SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > Yusuf takıntım, utandırmadı!

Yusuf takıntım, utandırmadı!

01 Kasım 2017 Çarşamba - 09:00








İster “takılıp kaldın”, isterseniz “Senin başka işin yok mu” deyin! Ne derseniz deyin. Hiç umurumda değil! Çünkü, ben bu konuda en başından beri haklıyım. Haklı olduğum da Galatasaray maçına vurulan “Yusuf Yazıcı” mührü ile tescillenmiştir. Papağan misali, ya da nakarat yaparak ne iddia ettim? “Sosa’yı transfer ettikleri yetmezmiş gibi, duran topları da Yusuf’dan alanlar Trabzonspor’a kötülük etmişlerdir.” Belgem de var. Sosa’nın oynadığı 6 maçta neredeyse tüm atışları bu oyuncuya kullandıranlar bir tane gol bulmayı bırakın, rakip kalede tehlike dahi yaratamamışlardır. Oysa genç usta Yusuf’un ayağından çıkan her top az veya çok tehlike arz etmiş, bir çoğu da Galatasaray maçında N’doye’nin attığı gibi gol olmuştur. Bir başka ifade ile Rıza Çalımbay gelmiş, her işin başı olan adaleti tecelli ettirmiş ve Yusuf’a forması ile birlikte hak ettiği yeri de, atışları da teslim eylemiştir. Aslanım Yusuf’ta gereğini yapmış, beni de haklı çıkarmış, utandırmamıştır. Sağolasun koçum!

***

KOSKA’DAN KUCKA’YA...

“Yerlinin yerlisi” anlayış ve tercihinin damgacısı olan Trabzonspor’un “Yabancının da yabancısı” anlayışına nasıl gelindi? Bunun hesabını yapmayacağız. Çünkü, meslektaşımın tarifi ile “Koska’dan (ilk yabancı) Kucka’ya (son yabancı)” hesabıyla Trabzonspor kadrosunda istihdam edilen 123 yabancı ile maalesef tek bir şampiyonluk dahi elde edilememiştir. Bir Şota gol kralı olmuştur, o kadar! Anlayacağınız, onca para boşa gitmiş. Bununla birlikte onca Trabzonlu genç yetenek de “çok para verildiği için oynatılanlar” yüzünden kadroda kendine yer bulamadığı için heba olup gitmiştir.

***


GALİP OĞLU ERGİN KELEŞ...

Arsinspor forması altında Trabzon Amatör Ligi’nde 1970’li yıllarda birlikte top koşturduğumuz Galip Keleş’in ele avuca sığmayan, birileri “çok konuşan” dese de, benim “çok okuyan” takımından olduğunu iyi bildiğim oğlu Ergin Keleş, Türkiye’nin en büyük kazanımı olan Cumhuriyeti söz ederek, herkese ben diyeyim “insanlık”, siz söyleyin “adamlık” dersi vermiştir. Nasıl mı? Birilerinin kıvırdığı, bazılarının kızdığı, kimilerinin korktuğu bir zaman diliminde, herkesin gözünün içine baka baka, Allah’ı da “Böyle bir kulum var” diyerek hoşnut edercesine söylediklerini tekrar tekrar hatırlatmaz isek, haksızlık olur! Günaha gireriz. “Tabii bugün biraz sözlere futbol ile başlamak ayıp olur diye düşünüyorum. Zira bugün var olduğumuz günden beri esareti kabul etmemiş, bağımsızlığa aşık olmuş bir milletin egemenliğini kayıtsız ve şartsız bir şekilde kendi ellerine aldığı, bunu da tüm dünyaya haykırdığı bir gün bugün. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız’ı büyük bir onurla, büyük bir gururla kutluyorum. Bu güzel günü bize armağan eden ebedi başkomutanımız Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’ü ve bu vatan için mücadele vermiş bütün o güzel insanları özlemle, saygıyla, rahmetle anıyorum.”

***

YÖNETENLERE

Denir ki; “Yöneticinin iyisi işler yolunda giderken, gelecekte nelerin olabileceğini, dahası kötü gidebileceğini önceden görüp, gerekeni yapandır.” Onun için, Galatasaray karşısında alınan galibiyet boğulmak üzere olan bir adamın suni teneffüs yaptırılarak tekrar hayata döndürülmesi olarak kabul edilmelidir. Gereken de sadece saha içine yönelik değil, dışına da sirayet edecek şekilde doğru yapılmalı ve Trabzonspor’u güçlü kılacak bir yönetim kadrosu öyle veya böyle oluşturulmalıdır.


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap