Bu çocuğu büyütmek için geldim Trabzona
Yayın Tarihi: 04.01.2015 - 05:21 | Güncelleme Tarihi: 10.09.2012 - 17:04
Varlam Nikoladze Necati Zengin ile birlikte kurduğu Trabzon Sanat Tiyatrosunun 20. kuruluş yılı için Trabzon'a geldi
Necati Zengin ile birlikte kurduğu Trabzon Sanat Tiyatrosunun 20. kuruluş yılı için Trabzona gelen Gürcü asıllı ünlü tiyatro rejisörü Varlam Nikoladze, Benim en sevdiğim şehir Trabzondur. Çünkü Türk maceram buradan başladı. Ondan sonra sürekli buradayım. Bu çocuğumuzu büyütmeye çalışıyoruz ve inşallah ileride Trabzon Sanat Tiyatrosu büyük bir isim kazanır dedi. Nikoladze, şöyyle konuştu: İnşallah yıllar sonra bu Trabzon Sanat Tiyatrosu Tiflise gelir. Ben ölürsem buketimi getirirler mezarıma. Benim mezarım Tifliste mi olacak, İstanbulda mı olacak bilmiyorum ama yine de derler ki; bu sizin eski vatandaşınız Varlam Bey, buketleri ona getirdik. Ben artık olmayacağım ama bu tiyatro olacak.
Fatih İSAK
1992den bu yana Türk vatandaşlığına geçerek ülkemizde yaşamaya başlayan Gürcü asıllı ünlü tiyatro rejisörü, Trabzon Sanat Tiyatrosu kurucusu Varlam Nikoladze (Aslan Aksakal) ile tiyatronun kuruluşunun 20. yılında Trabzonda, Türk tiyatrosunun geleceğini konuştuk.
Trabzon Sanat Tiyatrosunu 20 yıl önce Necati Zengin ile kurduğunu hatırlatan Varlam Nikoladze, şunları söyledi: Bu tiyatroyu biz kurduk ve Gürcü bir oyunla başladık. Gürcü edebiyatında klasik bir isim David Kıldıyaşvilinin oyunu Darispanın Çilesini Türkçeye çevirerek, oynayarak Trabzonda tiyatroya başladık. Sonra değişik değişik oyunlar yaptık. İtalyan oyunları, Gorki yaptık, Vertol Breht yaptık. Repertuarımız zengin olmaya başlayınca Devlet Tiyatroları bizleri kıskanmaya başladı. Biz çok ciddi ve sanatsal yönelik eserleri seçip bayağı da iyi çıkıyordu bizim oyunlarımız. Dört veya beş oyunu Hüseyin Kazazda ben yönettim, sonra ben tayin oldum İzmire. Devlet Tiyatrosu beni buldu ve aldı. Devlet Tiyatrosunu beğenmedim, bir buçuk yıl sonra çıktım oradan. İzmirde Özdemir Nutkuya gittim. 11 yıl çalıştım ama arada sırada buraya gelip bizim çocuğumuz Trabzon Sanat Tiyatrosunu yalnız bırakmadım. Necati sağ olsun çok çaba gösterdi, devam ettik. 2003te bizim tiyatronun 10uncu yılında bir Gürcü oyunu gene yaptık, burada tiyatro hiç durmadı.
20 YAŞINDA BİR TÜRKÜM BEN
Bu yıl Trabzon Sanat Tiyatrosunun 20nci yılına geldiğini belirterek bu yıl dönümünde Gürcü değil de Türk oyunu sahneleceğini kaydeden ünlü tiyatrocu, Bu sene Yaşar Kemalin Ağrı Dağı Efsanesini tiyatroya uyarladık, onun için geldim. Bu oyun için bir hafta on gün içinde 3 defa gelip gideceğim buraya. Buranın vatandaşı oldum. Ben 20 yaşında bir Türküm. Benim en sevdiğim şehir Trabzondur. Çünkü Türk maceram buradan başladı. Ondan sonra sürekli buradayım. Bu çocuğumuzu büyütmeye çalışıyoruz ve inşallah ilerde Trabzon Sanat Tiyatrosu büyük bir isim kazanır.
