya üzerinde şuan 350-400 atık havuzu var. En son Gana’da patladı. 2 milyon insan etkilenecek. Her sene mutlaka dünyada 1-2 tanesi patlar. Hani belki bizim dönemimizde olmaz ama 50-100 sene sonra olmayacağının garantisi var mı?

 

HESABINI KİM VERECEK

Şengün, “Maden için kayacın 400-500 metre derinine gidilecek. Tereyağı değil ki bu üstten aşağı kesilsin. Bu alana ulaşılabilmek için minimum 1,5-2 kilometre çapında bir alan açılması gerekecek. Haliyle bu denli alanın patlatılması gerekiyor. Kaya içerisindeki zehirli gazlar ne olacak? Bu kayaçların içerisinde arsenik var, kobalt, nikel, kadmiyum var. Arsenik zehirli gazdır. Kadmiyum fazlalığı vücutta acılı eklem ağrılarına sebep olur. Bunu ben demiyorum. Uzmanlar diyor. Eski aranan yerlerin etrafında yaşayan insanlar diyor. Bunun hesabını kim verecek” dedi.

 

BU MADEN GELECEK NESİLLERİN HAKKIDIR

Şengün “Altın yeniden üretilebilen bir kaynak değildir. Belki 50 yıl sonra çok daha az zararla çıkarılabilecek. Zaten buraya ilk Kanadalılar gelmişti. İlk çalışmayı onlar yapmıştı. Ancak maliyetten dolayı gitmişlerdi. Belki zamanla maliyeti azalır. İnsan sağlığına etki etmeyecek çözümler bulunur. Hem nedir ya maden maden maden! Ama biz aceleyle, bilimi ve halkı yok sayarak geleceğimizi harcıyoruz. Bu madenin bugünkü haliyle kârı yok, zararı çok. Bırakın torunlarımızın belki çok daha işine yarayacak bu maden. Düşün Araklı’nın yakasından!.”

HABER: Ali Osman YÜRÜK

Muhabir/Editör:Elif Yasemin AYDOĞAN
Etiketler