İyi Parti için ilk değerlendirme; “Nereden baktığınıza” bağlıdır. Türkiye’de “kör topal” şekliyle tarif edilebilen demokrasi penceresinden hastayı iyi etmek için “doktor arayarak” bakılıyor ise, iyi olmuştur. Yok; “Ben var dünya var. Ben yok dünya yok” diyecek kadar, ben diyeyim “bencillik”, siz söyleyin “yobazlık” hanesinden bakılıyor ise iyi olmamıştır. Ama unutmayın ki; “yobaz” dediklerimiz gerçekte; “kendi doğrusundan başka doğru tanımayanlardır.” O nedenle, “yasama-yargı-yürütme” üçlüsünün “kuvvetler ayrılığı” prensibi ile ayakları yere sağlam basma özelliğine ve gücüne kavuşabilen demokrasiyi söz konusu edecek isek, İyi Parti Türkiye için zenginlik ve kazanım, “Türkiye sadece benden ibarettir” diyenler için fakirlik ve kayıp olacak demektir. Unutmayalım ki, çok sesli bir koronun uyumu ile başarılı bir şekilde icra edilen bir konser misalidir, toplumun her kesiminden herkesin bir partinin çatısı altında toplanması. Zaten günlük yaşantımızda da, hayatımızda da en çok kullandığımız, dahası kullanmak istediğimiz ibare, ifade “İyi” değil midir? Öyle ise “İyi Parti, iyi olmuştur.”

***

İHANET EDENLERDEN SES YOK...

Yahu ne korkuyorsunuz! Çıkın Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı örnek alıp, “Biz de Trabzon’a ihanet ettik” deyiverin olsun bitsin. Allah affetmese bile biliniz ki, kulların büyük kısmı öyle veya böyle sizi affedecektir. Sonra bu fırsatı bir daha ele geçiremezsiniz! Hele hele bu imar suçlarını az veya çok işlemiş belediye başkanları arasında iseniz, “Bir imar meselesinde bile yanlışlarınızı görmeyip, üstüne üstlük görenlerin hatırlatmasına rağmen özür dilemeyenlerden oldunuz. O zaman siz de istifa edin” daveti (!) ile muhatap olabilirsiniz. Hem, biz de size “Bazen suçu, hatayı kabul etmek de bir erdemliktir” sözünü bile hatırlattık değil mi? Haa, siz hatırlamıyor iseniz, biz de, halkın vurdumduymazlığına rağmen yazmaya devam edeceğiz.

***

“...SERT TEPKİ“ NE DEMEK?

Ziya Paşa’nın, “Ayinesi iştir kişinin, lâfa bakılmaz” deyişi son yıllarda daha çok hatırlatılır oldu. Hele hele, son günlerde içimizde ve dışımızda meydana gelen, bırakın dayanılmasını, kabul edilemez olaylar ve gelişmelerle ilgili ekabir takımının açıklamaları; “...sert tepki gösterdi” başlığı atılarak kullanılınca, insan ister istemez düşünüyor, soruyor; “Sert tepki dedikleri nedir?” Sadece sözle tehdit etmek mi? Yoksa daha fazlası mı? İsterseniz cevabı yine Ziya Paşa’dan alalım: “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.”

***

HİKMET SAMİ TÜRK İKİ CÜMLE İLE...

Eski Adalet Bakanı, Trabzonlu Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, seçilerek gelen ancak yürütme ile gönderilen ve gönderilmeye çalışılan belediye başkanları ile ilgili yaptırımları hak-hukuk çerçevesinde iki cümle ile net bir şekilde ifade etti: “Anayasamızın 127. maddesine göre yerel seçimleri beş yılda bir yapılır. Eğer ortada görevden uzaklaştırmayı gerektiren bir suç varsa soruşturma açılması için gerekli işlemin yapılmaması ihmal; böyle bir durum yoksa tehditle istifaya zorlanmaları ise açıkça Anayasa’nın 127. maddesine aykırıdır.”