SANATÇILARI KANDIRARAK
KURŞUNA DİZERLERDİ
Gürcistanda bizim bir rejisörümüz vardı devrimden önce. Vasuh Huşidaşvili devrim nedeniyle kaçtı Amerikaya. Amerikada bir şey yapamadı. Sonra Fransaya gitti bir şekilde. Pariste bir tiyatro kurdu: Atölye Tiyatrosu. O tiyatro büyüdü, büyüdü ve 1930da tiyatro artık Avrupa çapında bir ses getiren tiyatro oldu. Ama 1930larda Sovyetler Birliği eskiden kaçmış olan sanatçıları aldatarak geri getiriyordu, orada kurşunluyordu. Vasuh Huşidaşvili, Muşiha Kuşida oldu. Getirdiler onu Gürcistana hapse attılar, işkence çektirdiler. Sanatçı orada öldü.
BEN BÖYLE KADER
PAYLAŞMAK İSTEMİYORUM
Ben birinci sınıfta iken o turneye geldi Tiflise. Adlen Robinson diye bir oyuncu, Avrupa çapında duayen bir kadın oyuncu, çok büyük bir isim. Uçaktan iniyor, büyük buket çiçeklerle Fransadan geldi. İlk cümlesi şu idi: Bizim kurucumuz Muşiha Kuşidanın mezarına bunu götürmek istiyorum. Kimse Muşiha Kuşidanın mezarının nerde olduğunu bilmezdi. Bilemediler mezarı, kadını götüremediler. Ben böyle bir kader paylaşmak istemiyorum. Ölmeyi de düşünmüyorum ama inşallah yıllar sonra bu Trabzon Sanat Tiyatrosu Tiflise gelir. Buketi getirir, benim mezarım Tifliste mi olacak, İstanbulda mı olacak bilmiyorum ama yine de derler ki bu sizin eski vatandaşınız Varlam Bey, buketler ona getirdik. Ben artık olmayacağım ama bu tiyatro olacak ifadelerini kullandı.
DİZİLER TİYATROYU BİTİYİYOR
Dünyanın birçok yerini gezdiğini belirten Varlam Nikoladze, çok tiyatro ve okullar gördüğünü söyledi ve devam etti: Dünyada tanımadığım yer yok. Türkiyedeki gibi yetenekli genç kısım ben hiç başka bir yer de görmedim. Özellikle tiyatro alanında bu yetenek fışkırıyor Türkiyede. İnsanlar geliyor, eğitim alıyorlar, pırıl pırıl çocuklar çıkıyor sonra... Benim elimden çıkmış olan Türkiyedeki isimler şu anda hiçbiri tiyatro yapmıyor. Ama ismi. Var kim, Bülent İnal, Altan Engin Düzyatan, Yeşim Bozoğlu, Rıza Kocaoğlu, Sarp Apak, Öner Erkan, Burak Altay, Timur Acar bunlar hepsi benim öğrencim. Ne yapıyorlar şu anda, mecburen dizilerde oynuyorlar. İyi de para kazanıyorlar helal ama Türk tiyatrosu kocaman bir şey kaybetti, onlar tiyatroda kalsaydılar. Destek yok tiyatroya. Bu devlet tiyatrosu tamam var da bana sorarsanız kimse kusura bakmasın böyle olmaz devlet tiyatrosu, olması lazım devlet tiyatrosu.
TÜRKİYEDE YETENEK FIŞKIYOR
AMA İMKAN BULAMIYOR
Devletin tiyatrosu olmaz ama devlet tiyatrosu olur. Ne demek devlet tiyatrosu? Devlet tiyatrosuna yatırım yapar. Bu demek sadece. Ondan sonra devlet sen bunu yapacaksın, bunu yapmayacaksın, onları koymaz ortaya, bu mümkün değil. Sen sanatçıyı nasıl kısıtlıyorsun, nasıl bir kafesin içine koyuyorsun? Oraya bakma, buraya bakma, sadece buraya bak olmaz. Böyle şey sanat özgür olmalı. O yüzden Türkiyede yetenek fışkırıyor ama imkan bulamıyor bu yetenek.
BEN KİRLİ İŞLERE KARIŞMAK
İSTEMİYORUM
Sovyetler zamanında ilk özel tiyatroyu ben açtım. O zaman özel tiyatro yasaktı. Özel tiyatronun kuralları ben ürettim, ben koydum...
