A+ A-
Yorum
10

Siyah çelenk, para alanlara

Yayın Tarihi: 17.06.2016 - 23:04 | Güncelleme Tarihi: 18.06.2016 - 13:05

Bir kimsenin ya da kesimin,“amacı üzüm yemek değil,bağcıyı dövmek” olduktan sonra, ne derseniz deyin!Buna en güzel ve güncel örnek, Ziraat Odaları adına görev üstlenenlerdir. Yani,asıl amaçları ben diyeyim ”ziraati”, söz söyleyin “tarımı” geliştirmek olması gereken zat-ı muhteremler, bu işlevlerini unutup, ya da bir kenara koyarak sürekli mazeret üretir,suç isnat eder ve suçlu arar hale gelmişlerdir.Hem de kendilerine hiç bakmadan,en küçük bir fırsatı da ganimet bilerek.Ferrero yetkilileri bölgede toplantılar yapınca, yine aldılar sazı ele. Hem de, “Fındık fiyatını bu hale getiren baş sorumlular”diyerek. Hem de, baş sorumlunun; “fiyat yükselecek,satmayın” diye üreticileri zarara  uğratan kendilerinin olduğunu unutarak!Hiç uzatmaya, evelemeye gevelemeye,kendi deyimleri ile “beyhude çaba göstermeye”hiç ama hiç gerek yok!Bu tablonun baş müsebbibi kendileridir.Onun için siyah çelenkler bunların,yani hiçbir şey yapmadan,sadece basına demeç vererek,her ay düzenli olarak maaş alıp da, üreticiyi yanlış yönlendirip zarara uğratanların kapısına konulmalıdır.Hem de üzerine, “Siz her ay binlerce lirayı ne yaptığınız için alıyorsunuz?” sorusunu da siyah kurdele ile yazarak!

VİZE KALKMAZ!

Hatırlar iseniz; Haziran başında VİZE kalkacak, elimizi kolumuzu sallayarak AB ülkelerinde cirit atıyor olacak idik!Olmadı! Olacağı da yok zaten! Çünkü VİZE, Türkiye’de kalıcıdır!Nasıl mı?Kırklareli’nin bir ilçesi olarak VİZE daima vardır ve de olacaktır.O nedenle VİZE’yi kaldırmaya kimsenin gücü yoktur, olamaz da!

KLİMA CEMAATİ BÖLÜYOR

Şu sıralar Trabzon camilerdeki en önemli sorunu klimalar teşkil ediyor. Çünkü,cemaatin bir kısmı “klimasız kılmam” diyor! Bir kısmı ise “klima beni çarpıyor” hesabıyla karşı çıkıyor.İmam da ne yapacağını şaşırmış durumda.Öyle ki, geçen akşam teravih namazını, tam klimanın önüne kılmaya çalışan yaşlı bir cemaat mensubuna, “Orada değil de, klimanın etki alanın dışında kıl” diye davet yapınca, “Ben 40 yıldır burada kılıyorum. Sen klimanı kapat” cevabını almış!Anlayacağınız, mezhep, mahalle, farklı cemaat hesabına sıkıntıların yaşandığı camilerde şimdi bir de teknolojiden dolayı bölünme yaşanıyor!

İÇKİDE ARTIŞ…

Ramazan’da yazılacak konu değil ama, güncelliğini kaybeder diye ister istemez dikkat çekeceğiz.Hem de kıssadan hisse hesabıyla!Maliye Bakanı Naci Ağbal,bir soru üzerine, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu verilerine göre, 2006 yılından 2015 yılına rakı dahil yüksek alkollü içeceklerin toplam arzının yaklaşık yüzde 13,6 oranında artış gösterdiğini söyledi.

DELİ VAGONUNDA FAZLALIK!

Yıl; 1960, yer; Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi.Nasıl olduysa 423 hasta, hastaneden kaçar ve Elazığ sokaklarına dağılır. Dönemin başhekimine danışırlar.“Doktor bey ne yapalım?”derler. Doktor, “Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin”der.Doktor önde, arkada 4-5 personel çıkarlar sokağa.“Düüüüt, düüüttt” diyerek trencilik oynayarak Elazığ’ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girerek vagon olurlar.Hastaneye geldiklerinde ise sayı 600’ü çoktan geçmiştir.

HOCA NASREDDİN’DEN…

Gündüz kurusun diye astığı cüppesini, gece yarısı bahçesine giren bir adam sanarak okla vuran Nasreddin Hoca,sabahleyin durumu anlayınca;“İyi ki içinde ben yoktum.Yoksa kendimi vurmuş olacaktım” diye sevinmiş!