Siz hiç böyle maliyet hesapları gördünüz mü?
Bir kilo fındığın maliyeti ve destekleme miktarı rekolteye göre değişiyor!
Birincisi, geçen gün malum görevlerdeki, malum zevattan birinin açıklamasından öğrendiğim:
Mesela; bir dönümden 50 kg fındık alıyorsa, kilo başına maliyet 15 lira. 35 kg alınıyorsa, 17 lira. 30 kg alınıyorsa, 20 lira. 25 kg alınıyorsa, 24 lira.
Biraz daha inerse sonuç ne olabilir?
Aslında onun da karşılığı var! Bir dönüm alandan hiç fındık alınmazsa bile 175 lira her halükarda ceptedir. Çünkü, devlet bu parayı fındık çok olsa da veriyor, az olsa da! Hatta hiç olmasa da! Alan bazlı gelir destekleme hesabıyla...
Gerçi, kimse bundan “üreticinin desteklenmesi” diye bir söz etmiyor ya! O da ayrı bir garabet!
*
İkinci hesap da benden. Ama benimki üreticiye verilen destekleme gelirinin hesabı:
Yukarıdakine benzer bir destekleme hesabı...
Dekarda 50 kg üretirseniz kilo başına 3.40 lira, 30 kg üretirseniz 5.70 lira, 25 kg üretirseniz yaklaşık 7 lira desteleme geliri almış olursunuz!
Oldu mu?
Olmaz mı?
Yukarıdaki olduğuna göre! Bunu da bizim garabetimiz sayın!
*
Ez cümle dostlar: “Köre ‘fili tarif et’ demişler, tuttuğu yere göre tarif etmiş.” Bu tarifleri de böyle yapılmış sayın...
MAVİ MARMARA DAVASI MI?
Önceki akşam televizyonda haber izlerken geçilen alt yazı aynen şöyle idi:
-“Mavi Marmara davası 2 Aralık’a ertelendi.”
Yanı başımdaki arkadaşım; “Şu İsrail’e 20 milyon dolara satılan dava mı?” diye sorunca, cevap vermek bile zoruma gittiği için sustum!
Şimdiye kadar mangalda kül bırakmamacasına, İsrail’i yerden yere vurarak konuşanların da, dillerini kuşlar yedi galiba!
Haa, bunlara bir güzel haber daha verelim!
Türkiye-İsrail muhabbeti arttıkça artıyor. Yakında dinlenmeleri için karşılıklı olarak geri çağrılan büyükelçiler de yeniden “Vira bismillah (!)” diyerek işbaşı yapacaklar
HASIR; GERÇEK BACASIZ FABRİKA
“Bacasız fabrika” tarifi hangi sektör için yapılır?
Ez cevap; “Turizm için.”
Pekalâ!
Size, Trabzon Kuyumcular Odası Başkanı Ali Yazıcı’nın, “Trabzon’da hasır işlemeciliğinde atölye ve evlerde çalışanların sayısı yaklaşık 6 bin kişidir” açıklamasını hatırlatıp da “Bacasız sanayi” tarif adına “Turizm mi, yoksa hasır işlemeciliği mi?” diye soracak olursam ne cevap verirsiniz?
İşte gerçek bu... Yani, hasır işlemeciliği, turizmin çok ama çok önünde, “Ama kıymetini bilen yok” emeyelim de, “Bilmeyen çok” diyelim...
MUSUL’DA OLUP-BİTENLER!
Musul’da olup-bitenleri mi merak ediyorsunuz? Ya da izliyorsunuz!
Biliniz ki, Musul’da olupbitenler, Amerika tarafından nasıl sunulmak isteniyorsa, sizlere de o şekilde gösteriliyor.
Gerçi, BOP haritasına bakanlar bugün olup bitenleri 25-30 yıl öncesinden görmüşlerdi ya!
Ama, akıl gözü kapalı olduğu için görmeyenler vardı. ABD şimdi de onlara iyilik ediyor! Yine yanlış yaptırıyor, yine ‘köre gösterir’ gibi hareket ediyor!
ARSİN OSB’NİN KREŞİ HANİ?
Geçen gün Trabzon-Arsin Organize Sanayi Bölgesi (OSB) ile ilgili bir haberin son bölümünde Arsin Belediye Başkanı Erdem Şen de söz edince hatırladım.
Şimdinin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı iken, geçtiğimiz Mart ayında Arsin OSB’de açılışlara katılmış, yönetim kurulu ile de toplantı yapmıştı. Sayın Soylu’ya, OSB’de çalışanların çocukları için acil olarak kreşe ihtiyaç duyulduğu iletilerek yardımcı olması istenmişti. Sayın Soylu’da Arsin Belediyesi’nin gereken yer tahsisini yapması karşılığında bir işadamından kreşi inşa etmesi için söz almıştı.
Ama o gün bugün! Belediye Başkanı Şen, “Ben yer tahsisi yaptım” diyor. Ancak inşa sözü veren hayırsever işadamından kıpırtı yok.
Biz kendisine şimdilik; “Lütfen kıpırda” çağrısı yapalım. Kıpırdamaz ise bu kez dürtükleyeceğiz!