Varlam Nikoladze, Benim tiyatro çok büyüdü 200 kişilik bir kadro besliyordum. O zaman bana saldırdılar. Devlet tiyatrosunun üç katı maaş veriyordum. Sonra devrimler oldu bizim orada. Ben de siyasete darıldığım için küstüm, kızdım, kapattım tiyatronun kapısını, geldim Türkiyeye. Ailem orda, ben buradayım ama o devrimleri yapan insanlarla benim ilişkim olamazdı. Çünkü kirli işlere karışmak istemiyorum. O yüzden özel tiyatronun ne şekilde yaşayacağını nasıl besleyeceğini nereden para çıkaracağını ben onları yaptım, başarılıydım.
GAVUR İYİ YAPTI DA
NEDEN İYİ YAPTI?
Gürcistanda her ağaç, her ağaç benimdi. Gürcistanda benim tanıdıklarım vardı. Gürcistanda öyle bir oldu ki sokağa çıkamıyordum. Sırtımdaki gömleği yırtıyorlardı, hatıra olduğu için götürüyorlardı. Filmlerde çok oynadım başarılıydım. Meşhurdum orada Türkiyede bunu yapamadım. Yapamam çünkü benim değil burası.
Türkiyede tiyatronun durumu iyi değil. Bu kadar yetenekli insanların devletinde çok daha seviyeli tiyatro olması lazım. Gidiyoruz dışarıda Viyana, İtalya, bakıyoruz orada dönüyor, vaavv neler gördüm, be gavur yapmış bee! Eee gavur yapmış evet nasıl yapmış? Senden farklı mı o gavur. Aynı kan et kemik. Oradan oluşuyoruz nasıl yapmış. Sen neden yapamadın onu düşünmemiz lazım orada bir nedeni var.
NECATİ AŞIK BU İŞE
Varlam Nikoladze, Biz Necati ile tanıştığımızda ne ben ne de Necati birbirimizi tanımıyorduk. 20 yıl önce oldu bu olay. Necati benim tiyatrocu olduğumu biliyordu. Ben de Necatinin kim olduğunu hiç bilmiyordum. Sonradan belli oldu ki Necati Fizik Mühendisi imiş. Sonra yavaş yavaş bir şey fark ettim. Necatinin tiyatro bilgisi benim burada gördüğüm tiyatroculardan daha fazla. Ya adam aşık bu tiyatro işlerine. Yavaş yavaş Türkçe öğrendim. Artık emin oldum ki Necati gibi bir tiyatrocuyu Tanrı versin her tiyatroya. O gerçekten bilgi sahibi çok iyi oyuncu. Biz 15 kişiyle başladık bu Trabzon Sanat Tiyatrosuna.
Eski çekirdekte şu anda Süleyman ve Necati kaldı. Biliyorsunuz bu amatör işleri biri tayin oluyor başka şehre, diğerleri başka şehre. Yazık ki biz tutamıyoruz bu insanları bu şehirde. Tutabilseydik şu anda Trabzon Sanat Tiyatrosunun kadrosu en azında Türkiye çapında meşhur olurdu. 20 yıldır bu işi sırtladı. Necati sırtladı ve götürüyor bu işi. Kolay bir iş değil diye konuştu.
Varlam Nikoladze Kimdir?
1942de Tifliste doğdu. 1964te Tiflis Devlet Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden mezun olduktan sonra, 1964-67 yılları arasında yine aynı fakültede araştırma görevlisi olarak çalıştı. 1972de Tiflis Şota Rustaveli Tiyatro Devlet Enstitüsü Reji Bölümünü bitirdi. 1972-92 yıllarında Gürcistan Devlet Tiyatrolarında rejisörlük ve genel sanat yönetmenlikleri görevlerinde bulundu. 1980de Gürcistan Kıdemli Devlet Sanatçısı unvanına layık görüldü. 1992de Türkiyeye geldi. 1993te Trabzonda Trabzon Sanat Tiyatrosunu kurdu. 1995ten itibaren Türkiye Devlet Tiyatrosunda sözleşmeli yabancı uzman olarak çalıştı. 1996dan itibaren İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümünde Öğretim Üyesi olarak görev yaptı. 2004te TC vatandaşlığına geçti ve Aslan Aksakal adını alıp Ankara Bilkent Üniversitesi MSSF Tiyatro Bölümünde Öğretim Üyesi olarak çalıştı. İstanbul Maltepe Üniversitesi GSF Oyunculuk Bölümünde Öğretim Görevlisi olarak görev yaptı.