Milletvekili Aydın, Trabzon’un yatırım eksikliklerini, turizmde plansızlığı ve projelerdeki ilerleme yetersizliğini eleştirirken gündemle ilgili dobra dobra açıklamalarda bulundu.
Türk siyasetinin kritik meselelerinin ve Trabzon’un geleceğine yönelik yatırım planlamalarının ele alındığı bu röportajda, İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın ile gündemdeki önemli konuları masaya yatırdık. Sayın Aydın, İYİ Parti’deki liderlik değişimini ve Sayın Dervişoğlu’nun liderliğindeki süreci değerlendirdi. Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de yaptığı çağrıya yönelik sert eleştirilerde bulunan Aydın, Ümit Özdağ’ın tutuklanma sürecine dair görüşlerini de paylaştı. Bunun yanında, Trabzon’da yaşanan yatırım eksikliklerini ve şehrin hak ettiği değeri göremediği alanları vurguladı. Aydın, Trabzon’un sadece bölgesel değil ulusal düzeyde de önemli bir potansiyele sahip olduğunu, ancak bu potansiyelin gerek iktidarın vaatlerini yerine getirmemesi gerekse denetimsizlik sebebiyle yeterince değerlendirilemediğini açık bir şekilde ifade etti.
DERVİŞOĞLU İVME KAZANDIRDI
Meral Akşener’in ardından İYİ Parti’de, Müsavat Dervişoğlu liderliğindeki süreci değerlendir misiniz? Sayın Akşener, Türk siyasetinde daha önce benzeri görülmemiş bir adım attı. Parti içinde sorumluluğu kendisine fatura ederek genel başkanlık koltuğunu bıraktı ve partiyi kongreye taşıdı. Bu süreçte çok kıymetli üç aday genel başkanlık yarışına katıldı. Ancak, üst kurul delegeleri Müsavat Dervişoğlu’nu genel başkan olarak tercih ederek hem partimizi hem de geleceğimizi ona emanet etti. Sayın Dervişoğlu, göreve geldiği günden itibaren hem parti içinde toparlayıcı bir rol oynadı hem de Türkiye siyasetine önemli mesajlar verdi. Bu mesajlar, Türk milletinin kalbinde yankı buldu. Trabzon’da yaptığım bir ziyaret esnasında tanımadığım bir hemşehrimin genel başkanımızı sorması dikkatimi çekti. Daha önce adını bile bilmeyen insanlar, bugün kendisini dinliyor ve söylediklerini önemsiyor.
BAHÇELİ SÖYLEDİ CHP DESTEK VERDİ
22 Ekim’de, Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli’nin bebek katili Öcalan’ı “çözüm süreci” kapsamında bir aktör olarak göstermesini siz nasıl yorumlarsınız? Biz İYİ Parti olarak Türkiye’de terörün son bulmasını en çok isteyen partilerden biriyiz. Ancak, böyle bir konuyu Öcalan gibi eli kanlı bir teröristi öne çıkararak çözmeye çalışmak kabul edilemez. Sayın Bahçeli’nin, 22 Ekim’de yaptığı bu çağrı, bizim için bir ihanet sürecidir. Daha ötesi, bu çağrı Cumhuriyet Halk Partisi lideri tarafından da desteklendi. Bu destek, bizlere şu mesajı verdi: “Devlet Bey’in yaptığı çağrıdan daha fazlasını yapmaya hazırım.” Bu söylemi son derece tehlikeli buluyoruz. Terörle mücadelede, devletin teröristlerle aynı masaya oturmasını kesinlikle reddediyoruz. Bebek katilinin, bu çözüm sürecinde bir aktör olarak lanse edilmesine karşı önceden verdiğimiz sert tepkilerimiz bugün de aynı kararlılıkla devam ediyor. Bu durumu asla kabullenmeyeceğiz. Ben Türk olmaktan gurur duyan bir Trabzonluyum. Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti, üniter yapısı ve toprak bütünlüğü benim için kırmızı çizgidir. Ülkemizin herhangi bir tehditle karşılaşması durumunda, bu çizgileri korumak adına sonuna kadar mücadele etmek bizim için bir şereftir.
HER ŞEY PROJELERDE KALDI
2025 yılı yıllık yatırım programı belli oldu. Ancak Trabzon’daki yatırımlar hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz? Bu konuda şimdiye kadar Meclis’te çok sayıda açıklama yaptım. Ancak Trabzon ile ilgili yatırımları daha yakından takip etmeniz gerekiyor. Sadece bizim gönderdiklerimizle yetinmemeli, bizim çalışmalarımızdan da haber üretmenizi tavsiye ederim. Trabzon’un yatırım ihtiyacı açıktır ve ben bu konuları mecliste üsüt perdeden dile getiriyorum. Trabzon’un altı milletvekili var ve bunlardan biri olarak bu şehre karşı sorumluluklarımız var. Muhalefet milletvekili olarak bizim görevimiz, özellikle iktidarın unuttuğu projeleri yeniden gündeme getirmek. Seçimler öncesi Trabzon’da güya 3 proje temeli atıldı: Güney Çevre Yolu, lojistik merkez ki Rize’ye kaydı ve Erzincan-Trabzon demiryolu. Ancak bu projelerin hiçbirinde somut ilerleme göremiyoruz. Gözlemlerim şu ki Güney Çevre Yolu temeli atıldı ama çalışmalar çok yavaş ilerliyor. Sahada sadece iki-üç makine görüyoruz; bu da projenin durdu demesinler diye yapılan bir göstermelik çalışma izlenimi veriyor. Lojistik merkezin Rize’ye kaydırılması, Erzincan-Trabzon demiryolunun proje aşamasında ısrarla bekletilmesi kabul edilebilir değil. İktidardan şu sözü bekliyoruz: Bu projeye şu tarihte başlanacak ve şu tarihte bitecek. Ancak bugün sadece “proje aşamasında” gibi geçiştirme ifadeler duyuyoruz. Projelerin gerçekten başlama ve bitme tarihlerini bu millete açıklamalılar.
