Cumhuriyet gazetesi son yıllarda çok sancılı değişimler yaşadı. Gazetenin geleneksel yayın politikasında ciddi değişim oldu. Ancak muhalif duruşu değişmedi. Bu yüzden yeni okuyucular kazandı ama, rakamlara göre daha çoğunu kaybetti.

Muhalif çizgisi nedeniyle iktidarla hep çatışma içindeydi. Yandaş medya tarafından her zaman hedef gösterildi. Önce Ergenekoncu olmakla suçlandı. Gezi protestoları döneminde terör destekçisi ve kışkırtıcı olmakla itham edildi. Daha sonra DHKPC’li ilan edildi. Ki, bu dönemlerde cemaat-AKP koalisyonu vardı. Kutsal ittifakın bozulmasının ardından ise bu kez PKK’ya destekle itham edildi. Ve son suçlama FETO’culuk! Suçlanmadığı bir IŞİD destekçiliği kaldı.

KİMSEYE ANLATAMAZSINIZ

Cumhuriyet gazetesini sevmeyebilir, yayın politikasını beğenmeyebilirsiniz. Ancak, son 25 yılı Gülen ve cemaatine karşı mücadele ile geçmiş olan bu gazeteyi FETÖ ile ilişkilendirirseniz, bunu kimseye anlatamazsınız.

Gazetenin Kürt sorunu ve terör konusundaki haberlerini eleştirebilirsiniz. Ama PKK ile organik bir bağı varmış gibi gösterirseniz, buna kimseyi inandıramazsınız.

MEDYA SOYTARILARI

Yıllarca hoca efendinin ayaklarını yalayıp neredeyse peygamber yerine koyan, ona övgüler düzen, ancak konjonktür değiştiği için şimdi, en büyük Fettullah düşmanı postuna bürünen, her gün tetikçilik yaptığı halde kendini gazeteci sanan, yakın zamanda Öcalan’a mersiyeler yazan medya soytarılarının, Cumhuriyet’i karalarken, önce kendilerine bakmaları gerekmez mi?

Kuşkusuz gazeteci olsanız da kimsenin suç işleme özgürlüğü yok. Ortada bir suç  varsa, hukuk sistemi içinde hesabınızı verirsiniz. Ama gerçek bir hukuk sistemi içinde!

Yıllarca cemaati yüceltip sözde gazetecilik yapanlardan, masum insanları suçlu gibi gösterenlerden hesap sormak yerine, muhalif gazeteleri hedef alırsanız, söylediğiniz her şeye inanmaya hazır müritler dışında,bunu kimseye anlatamazsınız.

FETÖ VE SAVCI

Soruşturmayı yürüten, operasyon emrini veren, yaşamları boyunca ellerine kalem dışında bir şey almamış insanlara terörist muamelesi yapan savcının, FETÖ örgütünden yargılanıyor olması ne  anlama geliyor? FETÖ’dan yargılanan savcı, Cumhuriyet’i FETÖ’culukla suçlarsa, bu nasıl ciddiye alınır?

Adalet Bakanı bile buna ‘’talihsizlik’’ diyorsa, neye güvenilmeli? Daha ilginci, savcı olayını ortaya çıkaran gazeteci hakkında soruşturma açılmasına, gelen kamuoyu baskısı ile 24 saat sonra soruşturmanın kaldırılmasına ne denilmeli?

Olup bitenler hem Türkiye’nin moralini bozuyor, hem darbecilerle ve FETÖ ile yapıldığı söylenen mücadeleyi zaafa uğratıyor, hem de dışarıda Türkiye’yi çok zor durumlarda bırakıyor.

SIRA KİMDE?

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun 23 Eylül’deki görüşmede Başbakan’a, ‘’Sözcü, Cumhuriyet ve Evrensel gazetelerinin de kapatılacağı yönünde iddialar var’’dediği, Başbakan’ın: “Bu iddialar doğru değil’’ yanıtı verdiği sızmıştı kamuoyuna.

Cumhuriyet ‘henüz’ kapatılmadı ama, büyük bir kıskaç altında. Sıranın Sözcü de olduğu söyleniyor. Ki, yandaş medya bunu kışkırtıyor. Bunlara tirajı düşük bir iki gazete daha katın.

Medyada muhalif ne kaldı ki?