A+ A-
Yorum
10

Kalbinizin sesine kulak verin

Yayın Tarihi: 21.04.2025 - 15:34
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre kalp ve damar hastalıkları, dünya çapında sık görülen sağlık sorunları arasında ilk sırada yer alıyor. Kalp hastalıklarının hem dünya genelinde hem de Türkiye’de en sık görüldüğünü belirten Medicana International İzmir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İstemihan Tengiz, "Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl yaklaşık 18 milyon kişi kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor" dedi.
Kaynak:İHA

Son yıllarda kalp hastalıklarının görülme sıklığında artış yaşanıyor. Her yıl yaklaşık 18 milyon kişinin kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayata veda ettiği bildiriliyor. Kalp hastalıklarının hem dünya genelinde hem de Türkiye’de en sık görüldüğünü belirten Medicana International İzmir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İstemihan Tengiz, "Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl yaklaşık 18 milyon kişi kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2023 verilerine baktığımızda ise ülkemizdeki ölümlerin yaklaşık üçte biri dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı. Bu oran, konunun ne kadar önemli olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.

Tengiz: "Kalp hastalıklarını önlemek mümkün"
Kalp hastalıklarının büyük ölçüde önlenebilir olduğunun altını çizerek risk faktörlerinin kontrol altına alınmasının önemini şu sözlerle dile getiren Tengiz, "Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet, obezite, sigara kullanımı, sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve stres; kalp ve damar sistemini ciddi biçimde tehdit ediyor. Ancak bu risk faktörlerinin önemli bir bölümü bireysel önlemlerle kontrol altına alınabilir. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla kalp hastalıklarının gelişimini geciktirmek hatta tamamen önlemek mümkün" diye konuştu.

Günümüzde daha sık görülüyor
Son yıllarda kalp hastalıklarının görülme sıklığındaki artışa dikkat çeken Tengiz, "Koroner arter hastalığı, kalp kasına kan taşıyan damarların kolesterol birikimiyle daralması sonucu gelişir. Bu damarlarda oluşan plaklar yırtıldığında kan pıhtısı ile damar tamamen tıkanabilir ve ani kalp krizi meydana gelebilir. Kalp yetmezliği ise kalbin vücuda yeterli miktarda kan pompalayamaması durumudur. Genellikle kronik ilerler ancak zaman zaman akut ataklarla da ortaya çıkabilir. En sık nedeni koroner arter hastalığı olmakla birlikte, hipertansiyon, kalp kapak hastalıkları ve kalp kası hastalıkları da etken olabilir. Kalp kapağı hastalıklarının günümüzdeki en sık nedeninin yaşlanmaya bağlı dejenerasyon olduğuna işaret eder. Kapaklarda daralma ya da yetmezlik görülebilir. Aritmiler ise kalbin çok hızlı, çok yavaş ya da düzensiz atmasıyla seyreder. Bazı aritmiler hafif olabilirken, bazıları ciddi ritim bozukluklarına ve hatta ani ölümlere yol açabilir" şeklinde konuştu.

Teknolojik gelişmeler büyük rol oynuyor
Tanı yöntemlerinin çeşitlendiğini ve artık daha erken evrede hastalıkların tespit edilebildiğini belirten Tengiz, "EKG, ekokardiyografi, efor testi, ritim ve tansiyon holterleri gibi girişimsel olmayan testlerin yanı sıra gerektiğinde anjiyografi gibi girişimsel işlemler de uygulanabiliyor. Özellikle BT koroner anjiyografi gibi modern görüntüleme teknikleriyle erken ve doğru tanı şansı artıyor" dedi. Tedavi yaklaşımlarının hastalığın türüne ve hastanın genel sağlık durumuna göre belirlendiğini vurgulayan Prof. Dr. İstemihan Tengiz, şöyle devam etti:
"İlaç tedavisi, kalp hastalıklarının temel tedavi yöntemlerinden biridir. Yüksek tansiyon, kolesterol, ritim bozuklukları ve pıhtı önleme ilaçları uygun hastalarda kullanılır. Ancak bazı durumlarda ilaç tedavisi yeterli olmaz. Bu hastalarda anjiyoplasti ve stent uygulamaları gibi girişimsel işlemler ya da by-pass cerrahisi gündeme gelebilir. Uygun vakalarda robotik cerrahi de kullanılabilir."