TRABZON’DA TURİZM SAHİPSİZ DURUMDA TURİZM SEKTÖRÜ TRABZON’DA NASIL BİR YÖNETİMLE İLERLİYOR? BU SEKTÖRDE EKSİKLİKLER GÖRÜLÜYOR MU?
Trabzon’da turizm sektörü maalesef sahipsiz durumda. Bu şehirde turizm kendiliğinden gelişmiş bir sektör. Ancak, denetimsizlik ve plansızlık nedeniyle uzun vadede bu sektörün zarar görebileceğini düşünüyorum. Turizm sektörü, konaklama, yeme-içme, rekreasyon ve destinasyon gibi birçok alt dalı kapsıyor. Ancak bu hizmetlerin standartları ve denetimleri konusunda ciddi eksiklikler var. Bir ülkeden gelen turist sayılarını incelediğimizde, bir yıl daha fazla turist çekmemiz gerekirken sayıların düştüğünü görüyoruz. Bu da bize turizmde sürekliliğin sağlanamadığını gösteriyor. Geçen yıl gelen turistlere hizmet kalitesi sunulmuş olsaydı, bu yıl sayıların artması gerekirdi. Denetimsizlik ve plansızlık nedeniyle Trabzon’da turizm potansiyelini yeterince değerlendiremiyoruz. Biz bu konuda somut adımlar atılması için çalışmalarımızı sürdüreceğz. Trabzon’un turizmde hak ettiği yere gelebilmesi için bir an önce somut eylem planlarının uygulamaya konması gerekiyor. Turizm, sadece bir gelir kapısı değil, aynı zamanda şehrimizin geleceğini şekillendirecek bir sektördür. Bunu asla unutmayalım.
BOLU’YA HEYET GÖNDERDİK BOLU’YA HEYET GÖNDERDİK BOLU’DA YAŞANAN YANGIN KONUSUNDA GÖRÜŞLERİNİZ NELERDİR?
Yangın olması son derece üzücü bir olay. Ancak bu tarz olayların yaşanmaması için devletin gerekli tedbirleri almada zaman zaman eksik kaldığını görüyoruz. Bolu’da yaşanan bir olay yarın farklı bir bölgede tekrarlanabilir. Biz, önlemlerin alınması ve bölge insanının bu tarz felaketlere karşı korunması konusunda çok daha hassas olunması gerektiğini düşünüyoruz. Biz, İYİ Parti olarak hemen bir ekip oluşturduk. Trabzonlu Genel Başkan Yardımcımız önderliğinde bir heyet bölgeye giderek incelemeler yaptı. Eksiklikler ve aksaklıklar tespit edildi ve bu sorunlar bizlere raporlandı. Biz de bu eksikliklerin giderilmesi ve benzer acıların yaşanmaması için devletin ve ilgili bakanlıkların harekete geçmesi adına çalışmalarımızı sürdüreceğz.
GENEL BAŞKANIMIZ TEHDİT EDİLDİ! ÜMİT ÖZDAĞ’IN TUTUKLANMASIYLA İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİZ NELERDİR?
Hukuk garabeti içerisinde olduğumuzu düşünüyorum. Ülkemizde yargı sisteminin bu tür kararlarla ciddi bir çıkmaza sürüklendiğini görüyoruz. Bu konu sadece bir tutuklama meselesi değil. Örneğin, bizim genel başkanımız tehdit edildi. Bir siyasi partinin genel başkanı tehdit ediliyor ve bu konuda herhangi bir tepki veren yok. Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı bu tür durumlarda derhal harekete geçmelidir. Bir milletvekili tehdit edilse, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onu koruyup kollaması beklenir. Ancak şu anda meşru bir siyasi partinin genel başkanı tehdit edilmiş durumda ve gereken adımlar atılmıyor. Ümit Özdağ’ın tutuklanma sürecine bakınca da garip bir tabloyla karşılaşıyoruz. Antalya’da yapılan bir konuşma ve Ankara’da geçen bir olay nedeniyle İstanbul’da ifade vermeye çağrılıyor. Peki, Ankara’da bu konuyla ilgilenecek bir savcı mı yok? Neden bir operasyon için İstanbul tercih ediliyor? Bu sürecin planlanış biçimi, hukuk devleti ilkeleriyle çelişiyor. Biz de Trabzon’da çalışmalarımıza devam ederken bu konuyu yakından takip ettik. Genel başkanımız ve milletvekillerimizin o gün orada gösterdiği dayanışma, İYİ Parti’nin hukuka ve adalete verdiği önemi bir kez daha göstermiştir.